Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 33 parsel sayılı taşınmaz lehine davalı 46, dahili davalı 32 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Aleyhine geçit kurulması istenen 46 parsel sayılı taşınmazın maliki, fedarkarlığın denkleştirilmesi ilkesi gözetilerek ve en az zarar görecek 32 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulması gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Dahili davalılar davaya cevap vermemiştir....

    Köy, .... mevki, 616 parsele aynı yerde bu parsel lehine, 627 ve 663 parseller üzerine karara ekli 14/12/2015 tarihli bilirkişiler tarafından hazırlanan "C harfi ve mavi", "F harfi ve yeşil" renkle boyanan ve üçüncü alternatif olarak gösterilen güzergahtan, 616 sayılı parseldeki geçit hakkı ile kurulan yola bağlanmak suretiyle bu parsel lehine geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “Mutlak geçit ihtiyacı” veya “Geçit yoksunluğu”, ikincisine de “Nispi geçit ihtiyacı” ya da “Geçit yetersizliği” denilmektedir....

      O halde, Derince Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/89 Esas ve 2016/104 Karar sayılı ilamı ile yol olarak terkin edilen alanın halihazırda yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, kararın infaz edilip edilmediği araştırılarak infaz edilmemiş ise gerekmesi durumunda taraflara kararın infazını sağlamak üzere süre verilmesi, infazının yapılması durumunda bu yola bağlanmak üzere geçit hakkı kurulup kurulmayacağına yönelik yeniden keşif yapılarak rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup davalı T2'ın istinaf istemi yerindedir....

      Mahkemece 29.11.2002 tarihinde verilen karar dairemizce; “Mahkemece davacının geçit istediği yerin kadim yol olduğu gerekçesi ile hüküm altına alınan 1 parsel lehine geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Ancak kadim yol iddiası yargısal yoldan kanıtlanıp yol olarak terkin edilebilecek iken ve talepte geçit hakkı kurulması isteğine ilişkin olduğu halde kadim yol olduğu kabul edilen yerden geçit hakkı kurulması az yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olmuştur. Belirtilen nedenle mahkemece mahallinde uzman ve yerel bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılarak davacı parselinin genel yol ile bağlantısını sağlayacak tüm alternatif yollar saptanmalı, yukarıda açıklanan ilkeler de gözetilerek en uygun yerden geçit hakkı kurulmalıdır. Tüm bu hususların gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulduğu halde önceki hüküm ile hemen hemen aynı karar verilerek bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir....

        Ancak ne var ki; dava konusu uyuşmazlıkta 735 parsel yararına kurulan geçit alanının bir bölümü (A, B, C) kadastro sırasında tapulama dışı bırakılmıştır. Başka bir anlatımla, kurulan geçit yerinin A,B,C harflari ile gösterilen bölümlerinin tapuda kaydı bulunmamaktadır. Zorunlu geçit hakkı, eşyaya bağlı irtifak hakkı biçiminde tesis edileceğinden ve tapu kaydının özel sütununda taşınmaza bağlı irtifakları olarak kaydı gerekeceğinden, geçit hakkı tesisi için kural olarak hem geçit isteyen taşınmazı, hemde aleyhine geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı olması gerekir. Bu nedenle tapuda kayıtlı olmayan taşınmazdan geçit hakkı tesisi olanaklı değildir. Hal böyle olunca; krokide A, B, C, D harfleri ile gösterilen güzergahın geçit yeri olarak belirlenmesi yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmemektedir. Açıklanan ilkeler ve taraf yararları gözetildiğinde, paftasına göre uygun geçit yeri davacı parselini kuzeyden genel yola bağlayacak 1082 ve 1081 parsellerde aranmalıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, geçit hakkı sözleşmesine aykırılık nedeniyle tazminat ve geçit hakkı tesisi; birleşen dava tazminat istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

          Davacı, 329 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, genel yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalılara ait parsellerden geçit hakkı tesisi için dava açmıştır. Mahkemece mahallinde teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmış tanzim edilen bilirkişi heyeti raporuna göre geçit hakkı tesisi için üç seçenek belirlenmiştir. Bunlardan 3. seçenek mahkemece geçit hakkı tesisine uygun bulunarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece hüküm tesis edilen güzergah üzerinde, yapı ve ağaç bulunmamaktadır. Geçit hakkı Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince, mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya yöneltilmeli, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken, komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin ve geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 31.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin-geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 16.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali yol olarak terkin, olmadığı takdirde geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu