Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; davalının dayandığı tapu kaydının, mevki ve hudutları itibariyle çekişmeli taşınmazı kapsadığı gerekçesi ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Dava, tapu kaydına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu halde; mahkemece, çekişmeli taşınmazın tespit dayanağı ve davalı tarafın tutunduğu 18.02.1974 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı uygulanmakla yetinilmiş; davacı Hazinenin tutunduğu 27.10.1931 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kaydı getirtilip uygulanmadığı gibi Hazinenin tutunduğu tapu kaydının, revizyon görüp görmediği ve haritası olup olmadığı sorulmamıştır. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz....

    Öte yandan davacı tarafın tapu kaydına tutunduğu göz önüne alınarak tutunduğu tapu kaydının oluşma nedeni belirlenerek dayanılan tapu kaydı Tapu Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yada Tapu Sicil Müdürlüğünden ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritasıyla birlikte malik yada tüm maliklerini açıkta pay kalmayacak ve oluşma nedenini ve yüzölçümünü gösterecek şekilde getirtilip incelenmemiş davacı tarafın tapu kayıt maliki yada malikleri ile akdi yada ırsi ilişkisi gereği gibi ilgiliden sorulup saptanmamıştır. Kaldıki, zilyetlik yönünden yapılan araştırma ve soruşturma da yetersizdir. Gerçekten bu konuda dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları somut olaylara dayanmayan, soyut nitelikte, gerekçesiz sözlerden ibarettir. Böylesine yetersiz araştırma ve soruşturma ile hüküm kurulamaz....

      Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydına davacının soyadının hatalı şekilde yazıldığı, ancak imar uygulaması sonucu oluşan son tapu kaydında bu yanlışlığın giderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, her ne kadar kadastro tutanağında düzeltme yapılmış ise de, idari nitelikteki tutanağın düzenlenmesi sırasında oluşan hataların yine idarece düzeltilmesi gerekir. Ancak, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacı ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda, tapu malikinin kadastro tutanağında hatalı yazılan soyadının düzeltilmesi mümkün olmadığından, tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tapu maliki olarak görünen ... ile davacı ...'...

        Bu nedenle dava doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yöneltilmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.3.1999 tarihli ve 1999/14-165-149 sayılı kararı da bu yöndedir.    Uygulamada davaların sıkça “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek açıldığı görülmektedir. Hazine vekili, 4353 sayılı kanunun 18.maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla idareyi temsil eder. Bu nedenle “Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığında, davanın husumet yokluğundan reddi yerine dava dilekçesinin doğru hasım olan “Tapu Sicil Müdürlüğüne” tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir. Somut olayda, “Tapu Müdürlüğüne izafeten Hazine” hasım gösterilerek dava açıldığı görülmüştür....

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Kadastro Mahkemesi YARGITAY İLAMI 1-Davacılar ....,‘ın dayandığı 26.06.1968 tarih 25 sayılı tapu kaydının revizyon gördüğü 121 ada 112 parsel, 26.06.1968 tarih 26 sayılı tapu kaydının revizyon gördüğü 122 ada 82, 84 parsel, 26.06.1968 tarih 21 sayılı tapu kaydının revizyon gördüğü 121 ada 111 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları ile dayanağı kayıtlar, dava konusu iseler dava dosyaları, 2-Davalı tarafın dayandığı Rebiyülevvel 1270 tarih 2-12 sayılı, Rebiyülevvel 1271 tarih 2/31 sayılı, ...1266 tarih 1/2 sayılı, ...1273 tarihli İsmail ve ...adına oluştuğu belirtilen tapu kayıtları, ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilmeli, tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediği, Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sorulup saptanmalı, revizyon görmüş ise dava konusu taşınmazlar ile revizyon gördüğü dava dışı taşınmazlara...

            Hemen belirtilmelidir ki, yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesi nazara alındığında, tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler verilerek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân verildiği ve kayıt düzeltmeleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasının zorunlu tutulduğu görülmektedir. Bu nedenle, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihten itibaren, ilgililerin mahkemeye müracaat etmeden önce, ilk olarak tapu müdürlüklerine yukarıda açıklanan prosedüre uygun şekilde başvurması kaçınılmaz olup, değinilen prosedür izlenmeden mahkeme önüne getirilen davanın dinlenebilme olanağı yoktur. Bunun yanında, ilgililerin tapu müdürlüklerine yaptıkları düzeltim başvuruları üzerine, tapu müdürlüklerinin Tüzüğün 75. maddesinde belirtilen araştırma ve soruşturmayı yapmadan verdikleri soyut içerikli ret kararları da davayı mahkeme önünde dinlenebilir hale getirmez....

              Bu sebeple, 1- Dava konusu 117 ada 3 parsele uyduğu belirtilen ve 238 numaralı belirtmelik parselinin dayanağı olan 27/6/1953 tarih ve 42 sıra numaralı ve Rebiulahir 1281 tarih ve 167 sıra numaralı tapu kayıtlarının tesislerinden itibaren birbirini takip edecek tedavülleri ile iktisap sebeplerini de gösterecek şekilde ayrıntılı kayıtların (bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritalarının mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığından) ayrı ayrı sorulup getirtilmesi, 2- Dava konusu 115 ada 11 parselin dayanağı olan Rebiulahir 1281 tarih ve 165 sıra numaralı tapu kaydı tercüme edilmiş olduğu halde tedavülleri gönderilmediğinden, tapu kaydının birbirini takip edecek tedavülleri ile iktisap sebeplerini de gösterecek şekilde ayrıntılı kayıtların (bilgisayar ya da daktilo ile yazılı şekilde) ile varsa kroki ve haritalarının mahalli Tapu Müdürlüğünden (eski yazı tapu kayıtları varsa Tapu Kadastro...

                Bu nedenle, 22.02.1960 tarih ve 93 ve Mayıs 1930 tarih ve 37 sıra numaralı tapu kayıtlarının ifraz haritaları ve ekleri ile kök tapu kaydının tedavüllerinden olan Ocak 937 tarih ve 13 sıra nolu tapu kaydının tedavülü (gittisi) olan kaydın getirtilerek dosya içine konulması, ayrıca temyiz incelemesi sırasında incelenmesine gerek görülen dava konusu taşınmaza komşu 6 ada 1 ve 11 ada 12 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları hükmen kesinleşmişse güncel tapu kayıtları (kadastro sonucu oluşan) ve dava dosyası asılları ile henüz davalı iseler, davalı oldukları dosyalardaki keşif, fen bilirkişi raporları ve krokilerinin onaylı örneklerinin getirtilmesi, yine Ocak 937 tarih ve 13 nolu tapu kaydı, Mart 324 daimi tarihli 51 nolu tapu kaydı ile Mart 1930 tarih ve 37 nolu tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin araştırılarak varsa revizyon gördüğü taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ile tapu kayıtlarının getirtilmesi, geri çevirme kararında sözü edilen eksikliklerin...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu 181 ada 1 parsel sayılı 24562,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro sırasında tapu kaydı nedeniyle davalı Feridun Fıratlıgil ve müşterekleri adlarına paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... terekesi temsilcisi ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve taşınmazın ... mirasçıları adlarına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    mirasçılık ilişkisini ortaya koymak için davalı tarafa veraset ilamlarını sunmak üzere süre verilmeli veya tapu kayıt maliklerine ait nüfus kayıtları getirtilmeli, tapu kayıt malikleri ile davalılar arasındaki mirasçılık ilişkisi ortaya konulmalı, mirasçılık ilişkisi ispatlanamadığı taktirde bu tapu kayıtlarına delil olarak dayanamayacakları düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu