Mahkemece, iddia savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin edimlerini süresinde ifa etmediği, davacının fesih talebinde haklı olduğu gerekçesi ile fesih talebinin kabulüne, tapu iptali ve tescili istenen taşınmazın ise sözleşmede yükleniciye düşen bağımsız bölümlerden olduğu, tapu kayıtlarının incelenmesinde davacı tarafından diğer davalılara satıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin feshi ve tapu iptal tescil istemine ilişkin olup mahkemece taşınmazların arsa sahibi tarafından davalılara satıldığı gerekçesi ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine karar verilmiş ise de davacının satışı yüklenici adına yaptığı ve bedelin yüklenici tarafından alındığı savunması karşısında yapılan araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının daha önce açtığı tapu iptal ve tescil davasında...Asliye Hukuk Mahkemesi'nin...kilde yapılmış olması ve yüklenicinin yaptığı imalatın seviyesi dikkate alınarak, davanın reddine karar verildiği, kararın 01.04.2009 tarihinde kesinleştiği, davacının tapu iptal ve tescil istemli davasını fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ya da terditli olarak açmadığı, eser sözleşmesinden kaynaklı istemlerin 5 ve 10 yıllık zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, davalının süresinde zamanaşımı savunmasında bulunduğu, sözleşmenin 1987 yılında imzalandığı, eldeki davanın 02.09.2010 tarihinde açıldığı, bu haliyle davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinafında özetle; Tapu iptal ve tescil taleplerinin kabulü gerektiğini, teslim edilmesi gereken tarihte taşınmazın devredilmediğini, davalı ile yüklenici firma arasında akdedilen birden fazla yapım sözleşmesi olduğunu, kat yoğunluğunu artırmak için davalı arsa sahibinin arsayı yükleniciye devrettiğini, davalıların birlikte hareket ettiğini, davacıya bu şekilde güven telkin ettiklerini, davalı T4 yönünden davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, faizin dava tarihinden değil ödeme tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını, tapu iptal tescil talebinin kabulü aksi halde davanın diğer davalı T4 yönünden de kabulü ile faizin ödeme tarihinden itibaren işletilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu kaydı, yüklenici ve arsa sahipleri arasında akdedilmiş Ankara 53....
gereği yükleniciye 9 adet bağımsız bölümün verilmesinin kararlaştırıldığı, 06.05.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre yüklenicinin ortak alandaki eksik ve ayıplı imalat ile yine projeye aykırı işlerinin bedellerinin toplamının 49.900,00 TL olduğunun belirlendiği, yüklenci vekilinin eksik ve ayıplı imalat bedellerini depo etmeyeceklerini beyan etmesi karşısında inşaatın geldiği seviye ve eksik imalat bedelleri dikkate alındığında davalı karşı davacı yüklenicinin 4 nolu bağımsız bölüm yönünden açmış olduğu tapu iptal tescil davasının kabulüne, eksik ve ayıplı imalat bedelleri nedeniyle 1 nolu bağımsız bölüm yönünden davalı yüklenicinin açmış olduğu tapu iptal tescil davasının reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.02.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
İDM'ce dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilmediği ve hali hazırda teslim edilebilecek durumda da olmadığı, taşınmazın tescile ve teslime uygun olmadığı ve ifa olanağının bulunmadığı, mülkiyetin nakli koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar vermiş olup sözleşmenin resmi şekilde yapılmaması gerekçesiyle dava ret edilmemiştir. Dava konusu taşınmaz davacıya teslim edilmemiş olmakla yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine ilişkin verilen İDM kararında bir yanılgı görülmemiştir....
Davalılar vekili, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğradığını, iddia ve taleplerin genişletilmesine muvafakat etmediklerini, müvekkili şirkete alacak ve müvekkili yükleniciye de tapu iptal-tescil talepleri açısından husumet yöneltilemeyeceğini, edimlerin yerine getirilmiş olması nedeniyle 01.08.1997 tarihli sözleşmenin iptalinin istenemeyeceğini, davacının talebi ve bilgisi kapsamında yapılan değişikliklerle dairelerin daha büyük inşa edildiğini, bu oranda davacının daha büyük dairelere sahip olduğunu, 17 ağustos 1999 depremi nedeniyle konutların davacı tarafından birkaç ay geç teslim alındığını ve taleplerin haklı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işleminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapuda üçüncü kişiye devredilmesi sonucu muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen hükmün, davacı-birleştirilen davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 31.05.2013 gün 2013/6840 Esas, 2013/8415 Karar sayılı ilamıyla "...davacı tüketici, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/324 E 2009/54 K. sayılı kararıyla ileriye etkili olarak feshedilmiş olup, yüklenicinin edimini %80 oranında yerine getirdiği belirlenmiştir. Sözleşme uyarınca yüklenicinin altı daire hakkı bulunduğu, üç dairenin arsa sahiplerince yükleniciye verildiği ve geriye dava konusu 9 numaralı daire ile 1 ve 3 numaralı dairelerin kaldığı, inşaatın bitirilme seviyesine göre davacının teslim edilen üç daireden başka 1.8 daire talep edebileceği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, davalı yüklenicinin bir adet daireyi taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle .... isimli kişiye sattığını, anılan kişi tarafından yüklenici ve arsa sahipleri hasım gösterilerek ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/251 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, arsa sahiplerince de yükleniciye karşı ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/347 Esas sayılı dosyası ile sözleşmeden kaynaklanan kira geliri mahrumiyeti nedeniyle tazminat davası açıldığını bildirilmiştir....
Yerel mahkemece ortak alanlardaki 27.00TL ve arsa sahiplerine ait olacak olan zemin kattaki 6704 TL, 3. kattaki 20.921 TL, 4. kattaki 20.921 TL olmak üzere toplamda 51.246 TL’nin yüklenicinin halefi olarak davacı tarafından verilen sürede 51.246 TL’nin depo edilmesi ile tapu iptal tescil isteminin kabulüne, davacı lehine yüklenici tarafından usulüne uygun yapılmayan su tesisatı nedeni ile uğradığı 6.658 TL maddi tazminatın tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, bu karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Davalı yüklenici ile arsa sahipleri arasındaki 25.07.2011 tarihli ek sözleşmenin 6 ve 7. maddesine göre yapı denetim borcundan ,SGK prim borcu, mali yükümlülükler ve vergilerden yüklenicinin sorumlu olacağı kararlaştırılmış ve bu hükümlere göre iskan alma yükümlülüğünün yüklenicide olduğu kabul edilmiştir. Davacının istemlerinin dayanağı, alacağın temlikine ilişkin 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 162 ve devamı maddeleridir....