Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyü (Mahallesi) 25711 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içerisindeyken, 1989 yılında 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu kesinleşen işlemle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığını, taşınmazın orman sınırları içinde olduğu göz önünde bulundurulmadan tapuya tescil edilip daha sonra ifraz edilerek dava konusu parselin davalı adına pay tapu kaydı oluşturulduğunun, hukuki dayanaktan yoksun ve yolsuz tescil niteliğindeki tapuda davalı adına olan payın iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm hüküm davalılar ... İnce mirasçıları ... ve arkadaşları, ... ... ve ... mirasçıları ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir....

    Arsa niteliği ve 11634 m2 yüzölçümüyle, tapuda davalı adına kayıtlı olan çekişmeli parsel, genel kadastroda 1947 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı için tapulama dışı bırakılan ve ihdasen Hazine adına tapuya tescil edilen 364 sayılı parsel ile genel kadastroda Ağustos 1322 tarih 32 ve 33 sıra numaralı tapu kaydı ile Ölü ... ... mirasçıları, ... mirasçıları, ölü ... mirasçıları, ... ..., ... ve ... adına kadastro tesbiti itirazsız kesinleşen 75400 m2 yüzölçümündeki ... köyü 44 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerin göre ifrazıyla oluşmuş, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerden başka bir yerdeki aynı köy 9, 78, 79, 180 ve 181 sayılı parsellerdeki payları nedeniyle Ölü ... ... mirasçıları ve diğerleri adlarına tapuya kayıt edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 122 ada 3 parsel sayılı 2.334,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine vekili, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve davalı lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddesindeki şartların oluşmadığına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır....

        Hukuken ve bilimsel olarak ve 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/p bendinde belirtildiği ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20 - 1663, 1694 sayılı kararında açıklandığı gibi, eğimi % 12'nin üzerinde olan funda ve makilik alanlar orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılan yer olup, 6831 sayılı Kanunun 1/j bendi kapsamı dışında bulunduğu, bu nitelikteki taşınmazların zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanmaya elverişli taşınmaz olmadığından, yerlerin öncesinin çalılık olması nedeniyle eğiminin doğru olarak hesaplanması zorunludur....

          H.G.K nun 28.05.2003 gün ve 2003/20-371-358 sayılı kararında kabul edildiği gibi, bir yerin ... olarak belirlenmesi tahditin kendiliğinden geçersiz olması sonucunu doğurmaz. O yerin makilik olması nedeniyle orman sınırı içine alınamayacağının orman kadastrosuna itiraz süresi içinde açılacak davada tartışılabilir. Makilik yada tapulu, tapusuz tarlanın veya başka nitelikteki bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosu kesinleşir ve o taşınmaz hukuken orman niteliğini kazanır. Yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştirmesi mümkün değildir. Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, ... tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz....

            Hukuk Mahkemesinin 12.07.2005 gün ve 2001/335-448 sayılı kararının kesinleştiğini, ancak tapu maliklerinden ... ...’in baba adı ... olduğu halde mahkeme kararında Abdulmuttalip olarak gösterilmesi nedeniyle bu kişi hakkındaki kesinleşen mahkeme kararının infaz edilemediğini, bu nedenle Varsak Köyü 3173 ada 8 sayılı parselin davalı adına olan tapu kaydının iptalini ve Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜYLE, çekişmeli 3173 ada 8 sayılı parselin davalı adına olan ¼ paya ilişkin tapu kaydının iptaline ve bu payın 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir....

              ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği kadastro...

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1629 KARAR NO : 2021/1552 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2020 NUMARASI : 2020/29 2020/67 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/29 Esas ve 2020/67 Karar sayılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla tüm dosya incelendi. Gereği düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle "Davaya konu Kocaeli ili Gölcük ilçesi Değirmendere Mahallesi 2734 Parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt malikleri adına olan tapusunun iptaline, davalılar taşınmazlara müdahalesinin önlenmesine, taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı, haciz ve ipotek şerhlerinin tapu üzerinden kaldırılmasına, taşınmazın tamamının Orman vasfında Maliye Hazinesi adına tescilini" talep etmiştir....

                kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği...

                  Ayrıca davacının dayandığı tapu kaydının tescil ilamı ile oluştuğu ve bu davada Orman Yönetiminin taraf olmadığı nazara alındığında tescil ilamının Orman Yönetimi açısından kesin hüküm oluşturmayacağı da değerlendirilmek suretiyle dava konusu taşınmazın öncesinin orman olması durumunda dayanak tapu kaydının geçerliliğinin de tartışılması gerekmektedir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Davalılar Hazine temsilcisi ile Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü, yukarıda 1 nolu bentte gösterilen sebeplerle çekişmeli parselin (A) ve (D) harfi ile gösterilen kısmı ile yukarıda 2 nolu bentte gösterilen sebeplerle çekişmeli parselin (B) ve (C) harfi ile gösterilen kısımlarına ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/03/2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu