Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanunu’nun 671 ... maddesi uyarınca geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Geçit hakkı davalarını, genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunmasına rağmen mevcut bu yol ile ihtiyacı karşılanmayan taşınmaz maliki açabilir. Bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine nisbi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği denilebilir. Geçit ihtiyacı olan kişi, davasını öncelikle taşınmazların önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerekir. Geçit hakkı verilmesi isteğine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde, paydaşlardan bir ya da bir kaçı dava açabilir....

    Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; davacıların iddiası, davalının savunması ve mahkemece yapılan keşif ve tüm dosya içeriğine göre, davacıların geçit ihtiyacının bulunduğu sabittir....

      Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2.maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.09.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak tesbiti 03.09.2008 tarihli dilekçesi ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, bilirkişinin 18.07.2008 tarihli krokisinde davalının maliki olduğu 19 sayılı parselin çap kaydı kapsamında kalan kırmızı renkle gösterilen taşınmaz bölümünün yol olduğunu ileri sürerek 19 sayılı parselden iptalini istemiş, 03.09.2008 tarihli dilekçesinde ikinci kademede istek olarak geçit ihtiyacı bulunduğunu, ilk isteği kabul edilmezse anılan yerden geçit hakkı tesisine karar verilmesini dava etmiştir....

        ile iyiniyetli sayılamayacak şekilde hakkın iptali için dava açmış ancak mahkemenin kabul kararı Yargıtay tarafından geçit hakkının iptal edilemeyeceği gerekçesi ile esastan bozulduğunu, müvekkilinin tarla ve evine başkaca geçit bulunmadığından mahkemece tesis edilen geçit hakkını kullanmak üzere, kararın infazı için İzmir 23.İcra Müdürlüğü 2014/5419 Esas sayılı icra takibi yapıldığını, icra müdürlüğünden Lüleburgaz İcra Müdürlüğü'ne talimat gönderilmiş ve Lüleburgaz 1.İcra Müdürlüğü 2015/108 Talimat sayılı dosya ile geçit hakkının infazı için ilgili yere gidildiğinde üzerindeki duvar ve muhtelif yapılar nedeni ile geçit hakkı tesis edilemediğini, ekli belgelerde görüldüğü gibi, talimat icrası kal kararı olmadığından kararı infaz edemediğini, müvekkili lehine geçit hakkı bulunmasına rağmen engellemeler dolayısı ile fiilen kullanılamadığından, tapuya tescil edilen geçit hakkının kullanılabilmesi için, geçit hakkı tesis edilen kesinleşmiş ekli karar gereğince, geçit hakkına engel olan duvar...

        Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının usulüne uygun olarak davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

          Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkı ancak tapuya tescil edilmiş taşınmazlar üzerinden kurulabilir. Zira kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK'nun 748/3. maddesi gereğince tapuya tescil edilmesi gerekir. Kurulan geçit hakkının 4721 s. TMK'nun 748/3. ve 1012. maddeleri ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının (((dava geçit hakkı davasıdır. Davanın yasal dayanağı 4721 s. TMK'nun 747. maddesidir....

          Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

            Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sadece hazine parseli olan 172 ada 25 parseli gösterdiğini, bu parsel aleyhine geçit hakkı tesisini istemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, aleyhine geçit hakkı tesis edilecek taşınmazın vasfının da geçit hakkı tesisine elverişli olması gerektiğini, kural olarak ormanlar ve bunun gibi kamu malları ile devletin hüküm ve tasarrufundaki yerlerin özel mülkiyete konu teşkil edemeyeceğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir....

            Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduruyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununnun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "irtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda, hükümle davalıya ait 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazı ikiye bölecek şekilde yol tesis edilmiştir. Davalı taşınmazını ikiye bölerek ekonomik ve geometrik bütünlüğünü bozacak şekilde geçit hakkı tesisi, yükümlü taşınmaza en az zarar verme ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkelerine aykırılık oluşturduğu gibi diğer yandan davacı taşınmazı yararına geçit kurulabilecek tüm alternatifler yeteri kadar incelenmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu