"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT-İPOTEĞİN TERKİNİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ipoteğin terkini, maddi-manevi tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil ile ipoteğin terkini isteklerinin reddine, maddi tazminat isteğinin kabulüne, manevi tazminat isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından duruşma istekli olarak ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.12.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile ihbar olunan vekili Avukat ......
Davacılar ... ve arkadaşları, taşınmazların iskanen murislerine verildiğini öne sürerek 55 parselin tamamının, 204 parselin ise 42.000,00 metrekare miktarındaki bölümünün tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili; mümkün görülmediği taktirde taşınmazların rayiç bedellerinin tespiti ile tespit edilecek bu bedelden şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ve yine miras payları oranında kendilerine ödenmesi istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında davacılar vekilince talep edilen bedel, dosyaya sunulan bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah dilekçesiyle arttırılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 114.585.466,62 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte davalıdan alınarak, 15.076.888,88 TL'nin davacı ...'e, 18.846.111,10'ar TL'nin davacılar ..., ..., .... (....) ve ...'ya, 6.030.755,56'şar TL'nin davacılar ...(....), ...,.... (....) ve ...'...
İçeriğinden açıkça anlaşılacağı üzere " Yaklaşık İspat Kuralı "şartlarının oluştuğunu, açıklanan nedenlerle nedenlerle; inançli işlem nedenli tapu iptali ve tescil istemi içeren davada tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydına tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacı ile davalı banka arasında yapılan sözleşme ve kredi sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil kabul edilmediği takdirde ödenen bedelin iadesiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil ile manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı tarafından ödenen bedelin iadesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından bedel yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13....
Mahkemece, arsanın bedelinin belirlenmesi için üç ayrı keşif yapılarak üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış ise de, her üç bilirkişi heyetinde mülk ve emlakçı bilirkişi bulunmadığından arsa bedeli usulünce belirlenmemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde tarafların vereceği ya da res’en belirlenecek emsal taşınmaz kayıtları Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtildikten sonra içinde emlak ve mülk bilirkişisinin bulunduğu üç kişilik heyet huzuru ile mahallinde yeniden keşif ve inceleme yapılmalı, bilirkişi heyetinden dava konusu taşınmazın yeri, konumu, özellikleri, emsal taşınmazlarla da karşılaştırılmak suretiyle rayiç değeri saptanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLVEYA TAPU KAYIT MALİKİNİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 01.03.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ile temyiz edilen vekili Avukat ..., İhbar Olunan ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen İhbar olunan ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-3005 Esas, 2017/1491 Karar sayılı kararı) Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden önceki kararda karar verildiğinden bahisle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve tapu kaydının iptali ile tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, 4)Bozma sonrası dosyaya sunulan güncel tapu kaydında dava konusu taşınmazın Kümbethatun Mahallesinde yer aldığı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında mahalle adı hatalı yazılmak suretiyle infazda tereddüt yaratılması, 5)Tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre de; 6)Kabul edilen bedel üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-3005 Esas, 2017/1491 Karar sayılı kararı) Açıklanan nedenlerle mahkemece bozmadan sonra verilen nihai kararda yeniden hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden önceki kararda karar verildiğinden bahisle tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması ve tapu kaydının iptali ile tescil yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması, 4)Bozma sonrası dosyaya sunulan güncel tapu kaydında dava konusu taşınmazın Kümbethatun Mahallesinde yer aldığı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında mahalle adı hatalı yazılmak suretiyle infazda tereddüt yaratılması, 5)Tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Kabule göre de; 6)Kabul edilen bedel üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Mahkemece, tazminat isteminin reddine, davacı tarafından 103.000 TL bedel ödendiğinde taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1) Somut uyuşmazlıkta davacı, taşınmazın adına tescilini ve tazminat talep etmiştir. Mahkemece 103.000 TL bedel ödendiğinde taşınmazın davacı adına tesciline dair verilen karar yeni uyuşmazlıkların doğmasına neden olabilecek koşullu bir hükümdür....