Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, birleşen dava ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; temliken tescil isteminin kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kısmen kabulüne dair verilen 06.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-b.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., Türk Medeni Kanununun 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, birleştirilen davanın davacısı ... elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne, birleştirilen elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....

      Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....

        Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur....

          Türk Medeni Kanununun 756/2. maddesi gereğince "Başkasının arazisinde bulunan kaynaklar üzerindeki hak bir irtifak hakkı olarak tapu kütüğüne tescil ile kurulur" hükmü doğrultusunda kaynak hakkı ancak tapuda düzenlenecek resmi senetle tapu malikinin rızası ile kurulabilir. Yine benzer şekilde Türk Medeni Kanununun 837. maddesi de "Başkasının arazisinde bulunan kaynak üzerinde irtifak hakkı, bu arazinin malikini suyun alınmasına ve akıtılmasına katlanmakla yükümlü kılar. Bu hak, aksi kararlaştırılmadıkça başkasına devredilebilir ve mirasçıya geçer. Kaynak hakkı, bağımsız nitelikte ve en az 30 yıl için kurulmuş ise tapu kütüğüne taşınmaz olarak kaydedilebilir” şeklinde düzenlenmiştir. Madde hükmünde belirtildiği üzere, kaynak irtifakı doğrudan kişiye bağlı olarak kurulabileceği gibi başkalarına devri de kararlaştırılabilir. Bağımsız ve daimi hak olarak tesis edildiğinde tapu kütüğüne ayrı bir sayfaya kaydı da mümkündür....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/842 KARAR NO : 2023/780 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : GÜNDOĞMUŞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2022 NUMARASI : 2018/44- 2022/39 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasında görülen taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davalı/karşı davacılar vekili Av. T4 tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl davanın davacısı-karşı davalısı T1 vekili Av....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/737 KARAR NO : 2023/584 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇADAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/183 2020/9 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

            Dosya kapsamı ve toplanan delillerden, davacı ... vekilinin 23.12.1996 tarihinde, dava konusu 64 ada 5 parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu iddia ederek tapu iptali, tescil ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemleriyle eldeki davayı açtığı, mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Dairece, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemleri yönünden görevli mahkemenin Kadastro mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, Kadastro mahkemesinin kararı bekletici mesele yapıldıktan sonra eldeki davada yıkım istemi yönünden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, hükmüne uyulan bozma ilamına göre, tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davaları yönünden görevsizlik kararı verilip dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderildiği, ......

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, davalılar miras bırakanı ...’den aldığı borcun teminatı olmak üzere maliki olduğu 984 parsel sayılı taşınmazı 26.07.1999 tarihinde tapudan davalılar miras bırakanına devrettiğini, onun muvafakati ile üzerine iyiniyetle bina yaptığını ve borcunu ödediğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi hükmü uyarınca temliken tescil istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, inanç sözleşmesinin ve taşınmazın teminat olarak davalılar devredildiğinin kanıtlanamadığı, temliken tescil koşullarının da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı/karşı davalı vekili tarafından, davalı/karşı davacı aleyhine 01.05.2008 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 724.maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istenmesi, davalı/karşı davacı tarafından davacı/karşı davalı aleyhine 01.07.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tescil, olmadığı takdirde levazım bedeli olan 10.000,00 TL’nin tahsili istemlerine ilişkindir. Karşı davada, mülkiyet hakkı sahibi paydaş olduğu taşınmaza haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu