Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dava kabul edilerek davalıya ait 52 parsel sayılı taşınmazdan fen bilirkişisinin 10.03.2009 tarihli krokisinde B harfi ve kırmızı renkle gösterilen yerde davacıya ait 52 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Mahkemece 17.07.2007 tarihinde 59 parsel içinde kalan zeminde fiilen kullanılan bir yol olduğu,davada ana yola ulaşma yönünden fiili ve hukuki imkansızlık koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine dair verilen karar Dairemizce davacı taşınmazının geçit ihtiyacı bulunduğu kabul edilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır....

    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

      Davalı vekili 5 parselin kuzeyindeki bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen yerden geçit kurulmasını kabul ettiklerini, diğer seçeneğin taşınmazı böldüğü için uygun olmadığını savunmuş, mahkemece kuzeydeki (B) harfi ile gösterilen seçenek en uygun kabul edilerek bu kısımdan davacılar taşınmazı lehine geçit tesisi için karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller, dosya kapsamına ve özellikle geçitin subjektif arzulara göre değil, objektif kurallara uygun, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yükümlü taşınmazı bölmeyecek şekilde kurulması gerektiğinden davacılar vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Davacılara ait 15,16,17 parseller için geçit hakkı kurulması istenmiş, 15 parsel hakkındaki istemden vazgeçilmiş, mahkemece, 16 ve 17 parseller için geçit hakkı kurulması yönünde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir....

        Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 104 ada 30 parsel sayılı 4606.91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, taksim, hisse satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit ve 25.04.1997 tarihinde tescil edilmiştir. 104 ada 31 parsel sayılı taşınmazın maliki davacı Hüseyin oğlu ... tarafından 06.05.2002 tarihli dava dilekçesi ile Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve yola müdahalenin men'i davasının sonunda Mahkemenin 10.06.2003 tarihli kararı ile davanın kabulüne 09.06.2003 tarihli uzman fen bilirkişi raporunda 104 ada 30 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen 1.83 m2 yüzölçümündeki kısmı çıktıktan sonra...

            geçit hakkı talebini 402, 401 ve 395 nolu parsellere de yöneltmesi gerektiğini, maliki oldukları 394 nolu parsel üzerinde ahır ve fındık bahçesi bulunduğundan geçit hakkı tesis edildiğinde büyük zararlar doğuracağını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

            Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Eldeki davada davacı kooperatifin mutlak geçit ihtiyacı içersinde olduğu açıktır. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

              Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir....

                Mahkemece, davacının bağlanmak istediği yolun paftasında yol olarak gözükmediği ve geçit hakkı tesisi için gerekli yasal şartların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur....

                  Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nispi geçit ihtiyacı yada geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu