Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

    Zira alınan bilirkişi kök ve ek raporunda davacı ve davalıya ait taşınmazların mevkisi, konumu, geometrik yapısı, yüz ölçümleri, imar durumları değerlendirilmiş, aynı zamanda geçit hakkı kurulabilecek çeşitli alternatifler değerlendirilmiş, davacı yararına geçit hakkı kurulmasına en elverişli, yani en uygulanabilir alternatif olarak davalıya ait 136 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesis edilmesi olarak değerlendirilmiştir. Her ne kadar davalı vekili tarafından aşamalarda alınan beyanlarda geçit hakkı tesisi için en uygun parselin dava dışı 136 ada 13 parsel olduğu, bu parselde tapu kayıt maliklerinin tapu kaydında soyisimlerinin bulunmaması nedeniyle bu davanın davalı hakkında açılmış olmasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığı nedenleriyle 136 ada 13 parsel maliklerinin davaya dahil edilmesini ve 13 parsel aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiş ise de, mahkememizce davalı vekilinin bu beyan ve talepleri kabul edilmemiştir....

    in 08/08/2014 havale tarihli raporları ve ekli krokide mavi renkle 2.alternatif yol olarak gösterilen güzergahta yer alan 106 ada 14 parsel sayılı taşınmazın 624,00 m²'lik ve 106 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 33,25 m²'lik bölümlerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalı Maliye Hazinesi vekili temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir....

      Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olaya gelince; davacıya ait 113 ada 13 parsel sayılı taşınmazın genel yola cephesinin bulunmaması nedeni ile mutlak geçit ihtiyacı içinde olduğu sabittir. Mahkemece, 3 ayrı alternatif üzerinde durulmuş, krokide 2 No'lu alternatif olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmuştur. Ancak, geçit hakkı davalarında davacıların subjektif arzularına göre değil objektif kurallara göre geçit yeri saptanmalı, bunun içinde yukarıda açıklanan ilkeler ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davacıya ait taşınmazın ana yola ulaşabileceği tüm alternatifler incelenerek, olumlu ve olumsuz yönleri araştırılmak suretiyle saptanacak en uygun güzergahtan geçit hakkı kurulması gerekir....

        Şöyle ki; davalı ...’ın, maliki olduğu 285 ada 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazlarda geçit hakkı istenen yerde duvar ve ağaçların olduğu bunların bedelinin verilmesi halinde geçit tesis edilebileceğini beyan ettiği, taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde lehine geçit tesisi istenen 285 ada 59 parsel sayılı taşınmazda, 285 ada 60 ve 61 parsel sayılı taşınmazların maliki davalı ...’ın da paydaş olduğu anlaşılmaktadır, Bu durumda mahkemece, davalı ...’ın beyanı da dikkate alınarak, lehine geçit hakkı tesisi istenen 285 ada 59 parsel sayılı taşınmazda davalı ...’ında ½ pay sahibi olduğu geçit tesisinden kendisinin de yaralanacağı hususu gözetilerek, payına denk gelen kısmın düşülmesinden ve geriye kalan geçit bedelinin davacıya depo ettirilmesinden sonra, mahallinde 27.09.2013 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan 28/10/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda 3. alternatif olarak D harfi ile, pembe renkle boyalı olarak ve E harfi ile mavi renkle boyalı olarak gösterilen alanlardan, davacı...

          Bu sebeple öncelikle davaya konu aleyhine geçit hakkı tesisi istenen tüm taşınmazlara ilişkin güncel tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, davada taraf olmayan tapu malikleri var ise davaya dahil edilmeleri için davacı vekiline süre verilmesi, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması, yine taşınmazların tapuda kayıtlı nitelikleri de gözetilerek aleyhine geçit hakkı tesisi mümkün taşınmazlardan olup olmadıkları üzerinde durulması, mahallinde yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle tüm alternatiflerin değerlendirilmesi, hüküm tarihine yakın bir tarih itibariyle güncel geçit bedelinin belirlenmesi, fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi de gözetilerek aleyhine geçit hakkı tesisi edilecek taşınmazların ekonomik bütünlüğünü bozmayacak şekilde bir karar verilmesi gerekirken, tapu kaydı ve mülkiyet durumu üzerinde durulmaksızın, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen kişilerin aleyhine geçit hakkı tesisi istenen taşınmazların malikleri olup olmadıkları denetlenmeksizin...

          Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Somut olayda; dava konusu 117 ada 46 parsel lehine 117 ada 45 parsel aleyhine fenbilirkişisi tarafından düzenlenen 24.11.2015 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 491,91m2'lik 1. alternatif yoldan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş ise de aleyhine geçit kurulan 117 ada 45 parsel sayılı taşınmaz üçe bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğü bozularak geçit tesisine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

              Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen taşınmazlar ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.04.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.03.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait 91 parsel lehine, davalıların 90 parselinden geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya kapsamına göre 90 parsel maliklerinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu