Mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. 13.07.1993 tarihinde yapılan keşif sonunda Orman Yüksek Mühendisi ... tarafından hazırlanan raporda çekişmeli taşınmazın % 5 eğimli, memleket haritasında orman içi boşluk niteliğinde olduğu belirtildiği halde raporun sonuç kısmında "orman sayılmayan yer" ifadesi kullanılmış, 15.12.1993 tarihli ek raporda ise bu kez orman bütünlüğü içinde ve orman sayılan yer olduğu açıklanmıştır. 11.07.1994 tarihli keşif sonunda yine aynı bilirkişiden alınan 22.07.1994 tarihli raporda taşınmazın % 10 eğimli ve orman sayılmayan yer olduğu görüşüne yer verilmiştir. Yukarıda sözü edilen raporlar taşınmazın eğimi ve niteliğinin orman olup olmadığı konusunda birbiriyle çelişkili olduğu gibi hiçbirinde taşınmazın memleket haritasındaki konumu gösterilmemiştir. Yetersiz ve birbiriyle çelişen raporlara göre hüküm kurulamaz....
Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmaza komşu olan 5 ve 7 parsellere ilişkin kesinleşen kadastro tesbit tutanakları varsa dayanakları olan tapu kayıtları, kadastroca oluşan tapu kayıt örnekleri ,eski tarihli memleket haritası, ... fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilmeli, çekişmeli taşınmaza kuzey yönden komşu olan tescil harici taşınmazın ne olarak tescil harici bırakıldığı kadastro müdürlüğünden sorulmalı , önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek 1 uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, orman mühendisi ve bir ... elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte ... araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan ... kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün...
Davalı ... vekili ise temyizinde, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman olması nedeniyle tapu kaydının yolsuz tescil niteliğinde olduğunu, Hazinenin somut olayda bir kusuru bulunmadığını ve taşınmazın değerinin fazla hesaplandığını ileri sürerek re'sen de saptanacak nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir. 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesinde "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücû eder." hükmü yer almakta olup, bu düzenlemeye göre devletin sorumluluğu resmî sicile güvenden doğan kusursuz sorumluluktur. Sicile güvenden doğan kusursuz sorumluluk, tapu siciline bağlı çıkarların ve aynî hakların yanlış tescili sonucu değişmesi ya da yitirilmesi ile bu haklardan yoksun kalınması temeline dayanır. Çünkü, sicillerin doğru tutulmasını üstlenen ve taahhüt eden Devlet, gerçeğe aykırı ve dayanaksız kayıtlardan doğan zararları da ödemekle yükümlüdür....
Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine 2/B gereği hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... çalışma alanında bulunan 106 ada 65 parsel sayılı 895.27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle meşelik vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 7 numaralı orman kadastro komisyonuna bağlı 4 numaralı ekipçe yapılıp 24.03.1976 tarihinde, itirazların incelenmesiyle sonuçları 7 numaralı komisyonca 06.04.1983 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması (bu uygulama idare mahkemesince iptal edilmiştir.) ve 1988 yılında yapılıp, 15.06.1989 tarihinde ilan edilen ve dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....
Mahkemece çekişmeli parselin ... bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 1394 m2 yüzölçümündeki bölümüne ilişkin davanın KABULÜNE ve bu bölümün tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tesciline, aynı krokide çekişmeli parselin (A) ile gösterilen 534 m2 bölümüne ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle, ... ... aleyhine açılan davanın da ölü olması nedeniyle REDDİNE karar verilmiş, hüküm Hazine ve davalı gerçek kişiler tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ilk orman kadastrosunda Hekimbaşı Devlet Ormanlarının sınırı içinde bulunup, devletleştirildiği, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesinin uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı, orman sınırı içinde kalan tapu kayıtlarının orman kadastrosunun kesinleşmesiyle yasal değerini yitirdiği, taşınmazın orman sınırı dışına çıkartılan bölümü hakkında kadastroca oluşturulan tapu kaydının, taşınmaz orman sınırı içinde iken oluşturulduğundan yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle bu tür tapuların 1744 Sayılı Yasa uygulamasında maliki yararına bir hak sağlamayacağı, özel mülkiyete konu olmayan yerlerin özel mülk olarak tapuya tescil edilmesi, taşınmazın özde orman olma niteliğini değiştirmeyeceği nedeniyle, Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/20-102-90 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere, aslında orman olan taşınmazı tapu kaydı ile satın alan kişinin, 4721...
Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tapu kaydının iptaline ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine 15.12.1989 tarihinde kesinleşen 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parsellerin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....
Bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen krokide (B) ile gösterilen 18 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptaline ve 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu belirtilerek Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın geri kalan bölümü ile ilgili davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 1482 m2 yüzölçümündeki bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken yine kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....