Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa niteliğinde ve 2066 m2 yüzölçümünde, tapuda davalılar ya da murisleri adına, paylı olarak kayıtlı olan çekişmeli parsel, arazi kadastrosunda ... 1958 tarih ve 48 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ... vakfı adına tesbiti kesinleşen 199 sayılı parsel (ve genel arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakılan ve ihdasen Hazine adına tescil edilen 348 sayılı parselin) 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluşmuş, 199 sayılı parselden gelen payı gerçek kişiler adına tescil edilmiştir. Kesinleşmiş orman kadastro haritasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman orman bilirkişi raporuyla, dava konusu taşınmazın, 3116 Sayılı Yasaya hükümlerine göre 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı; 1952 yılında 5653 Sayılı Yasaya ve ilgili yönetmeliğe aykırı olarak kurulan ve yine yasa ve yönetmelik hükümlerine uymadan çalışma yapan maki tefrik komisyonunca, ......

    Arsa niteliğinde ve 774 m2 yüzölçümünde, tapuda bir kısım davalılar ve bir kısım davalılar murisleri adlarına kayıtlı olan çekişmeli imar parseli, arazi kadastrosunda ... 1958 tarih ve 48 sıra numaralı tapu kaydı ile ... adına tesbiti kesinleşen 199 sayılı parsel ve genel arazi kadastrosunda orman olarak tapulama dışı bırakılan ve ihdasen Hazine adına tescil edilen 364 sayılı parselin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre tevhit ve ifrazıyla oluşmuş, 199 sayılı parselden gelen payı gerçek kişiler adına tescil edilmiştir....

      orman sayılan yer olması ve 1744 sayılı Yasanın 2/1....

        , mülkiyetinin tapu sahibine intikal etmeyeceği, çünkü, 1744 Sayılı Yasanın 2/2. maddesinde yazılı "Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı .... anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder" hükmünün, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğu, taşınmazın öncesinin orman olsun olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yerin orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete...

          O yerin makilik olması nedeniyle orman sınırı içine alınamayacağının orman kadastrosuna itiraz süresi içinde açılacak davada tartışılabileceği, makilik yada tapulu, tapusuz tarlanın veya başka nitelikteki bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosu kesinleşeceği ve o taşınmazın hukuken orman niteliği kazanacağı, yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştirmesinin mümkün olmadığı, dava konusu taşınmaz, 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle, Orman Yönetiminin taraf olmadığı kesinleşen tescil davası sonucu davalı ... ... adına tapuya tescil edilmişse de, dava konusu yerin 1942 yılı tahdidi dışında kaldığı, 1976 yılında 4785 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırı içinde bırakıldığı, Orman Yönetimi tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşen orman kadastrosu da iptal edilmediğinden, sözü edilen tescil...

            Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, Orman Yönetimi tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

              Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi, ... Belediyesi ve ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                hak sahibi kabul edilmesi nedeniyle ...tarafından 10.08.1998 tarihinde çekişmeli parselin tamamı Aşır ...’e satılarak adına 10.09.1998 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra 30.9.1998 tarihinde Anadolu Hayat A.Ş’ye satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın tamamının 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ......

                  hak sahibi kabul edilmesi nedeniyle ...tarafından 10.08.1998 tarihinde çekişmeli parselin tamamı Aşır ...’e satılarak adına 10.09.1998 tarihinde tapuya tescil edilmesinden sonra 30.9.1998 tarihinde ...A.Ş’ye satıldığı ve daha sonra birleştirme ve şuyulandırma sonucu davalı şirketler adına tescil edildiği; ancak, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın tamamının 2/B madde uygulaması sırasında ve halen eylemli orman olduklarının anlaşıldığı, eylemli orman olan yerler hakkında oluşturulan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, halen eylemli orman olan taşınmazın özel mülkiyet olacak şekilde sicile kayıt edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, bu nitelikteki taşınmazların her nasılsa özel mülkiyet niteliği ile sicile geçirilerek, hakkında kayıt oluşturmasının yolsuz tescil (E.M.Y. md. 933 ......

                    İdare Mahkemesinin 15.01.1987 gün ve 1985/711-17 sayılı kararıyla, davaya konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu ve bu niteliğinin yitirmediği belirlenerek, orman rejimi dışına çıkarma işleminin iptal edildiği, kararın Danıştay tarafından onandıktan sonra kesinleştiği, daha sonra, bu taşınmazların 1989 yılında 3373 Sayılı Yasa döneminde yapılan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sırasında, 3302 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması soncu, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı bu işlemin dahi itirazsız kesinleştiği belirlenmişse de, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulamasında aynı köy 337 sayılı kadastro parselinin 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre ifrazıyla oluşan çekişmeli 9322 ada 11 sayılı parselin, 2/B sahası olması nedeniyle tapunun iptali ile tescil istemiyle Hazine tarafından ... aleyhine açılan davanın, ... 4....

                      UYAP Entegrasyonu