WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şöyle ki; bilirkişi orman mühendisi gerekçeli raporu ekindeki haritada orman tahdit haritası ile arazi kadastro paftasını birbiri üzerine aplike etmiş, ancak; sadece imardan önceki 216 sayılı parseli göstermiş, fen elemanı bilirkişi ise, eski 693 sayılı parsel içinde kalan boşluk ve yol olarak terkin edilen bölümlerin ve bu bölümlerin orman sınırları içinde kalan kısımlarının yüzölçümünü hesaplamamış, sadece 5309 ada 1 sayılı parselin orman sınırları içinde kalan bölümünün yüzölçümünü göstermiş, mahkemece de bu rapor esas alınarak yüzölçümleri belirtilmeden yol, boşluk ve park olan bölümlerin tapu kaydının iptaline karar verilmiştir....

    Toplanan deliler ve dosya kapsamından, dava konusu 3796 parselin “kum'' vasfı ile paylı olarak davacıların murisi ... ve dava dışı üçüncü şahıslar adına kayıtlı iken ... vekili tarafından bu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında olup tapuya özel mülk şeklinde tescili mümkün bulunmadığı iddiasıyla tapu iptali ve kumluk vasfıyla terkini talebiyle dava açıldığı, aynı mahkemece yapılan yargılama sonucunda 06.02.1996 gün ve 1990/ 306 Esas, 1996/ ... Karar sayısı ile taşınmazın davalıların murisi ve dava dışı üçüncü şahıslar üzerindeki tapu kaydının iptaliyle tapudan terkinine karar verildiği, hükmün davalılara gazete ilanı vasıtasıyla tebliğ edilerek ....03.1997 tarihinde kesinleştiği saptanmıştır. Davacılar vekili tapu iptali ve terkin davasında kayıt maliklerinden vekil edenlerin murisi ...'ın 1990/ 306 Esas, 1996/......

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 1992/741 esas sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davası açıldığını ve mahkemenin 1997/879 karar sayılı ilemı ile 1539 parsel sayılı taşınmazda el atılan 596 m²'lik bölümün davacı adına olan tapu kaydının iptali ile davalı belediye adına yol olarak terkinine karar verildiğini, ancak mahkeme ilamının gereğini bugüne değin terkin işlemi gerçekleştirilmediğini, dava konusu Kayseri İli Talas İlçesi Erciyes Mah. 1539 parselde kayıtlın taşınmazın 596 m²'lik bölümün davalılar adına kayıtlı olan tapu kaydının iptali ile müvekkili Belediye adına yol olarak terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davadan dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece verilen kabul kararı Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulması üzerine İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine ilişkin kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı ... vekili dava dilekçesinde; 136 Ada 1 parsel sayılı taşınmazın bahçe niteliği ile davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, oysa dava konusu taşınmazın köy boşluğu olduğunu, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. II....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.08.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 11 parsel sayılı taşınmazları ile davalılara ait 12 parsel sayılı taşınmazın arasında bulunan yolun davalı taşınmazı kapsamında tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve yol olarak tescili veya bu kısmın davacılar ve davalılar adına 1/2 paylı tescili ve yine bu yere yapılan duvarın kali ile tecavüzün önlenmesi isteminde bulunmuştur. Davalılardan ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya yanıt vermemiştir....

          Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ... tarafından, taşınmazın ...B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması söz konusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki ...B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “Hazinenin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılan davalarda, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılması ve taraflar leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporu bilimsel verilere yasal mevzuaat aykırı olduğunu, itirazlarının dikkate alınmadığını, takyidatlardan ari şekilde tapu iptali ve terkin kararı verilmesi gerektiğini beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istinaf sebebi olarak bildirmiştir. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmadığı gibi, davacı tarafın istinaf başvurusuna karşı cevaplarını da sunmamıştır. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ile kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek ve HMK'nın 353. maddesi gereğince yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle duruşmasız olarak yapılan inceleme sonunda; Dava, Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan kamulaştırma bedelinin tespiti davasıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.09.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve yol olarak terkin isteğine ilişkindir. Davacı, 456 ada 14 parsel sayılı taşınmazın içinden geçen kadim yolun kadastro çalışmaları sırasında yapılan hata nedeniyle gösterilmediğini belirterek bu kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı 2012 yılında satın aldığını ve davacının iddia ettiği kısmın yol olmadığını, davanın reddini savunmuştur. Hazine, açılan davaya katılma talebinde bulunmuştur....

              Ancak, 5841 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen, “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır” cümlesinde yer alan "...iddia ve taşınmazın niteliğine" ibaresi ve 3. madde ile 3402 sayılı Kanun'a eklenen “Geçici 10. madde” Anayasa Mahkemesinin 12/05/2011 tarihli ve E.2009/31 K.2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiğinden kamu malı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları on yıllık hak düşürücü sürenin dışında bırakılmıştır. 3.3.4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun “Kamu malları” başlıklı 16/B maddesinde de yollar kamu malları arasında sayılmaktadır. Bu itibarla kadim yol iddiasına dayalı olarak kamu kurumu tarafından açılan tapu iptali ve terkin talepli bu davada da 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmaması gerekir....

                Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazın maliki olmadıklarından tapu iptali ve tescil davasının kendilerine yöneltilemeyeceğini, davada zamanaşımının gerçekleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Dahili davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde, terkinin dayanağı olan 2290 sayılı Yasanın yürürlükte olmaması sebebiyle bu kanuna dayanılarak tapu iptali ve tescilin istenilemeyeceğini, dava konusu taşınmaz ana arterde bulunmadığından yetki ve tasarrufu altında bulunmadığını, ana arterde olduğu için bağlı bulunduğu ilçesinin sorumluluğunda bulunduğunu belirterek davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalılar tapu kayıt maliki olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu