WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi gerekecektir.Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir....

    Türk Medeni Kanununun 684. ve 718 maddeleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ... ada ... parsel sayılı arsa niteliğindeki taşınmazın 2510 sayılı İskan Kanunu hükümlerine göre bina yapılması amacıyla davalı adına tescil edildiğini, tescil tarihinden bu yana taşınmazın boş bırakıldığını, 2510 sayılı yasa gereği 10 yıllık takyidat süresi sonunda üzerinde tasarruf yapılmayan ya da amacı dışında kullanılan taşınmazlar için geri alım hakkı doğacağını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yanlışlıkla kendi taşınmazı yerine başkasının taşınmazı üzerine ev yaptığını, dava konusu taşınmaz üzerindeki inşaatın temel halinde olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 26.12.2011 gününde verilen dilekçe ile asıl davada el atmanının önlenmesi ve kal, karşı davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 02.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava el atmanın önlenmesi ve kal; karşı dava TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          İdare Mahkemesinin 1997/1435 – 1999/420 sayılı ,29.04.1999 tarihli ilamı ile 1239 ada 3 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak bedele dönüştürme ve ifraz işlemlerinin iptaline karar verildiği,kararın Danıştay denetiminden geçerek 06.12.2000 tarihinde kesinleştiği,bu arada ilk kayıt maliki ... tarafından 16.06.1999 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1297 Esas – 2003/314 Karar sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil talep edildiği , mahkemenin 08.04.2003 tarihli ilamı ile davanın kabulü ile 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazların tapusunun iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verildiği , kararın Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 09.10.2013 tarihli ilamı ile “taşınmazın 3 parsele dönüştürülmesine ve davacı adına 3 parsel olarak tesciline” şeklinde düzeltilerek onanması üzerine imar şuyulandırma öncesi kadastral hak durumuna dönülerek 1239 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 11.05.2004 tarihinde davacı ... adına tapuya tescil edildiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.10.2003 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, birleştirilen temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 05.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, sayılı taşınmazın, davalının da 1541 parsel sayılı taşınmaz maliki olduğunu, kendisinin il dışında memur olarak çalışırken davalının yokluğundan istifade ederek taşınmazının doğu sınırından batıya doğru yaklaşık 80-90 cm eninde ve kuzeyden güneye uzanan taşınmazının boydan boya bir bölümünü kendi taşınmazına dahil ederek el attığını, üzerine ev ve bina yaptığını ileri sürerek davalının taşınmazına olan tecavüzünün önlenmesini ve yapıların yıkılmasını...

              YANIT: Davalılar avukatı tarafından verilen dava dilekçesine yanıt dilekçesinde özetle, davacı taraf 1994 yılında davacılara ait tarla vasfında olan bu yere elinde hiçbir tapusu olmadan tamamen kötüniyetli olarak kaçak olarak 4 katlı bir bina yapıldığını, 2009 yılında İmar Kanunu 18.maddesi uygulaması ile davacının ev yaptığı bu yer doğal olarak müvekkillere ve kardeşlerine verildiğini ve bu yer Fatih Mahallesi 6091 ada 6 parsel adını almış ve müvekkilleri ve diğer 3 kardeşi adına tapunun çıkarıldığını, davacı tarafın gerek inşaat başladığında gerek devam ettiğinde gerekse bittiğinde hiçbir tapu kaydının bulunmadığını, davacı tarafın kendisine ait tapu olmadan söz konusu binayı başkasının arazisine yapmış kötüniyetli biri olduğunu, davalı taraf kaçak yaptığı bu evi kurtarmak için davacı müvekkiller dışındaki müvekkillerin diğer 3 kardeşinin hissesini satın aldığını ve dava konusu parselde 3/5 hisseye sahip olduğunu, müvekkillerinin yasal önalım hakkını kullanarak davalının almış olduğu...

              in 10313 ada 9 sayılı parsel ve ...'nun 10313 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar üzerine, davalı tarafından verilen net tapu miktarına ve özel parselasyon planına uygun olarak ev yaptıklarını, halen bu taşınmazlarda oturduklarını, davalının satıp parasını aldığı arsa hisselerini haksız olarak mülkiyetinde tuttuğunu, yeniden ödeme yapılmasını istediğini, harici satın almaya dayalı tapu iptali ile bedelsiz olarak tesciline, bu olmaz ise TMK'nın 724 ve devamı maddeleri gereğince davalı payının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davalı vekili tarafından, davalılar-birleştirilen davacılar aleyhine 24.11.2005 gününde verilen dilekçe ile asıl davada meni müdahale ecrimisil ve kal, birleştirilen davada temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 22.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, taşkın yapı sebebiyle elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil; birleştirilen dava, TMK'nin 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                  Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ve yaptığı yapı sebebiyle taşınmaz mülkiyetinin ileride kendisine geçirileceğini beklemesini ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu