Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

    AHM'nin 2018/27 Esas, 2019/303 Karar sayılı dosyasında açılan dava sonucunda taşınmazın 5856,80m²'lik kısmının tapu iptal ve tescil suretiyle kıyı kenar çizgisi sınırlarına alındığını, kararın kesinleştiğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devletin sorumlu olduğunu, tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse tazminat miktarının da o kadar olması gerektiğini, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden devletin gerçeğe aykırı ve dayanıksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlü olduğunu, devletin bu kapsamda kişilerin uğradığı zararları herhangi bir kusuru olmasa dahi tanzim etmek zorunda yükümlülüğünün bulunduğunu, dava konusu taşınmazın gerek bulunduğu coğrafi konum, gerekse de sosyal ve kamu tesisleri ile hizmet tesisi açısından son derece müsait ve kayda değer bir vasıfta olduğunu, taşınmazın tapusunun iptali nedeniyle müvekkilinin zarara...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 13.09.2006 tarihli ve taahhütname başlıklı belgeye dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, söz konusu belgenin geçerli olmadığını ve altındaki imzanın kendisine ait bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece adi yazılı belgeye dayanılarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunulamayacağı ve yapılan ödemenin de ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile TMK 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davasında, Davacı vekili, 2510 sayılı İskan Kanunu ile murisleri adına 51 sıra nolu tapu kaydına dayanarak miras payı oranında davacı adına tesciline, mümkün olmaması halinde taşınmazın rayiç bedeli hesaplanarak bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili, hak düşürücü sürenin dolduğunu ve tazminat talebi yönünden de zamanaşımı süresinin dolduğu belirtilerek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, hak düşürücü süreden reddine, terditli talebi yönünden ise zamanaşımı süresi dolduğundan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2021 NUMARASI : 2020/340 ESAS 2021/423 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda belirtilen kararın, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istenmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Yozgat ili Sorgun ilçesi Caferli köyü 111 ada 231 parsel de T1 Tahsin Özdemir’ in mirasçıları Mehmet Özdemir, Erol Özdemir, Emrullah Özdemir, Didar Özdemir ve Nurettin Özdemir’ in mirasçıları T3 Zabit Özdemir, Ünsal Özdemir ile paydaştır. Aynı zamanda Caferli Köyü 111 ada 230 parsele de sınır komşusu olmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.08.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 14.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ....vekili ile duruşmasız olarak davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09.06.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ....geldi, başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 09.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ...Konut Yapı Kooperatifi vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 1-Dosyanın incelenmesinde davalı......

            Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde TMK.'nın 713. maddesine dayanılarak açılmış olan tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin 2001/87 E. 2005/91 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlarda malik olarak ismi yer alan Ahmetbeyoğullarından Mehmet diye geçen kişinin kim olduğunun tespit edilememesi ve taşınmazın da özel mülkiyete konu olamayacak taşınmazlardan olduğunun anlaşılması gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek Ahmetbeyoğullarından Mehmet'e ait hisselerin tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verildiğini, ancak kendilerinin Ahmetbeyoğullarından Mehmet'in mirasçıları olduğunu belirtmek suretiyle eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere, 04.06.1958 tarih ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir....

            UYAP Entegrasyonu