Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmazın 1942 yılı tahdidi içinde kalıp makiye ayrıldığı gerekçesiyle Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin sözü edilen kesinleşmiş mahkeme kararı, ... tapu iptal tescil davasında taraf olmadığından ve bu kararla kesinleşmiş orman kadastrosu iptal edilmediğinden Orman Yönetimini bağlamaz. Orman Yönetiminin taraf olmadığı, Hazinenin tapu iptal tescil davasının reddine ilişkin mahkeme kararı karşısında, kesinleşen orman kadastrosu daha güçlü bir delil sayılır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve hukuken orman olan taşınmaz hakkında, kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydı yolsuz tescil niteliğindedir. Medeni Yasa mülkiyet hakkının doğumunu nedene (illete) bağlı bir hukuksal işlem olarak kabul etmiştir. Medeni Yasanın sistemine göre; tescilin geçerli olabilmesi ve mülkiyet hakkının doğması için geçerli bir hukuksal nedene dayanması zorunludur....

    Ancak keşifte görev alan orman bilirkişi tarafından taşınmazın üzerinde bulunan orman ağaçlarının dağınık mı yoksa, toplu mu, toplu ise taşınmazın hangi bölüm veya bölümlerinde oldukları, ağaçların sayısı, yaşı, kapalılık oranlarını açıklanmadığı gibi, sözü edilen orman ağaçlarının tesbit tarihi olan 1967 yılında var olup olmadığı hususunda da herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Zira, davacı Orman Yönetimi taşınmazın kısmen eylemli orman olduğu iddiasına dayanarak, taşınmazın eylemli orman olan bölümlerinin tapu kaydının iptalini istemiştir. Çekişmeli taşınmaz orman tahdidi dışında olduğuna göre, taşınmazın bu günkü eylemli durumu değil, tesbit tarihi olan 1967 yılındaki niteliğinin ne olduğunun tesbiti önem taşımaktadır. Dava konusu taşınmazın tespit tarihi olan 1967 yılında da eylemli biçimde orman olması halinde, yolsuz bir tesbit ve tescil işlemi ancak bu durumda söz konusu olabilecektir....

      nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve feri müdahil Orman Yönetimi ile davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1955 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 37 ada 26 parsel sayılı 16570,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden mezarlık niteliği ile ... köyü tüzel kişiliği adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman niteliğinde olduğu, bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce kesinleşen orman tahdidi var ise mahkemece, yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmelidir. 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan ... getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı...

            Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptaline ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması, dayanılan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasa gereği devletleştirilmemiş olması, 3116 Sayılı Yasanın Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir kamulaştırma Yasası gereğince kamulaştırılmamış olması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 Sayılı Yasanın yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması koşullarının birlikte aranacağı, somut olayda, çekişmeli taşınmazın öncesi orman sayılan yer iken nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, çekişmeli parselin ifraz edildiği kadastro...

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesinde yer alan 6831 Sayılı Yasanın 2/B Maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerhin iptali ve karşı dava olarak kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                  Mahkemece, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, kadastro mahkemesince tapu iptali kararı verilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne ve çekişmeli 484 nolu taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından taşınmazın Hazine adına tescili gereğine yönelik olarak ve davalı ... tarafından temyiz edilmekle Dairenin 29/05/2012 gün ve 2012/2982 - 8087 sayılı ilâmıyla "1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ...'...

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Her nekadar; mahkemece bozma kararı doğrultusunda orman ve zilyetlik araştırması yapılmış ise de, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih ve 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açılmış olup, yöntemince yapılan uygulama sonucu çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan tapu kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlendiğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20/01/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu