Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleşen davalar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis veya bedel isteğine ilişkindir. Asıl davada davacılar, mirasbırakan ...'nın mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 4236 ada 6 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi ...'ya satış göstermek sureti ile temlik ettiğini, onun da taşınmazı yeğeni davalıya ölünceye kadar bakma akti ile devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptaline ve miras payları oranında adlarına tescile, olmadığı taktirde tenkise, o da olmadığı taktirde 50.000,00 TL bedelin faizi ile tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlardır. Birleşen davada davacı, mirasbırakan ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/11/2020 NUMARASI : 2019/589 Esas-2020/641 Karar DAVANIN KONUSU: Tüzel Kişi Tacirler Arasında Gayrimenkul Satış VaadiSözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, OlmadığıTaktirde Tazminat KARAR TARİHİ: 27/05/2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Dava tüzel kişi tacirler arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın tarafları yani davacı ile davalılar tüzel kişi tacir olup dava Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp karar bağlanmıştır. Davacısı farklı şirket, davalıları aynı şirketlerin olduğu benzer nitelikte gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat davaların istinaf incelemesi İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesince yapılmış ve karara bağlanmıştır....
HUKUK DAİRESİ Uyuşmazlık; davacıya ait taşınmaz ile ilgili olarak başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip sırasında icra müdürlüğü tarafından taşınmaz üzerinde yer alan fabrika binasının yüz ölçümünün eksik belirlendiği gerekçesiyle ipotek alacaklısı banka ile Adalet Bakanlığı aleyhine açılan tapu iptali tescil, olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, karar; davalı banka tarafından tazminat sorumlusunun icra memurunun eylemi nedeniyle davalı Adalet Bakanlığı olduğu iddasıyla da temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 4. Hukuk Dairesine gönderilmesine 27.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; davacının 7 Mayıs 1340 (1924) tarih ve 12 sıra numaralı tapuya dayandığı, söz konusu tapunun tesis kadastrosu esnasında uygulanmadığı, Devlet Hava Meydanlarınca muhtelif şahıslardan 1942 yılında kamulaştırmalar yapıldığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında da dava konusu taşınmaz olduğu ileri sürülen ve kamulaştırma planında 98 parsel olarak belirtilen taşınmazın dava konusu taşınmazla aynı taşınmaz olduğunun belirlenemediğinin belirtildiği, 16.04.1966 yılında yapılan tesis Kadastrosu sırasında Hazine adına tescil edildiği, Kadastro Kanununun 12/3. maddesindeki hak düşürücü süre gözetilmesi gerektiğinden davacının tapu iptali ve tescil talebinin; mülkiyet hakkı ve zilyetliğin doğmadığı anlaşıldığından kamulaştırmasız el atmadan doğan tazminat talebinin reddine ilişkin olarak ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanları anneleri ...'den kalan taşınmazların adlarına intikali ve uygun müşteri çıkarsa satışı için güvendikleri öz dayıları olan davalı ...'e vekâlet verdiklerini, adlarına intikali yapıldığı söylenen 15, 307, 341, 354, 373, ve 504 sayılı parsellerin davalı ... tarafından öz kardeşi olan diğer davalı ...'e çok düşük bedellerle satış gösterilerek devredildiğini öğrendiklerini, davalılar arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, kamulaştırılan 504 sayılı parselin değerinin davalılardan tahsilini, diğer taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescilini olmazsa bedellerinin tahsilini istemişlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :İstinaf sebepleri ile sınırlı yapılan incelemede, dosya kapsamından davaya konu edilen Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/51 esas, 2013/55 karar sayılı dosyasında dava konusu edilen taşınmazlar bakımından mahkemece süre yönünden davanın reddine ilişkin verilen kararın Yargıtay incelemesinden geçmesi sonrasında kesinleştiği, davacılar bu dosya bakımından yargılamanın yenilenmesi, olmadığı taktirde tazminat yönü ile açtıkları dava bakımından tazminat yönü ile dosyanın tefrik edilerek ayrı esasa kaydedildiği , 2010/51 esas, 2013/55 karar sayılı dosyada dava konusu edilen taşınmazlar bakımından kadastrosu sırasında hazine ve dava dışı kişiler adına tespit edildiği, davacılar tarafından açılan tapu iptal davasının süre yönünden reddine karar verildiği, davacıların eski tapu ve zabıt kayıtlarına dayalı olarak eldeki tazminat davasını açtıkları anlaşılmaktadır....
DELİLLER : Tapu kaydı, Kroki, İdare mahkemesi kararları, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İstinaf incelemesine konu uyuşmazlık tapu tahsis bedeli ödenmediğinden ödenmeyen tapu tahsis bedelinin ne şekilde hesaplanması ve belirlenmesi gerektiği noktasındadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
HUKUK DAİRESİ Dava, sözleşmeden kaynaklanan tapu iptal tescil olmadığı taktirde tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davanın açıklanan niteliğine ve özellikle temyizin kapsamının reddedilen tapu iptal ve tescil talebine de yönelik olduğunun anlaşılmasına göre hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 10/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Mahkemece; davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/d ve 142. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Yapılan araştırma sonunda tapusu iptal edilen taşınmazın arazi olduğu saptanacak olursa değerinin; taşınmazın mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde, ekilecek ürünler ve bu ürünlerin elde edilmesi için yapılacak harcamalar gözönünde tutularak, net gelir yöntemine göre hesaplanması ve bedel tespitinde etkisi olan diğer tüm unsurlar dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirtilip dayanakları gösterilmek suretiyle saptanması; tapusu iptal edilen taşınmazın arsa niteliğinde olduğu belirlendiği taktirde ise değerinin, tapu iptal kararının kesinleştiği günden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gereklidir....