WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı ... A R A R Davaya konu edilen 9874 parsel 13 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/288 esas ve 2008/165 karar sayılı davacısı Nazmiye Karaman ve davalısı ... olan tapu iptali ve tescil dosyasının ilgili Mahkemeden getirtilerek dosya arasına konulup ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Aile Mahkemesi ise, eldeki davanın davacı ile dahili davalının evliliklerinin devamı sırasında ve eşler arasındaki mallara yönelik katılma rejiminin tasfiyesi veya katkı payı alacağı olmadığı, muvazaa nedeni ile Tapu İptali ve Tescil davası olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dosya kapsamından, davacının boşandığı eski eşi...'in taşınmazdaki 1/10 payını çocuğunu mağdur etmek amacı ile davalı kardeşi ...'e tapuda devir ettiğini ileri sürerek, 1/10 pay satışına dair 02.09.2008 tarihli akdin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespiti ile eski eş... adına tapuya tescili istemine ilişkin dava olduğu , dava konusu taşınmazın, aile konutu niteliğinde olmadığı,isteğin aralarındaki edinilmiş mallara Katılma rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejiminin tasfiyesine yönelik bir istek mevcut olmadığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı davasının kısmen kabulüne dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı asil tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen dava dilekçesinde yazılı davalı adına kayıtlı iki adet taşınmaz ve bir adet araç ile ilgili olarak alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ..., davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 27.353,53 TL alacağa karar verilmesi üzerine, hüküm süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesine dayalı tapu iptal ve tescil isteği ve alacak isteğine ilişkindir. Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

          Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen ikinci kararda aynı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle Dairenin 16.09.2015 gün 2015/13416 esas ve 2015/16428 karar sayılı ilamıyla "davacının tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı; dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın 2002 yılından sonra inşa edildiği, binanın orta katının tapu tescilindeki davalıya ait 3/32 pay karşılığı taraflarca aile konutu olarak kullanılmaya başlandığı, bu orta katın “edinilmiş mal” niteliğinde olduğu kabul edilerek, davacının terditli taleplerinden katılma alacağının yasal düzenleme ve Dairenin uyguladığı ilkelere göre hesaplaması için gerekli yargılama işlemlerinin yürütülüp, gerekli incelemeler yapılarak gerçekleştirilecek sonucuna göre davacının katılma alacağı talebi ile ilgili olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulması" gerekçesiyle hüküm bozmaya sevk edilmiştir....

            Tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. 2. Bu prensip gereğince; imar şuyulandırmasının dayanağı olan idari işlem iptal edilmedikçe sicilin dayanaksız kaldığından ve tescilin yolsuz hale geldiğinden söz edilmesi mümkün değildir. 3. Bu tür davalar kamusal tasarruftan kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup, taraflar arasında mülkiyet ihtilafı bulunmadığından mahkemece maktu vekalet ücretine hükmolunur. 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, birleştirilen davada verdiği 19.01.2007 tarihli dilekçe ile de şuf'a hakkına dayalı tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 23.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve katılma yolu ile davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 24.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                K.. aralarındaki katılma alacağı, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ankara 11. Aile Mahkemesi'nden verilen 07.04.2015 gün ve 822/560 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içinde davalı adına alınan taşınmazın tapu kaydının iptali ile kendi adına tescil edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı sadece kendi geliri ile almadığını, davacının şirketinden satın alındığını, gerçekte şirkete para ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya bağışlandığı, davalının kişisel malı niteliğinde olduğu ve davacının ancak alacak talebinde bulunabileceği, taşınmazın aynına yönelik talebin dinlenmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  tarafın tapu iptal ve tescil talebinin reddine, katkı payı alacağı talebinin ise kabulüne karar verildiği, katkı payı alacağının mal ayrılığı rejimi döneminde yargı kararları ve içtihatlar ile adlandırılan bir alacak türü olup temelinin Borçlar Kanununun genel hükümlerine dayandığı, bu nedenle kanundan doğan bir alacak olduğu ve şahsi hak niteliğinde bulunduğu, katkı payı alacağında Yargıtay İBK 07/10/1953 tarih 8/7 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince katkıda bulunan eşin diğerinden katkıda bulunduğu malda kendisine ayni bir hak tanınmasını talep edemeyeceği, TMK 239/1. maddede; " katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir....

                  Diğer yandan 07.10.1953 gün 8/7 sayılı YİBK'na göre de; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı ya da katılma alacağı nedeniyle taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile tescili istenemez. Bu açıklamalara göre katılma alacağı bakımından ayın isteme imkanı bulunmayıp alacak istenebildiğine, davacı tarafın dosya kapsamından alacak isteği olmadığı, dairenin yarı payının davacıya aidiyetinin istendiği anlaşıldığına göre davanın bu gerekçeyle reddine karar verilmesi gerekirken az yukarıda açıklandığı üzere zamanaşımı sebebiyle reddedilmiş olması doğru değil ise de red kararı sonucu itibarıyla doğru bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu