Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.06.2012 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Asıl dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve kal, karşı talep ise temliken tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise kabulüne karar vermiştir. Öncelikle bir karşı davadan bahsedebilmek için usulüne uygun verilmiş bir karşı dava dilekçesi olması ve harcının yatırılması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde mahkemece davalıya 6 nolu celsede temliken tescil taleplerinin olup olmadığı sorulmuş ve davalının 7 nolu celsede temliken tescil talebimiz vardır, beyanı üzerine yargılamaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur. Davalı tarafından temliken tescil talebine ilişkin usulüne uygun tanzim edilmiş dava dilekçesi sunulmadığı gibi bu talebe ilişkin dava harcı da yatırılmamıştır....

    Türk Medeni Kanunu m. 684. ve 718 hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723 ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Somut olayda, davacı TMK’nun 724. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil, bu istemin kabul edilmemesi halinde tazminat talep etmiştir. Hükme esas alınan 21.07.2009 tarihli inşaat bilirkişi raporundan, zemin değerinin bina değerinden fazla olduğu anlaşılmaktadır. Yapı değerinin zemin değerinden daha düşük olduğundan tapu iptal ve tescil isteminin reddine karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....

      Ne var ki, davalı, 22.01.2018 günlü dilekçesi ile dava konusu taşınmazla ilgili tapu iptal ve tescil davası açtığını beyan etmiştir. Davalı tarafından açıldığı ileri sürülen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/70E sayılı tapu iptal ve tescil davasında verilecek nihai kararın eldeki davayı etkileyeceği açıktır. Hâl böyle olunca, eldeki davada yıkım isteği de bulunduğu gözetilerek ileride telafisi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vermemek adına, davalı tarafından açılan tapu iptal ve tescil istekli davanın 6100 Sayılı HMK’nin 165/1. maddesi uyarınca sonucunun beklenmesi, ondan sonra karar verilmesi gerekirken, anılan husus göz ardı edilerek karar verilmiş olması doğru değildir. Nihai kararın, yukarıdaki gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2018 NUMARASI : 2017/74 ESAS - 2018/108 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : Yukarıda ilk derece mahkemesi ve dosya numarası yazılı hükme karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl dava tapu iptali ve tescil, karşı dava el atmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 07.01.2020 gün ve 2016/14344 Esas - 2020/132 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı- karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.01.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde daimi irtifak hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davalı davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşkın kısmın ana taşınmazdan ifrazının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....

            DELİLLER: Tapu kayıtları, Kroki, Edirne 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/143 esas sayılı dava dosyasının sureti, Keşif, Bilirkişi raporları, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava TMK'nun 724.maddesine dayalı temliken tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. TMK’nin 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi TMK’nin 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir....

            Anılan maddeye göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kesin hüküm olarak kabul edilen Karamürsel Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/484esas 2008/43karar sayılı kararda taraflar, bu davanın taraflarıyla aynı olmakla birlikte istem taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme; görülmekte olan davadaki istem ise, tapu iptali ve tescildir. Her iki davanın istemleri de farklı olduğundan kesin hüküm varlığından söz edilemez, ancak güçlü kanıt olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi doğru görülmemiştir. Davacı, TMK’nun 724. maddesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 106 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 442 sayılı Köy Kanununa eklenen 3367 sayılı yasa hükümleri uyarınca davalı adına tahsis suretiyle tescil edildiğini, davalının 5 yıl içinde taşınmaza bina yapılması koşulunu yerine getirmediğini ileri sürerek yolsuz tescil nedeniyle tapu kaydının iptali ile Savran Köyü Tüzelkişiliği adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, maddi durumu elvermediği için dava konusu taşınmaza bina yapamadığını, ödediği satış bedelinin faizi ile kendisine iadesi yapılmadan tapu iptali yoluna gidilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu