Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dava dışı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı 95 ada 19 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek davalılara ait 95 ada 10, 94 ada 4, 5 ve 17 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....

      Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olayımıza gelince; dosya arasında mevcut tapu kayıtlarına göre davaya konu Denizli ili Acıpayam ilçesi Akşar Mahallesi 975 parsel sayılı taşınmazın ve aynı yerde 939, 958, 959 ve 960 parsel sayılı (tevhiden 3633 parsel) taşınmazın davacı T1 adına tapuda kayıtlı olduğu, davacıya ait taşınmazların genel yola cephesi bulunmadığından geçit ihtiyacı olduğu, davacının adına kayıtlı bulunan taşınmazları dava dilekçesinde belirttiği, dilekçesi ekinde tapu senetlerini sunduğu, talep sonucu kısmında ise davalılara ait taşınmazlar üzerinden genel yola çıkabilmek için geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep ettiği, davacı vekili tarafından sunulan 06.05.2019 tarihli dilekçede ise talep açıklanarak 939, 958, 959, 960 ve 975 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı tesisine karar verilmesinin istendiği anlaşılmıştır....

      Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Somut olayda; Davacı 51 ve 57 parsel sayılı taşınmazlarının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, davalılara ait 58, 59 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Dosya içinde bulunan kadastro paftası ve mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporu incelendiğinde davacı taşınmazlarının genel yola cephesinin bulunmadığı ve geçit ihtiyacının olduğu sabittir. Bu nedenle mahkemece, yapılan inceleme sonucunda en uygun güzergahın 59 ve 89 parseller olduğu ve 89 parselin orman niteliğinde bulunması nedeniyle, kamu mallarında geçit hakkı tesisi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, belirli bir yerden değil, belirlenecek en uygun yerden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir....

        Bu durumda aleyhine geçit hakkı tesisi için alternatif geçit güzergahı olarak belirlenen taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları getirtilerek dava taraf olmayan tapu malikleri davaya dahil edilmek suretiyle, davaya cevaplarını ve delillerini bildirmeleri için imkan sağlanması tüm delilleri toplanıp değerlendirildikten sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. Kabule göre de; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacıya ait 339 ada 4 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Ancak verilen hükümde hangi taşınmazlar aleyhine geçit hakkı tesis edildiği belirtilmeyerek bilirkişi raporunda A-B-C-D harfleri ile gösterilen 1 nolu alternatiften geçit hakkı tesisine karar verildiği yazılıdır....

        belirterek kararın kaldırılmasına ve 131 ada 1 veya 2 nolu parseller üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile, 105 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin raporunda A harfi ile gösterdiği 68,99 m2 yüz ölçümlü kısmı üzerinden 105 ada 1 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "..Mahkememizce tesis edilen geçit, davalının, davacının ve komşu taşınmaz maliklerinin ileride yapacağı değişikliklerede engel olacak nitelikte olmadığı gibi en ekonomik ve uygun yolun A nolu kroki seçeneğinde (3 metre) geçit hakkı tesisi ile mümkün olabilecektir. Bilirkişinin raporunda B ve C ile gösterilen seçenekte yol güzergahında bina kaldığından ve sadece bir parselden daha çok alan gittiğinden mahkememizce de uygun görülmediğinden geçit hakkı tesis edilmemiştir. Yine D ve E nolu seçeneklerinin ise hem yolu uzatması hem geçit hakkı tesis edilecek parsel sayısının fazla olması hemde metrekarenin artmasından geçit tesis edilmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.04.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı 408 sayılı parsel lehine, 407 sayılı parsel üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, genel yararlanma hakkına dayalı tapu iptal ve tescil yada geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu