Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Şöyle ki; çekişmeli 527 sayılı parselin tapu kaydında orman şerhi bulunmakta olup, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın tamamının 1948 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosuna göre orman sınırları içinde kaldığı belirlenmiştir. Ancak dosyada çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman kadastrosuna ilişkin belgeler yer almadığından rapor denetlenememektedir. Davacının satın alma yoluyla malik olduğu taşınmazın orman tahdit haritası içinde kalması halinde tapu malikinin mülkiyet hakkının kısıtlanacağı kuşkusuzdur. Bu durumda davacının kayden maliki olduğu taşınmazın orman sınırları içinde kalan kesiminin tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili ve tazminat istemiyle dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

      İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ilk orman kadastrosunda Hekimbaşı Devlet Ormanlarının sınırı içinde bulunup, devletleştirildiği, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesinin uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, orman sınırı içinde kalan tapu kayıtlarının orman kadastrosunun kesinleşmesiyle yasal değerini yitirdiği, taşınmazın orman sınırı dışına çıkartılan bölümü hakkında kadastroca oluşturulan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırı içinde iken oluşturulduğundan yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle bu tür tapuların 1744 Sayılı Yasa uygulamasında maliki yararına bir hak sağlamayacağı, özel mülkiyete konu olmayan yerlerin özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, taşınmazın özde orman olma niteliğini değiştirmeyeceği nedeniyle, Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/20-102-90 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin, 4721...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 23.12.2005 günlü dava dilekçesiyle; tapulu ve zilyetliğinde bulunan taşınmazın 1996 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında orman olarak Hazine adına tescil edildiğini iddia ederek bu bölümün tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Bölgede, 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır....

          ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği kadastro...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2020 NUMARASI : 2018/1037 ESAS 2020/140 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşınmazın Orman Niteliğinin Çekişmeli Olması Nedeniyle) KARAR : Bursa 4....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1949 yılında orman kadastrosu, daha sonra 1976 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre 2. madde ve 1984 yılında da 2896 Sayılı Yasa uyarınca 2/B uygulamaları yapılmış ve kesinleşmiştir....

              bir taşınmazın orman sınırları içine alınması ve hak düşürücü sürenin de geçmesinden sonra orman kadastrosunun kesinleşeceği ve o taşınmazın hukuken orman niteliğini kazanacağı, yürürlükteki yasalara göre bundan sonra hiçbir merci ve makamın kesinleşen orman sınırını değiştiremeyeceği, dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararının, ... tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamayacağı, orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılacağı, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Kesinleşmiş orman kadastrosu, makiye...

                “Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı .... anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise, mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihinden daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkin olduğuna, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, bu tapu kaydına değer verilemeyeceğine ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceğine, kamu malı ve orman niteliğindeki taşınmazlarda; Medeni...

                  Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin davalılar murisi adına olan tapu kaydının iptaline ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu