Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetiminin tapuya dayalı davasının feragat nedeniyle reddine ilişkin Kadastro Mahkemesinin 20.01.1992 gün ve 1991/1075-108 sayılı kararı ile feragat nedeniyle ret edilip kesinleşmesi sonucu ... ... adına tescil edilmiş ve daha sonra satış ile davalıya geçmiştir. Hazine tarafından açılan tapu iptal tescil davası “çekişmeli taşınmazın 1942 yılı orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 1976 yılında 7 numaralı orman kadastro komisyonunca 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılması nedeniyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığının” gerekçesiyle davanın kabulüne, parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tesciline ilişkin ... Asliye 5....

    Yapı Endüstrisi ve Ticaret A.Ş.’ye geçmiştir. Davacı Hazine, 1 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman olduğu bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya Hazinenin yanında katılmıştır. Mahkemece, ......

      Yapı Endüstrisi ve Ticaret A.Ş.’ye geçmiştir. Davacı Hazine, 1 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken usulsüz olarak orman rejimi dışına çıkarıldığı, taşınmazın eylemli orman olduğu bu sebeple tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya Hazinenin yanında katılmıştır. Mahkemece, ......

        Bu davada, "Çekişmeli taşınmazların orman olması nedeniyle tapu kayıtlarının iptal edilip, orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği" hususları dava sebebi (vakıa) olarak ileri sürülmemiş ve mahkemece de tapu kayıtlarının iptalinin gerekip gerekmediği hususu tartışılmamıştır. Temyize konu dava ise çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadasto mahkemesince verilen ve şekli anlamda kesinleştiği anlaşılan kararda, davacının davasının reddine, her iki taşınmazın da tapu kayıtlarının iptali ile tamamının orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de dava, orman sınır hattının doğru tespit edilip edilmediğine ilişkin olduğundan verilen karar, orman tahdit hattı yönünden kesin hüküm olup, orman tahdit hattı bu kararla kesinleşmiştir....

          Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi gereğince yapılıp 10.10.1980 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyleki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur. Bu nedenle beyanlar hanesinde şerh maliki olarak kayıtlı bulunan Gülabi Mart’ın davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması 2) 6831 sayılı Yasanın 2/b madde uygulamasıyla çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı ve orman yönetimi, taşınmazın niteliğinin orman olduğu iddiasıyla dava açtığına göre, 6831 sayılı Yasanın 4999 sayılı Yasa ile değişik 11/6. maddesi gereğince “fiilen orman olduğu orman genel müdürlüğünce tespit edilen yerler talep üzerine maliye bakanlığınca Orman Genel Müdürlüğüne tahsis edilir.”...

            Hukuk Dairesinin 11/03/2013 tarih ve 2012/12944 E. - 2013/2491 K. sayılı kararı ile tapu iptali ve tescil davası yönünden onanmış ve elatmanın önlenmesi davası yönünden bozulmuştur. Dairece verilen onama ve bozma kararında özetle; ''Tapu iptali tescil davası yönünden; çekişmeli taşınmazın 2/B alanı içinde kaldığı, ancak, halen eylemli biçimde orman niteliğini koruduğu, davanın devamı sırasında Milli Emlak Müdürlüğünce tapuda taşınmazın niteliğinin orman olarak değiştirildiği, bu nedenle, tapu iptali ve tescil yönününden davanın konusuz kaldığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından hükmün onanmasına; elatmanın önlenmesi davası yönünden ise, dava konusu taşınmaz, dava tarihinde, tapuda 2/B'lik alanda kaldığından tarla niteliği ile Hazine adına kayıtlı olup, davalılar lehine de beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunmaktadır....

              nın 1024.(932.) maddesi gereğince yolsuz tescil niteliğinde olduğu, Anayasanın 169 ve 170. maddelerindeki 2924 Sayılı Yasada ve 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesinde özel olarak düzenlenen Devlet Ormanları ve nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin özel yasalarına tabii olduğu, H.G.K'nun 24.03.1999 gün 1999/1-170-167 ve 21.02.1990 gün 1989/1-700-101 kararlarında belirtildiği gibi, aslında özel mülkiyete konu olmayan taşınmazlar her nasılsa tapuya tescil edilmiş olsa bile, bu durum taşınmazın niteliğini değiştirmeyeceğinden tescil işlemi yok hükmünde olup, bu tür taşınmazlar hakkında M.Y.'...

                Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasa gereğince yapılıp 1980 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; 1) Kullanım kadastrosu sırasında şerh maliki olarak gösterilen kişi davada taraf gösterilmemiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğuna göre şerh malikinin de davada taraf olması zorunludur....

                  olmasın, o yer kesinleşen orman sınırı içinde bulunduğu sırada oluşturulan tapu kayıtlarına değer verilemeyeceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 Sayılı Yasanın 2/1....

                    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan orman kadastrosu ile 09.07.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen kadastro ve 2/B madde uygulaması, 1959 yılında yapılan arazi kadastrosu vardır. Mahkemece 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesinde anılan on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu ve 09.07.1993 tarihinde ilan edilerek itirazsız kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasının yapıldığı, genel arazi kadastrosunun ise 1959 yılında 3116 Sayılı Yasa gereğince yapılan ve kesinleşen orman kadastrosundan sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu