-KARAR- Dava, ölünceye kadar bakım gereklerinin ve irat yükümlülüğünün yerine getirilmediği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, önceden açılıp iptal tescil isteğinin reddi ile sonuçlanan davadaki koşulların değiştiğine yönelik yeni delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. O halde bu yöne değinen davacının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, iptal ve tescil istekli eldeki davada dava reddedildiğine göre harcı alınmış olan dava dilekçesinde yazılı 10.000.-TL dava değeri üzerinden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değil ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasın 4. bendinde yer alan, “575.-TL” ibaresinin yerine “1.200....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil, Katkı Payı Alacağı Ve Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul, kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 44,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejimi tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin sahip olduğu kooperatif hissesindeki dairesinin kendisine teslim edilmediğini, haksız yere kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, mahkeme kararı ile ihracın iptal edilip üyeliğe kabul edildiğini, kur'a sonucu adına tahsis edilen dairenin başkası adına tapu edildiğini, bunun için tapu iptal davası açtığını ve lehine sonuçlandığını ileri sürerek, geç teslimden kaynaklanan 2.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 10.03.2010 tarihinde davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 28.800,00 TL'ye çıkartmıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2013 NUMARASI : 2013/225-2013/498 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, öncesinde davalılardan Nezahat adına kayıtlı iken açtıkları tapu iptal ve tescil istekli dava sonucunda adına tescil edilen 101 parsel sayılı taşınmazda yer alan mesken vasıflı 2 numaralı bağımsız bölüme davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı Nezahat; açılan tapu iptal ve tescil talepli dava sonucu verilen karar kesinleşinceye kadar işgalci olarak nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı Mukaddes ise diğer davalının kiracısı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı-Tapu İptali ve Tescil - Mümkün Olmaması : Halinde Katılma Alacağı ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından 27.05.2021 tarihli asıl karar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise 08.09.2021 tarihli ek karar ile asıl karar yönünden ve davalı-davacı kadın tarafından katılma yoluyla asıl karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyanın yapılan incelemesinde, erkeğin açtığı birleşen dava dosyasının fiziken dosya kapsamında olmadığı anlaşılmakla dosyaya eklenmesi, 2- 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru...
Her ne kadar Aile Mahkemesi tarafından verilen iş bu karar kesinleşmemiş ise de, davacının mahkememizce kendisine verilen kesin süre içerisinde aile mahkemesinde katılma payı alacağı davası açmadığı, buna göre davacının herhangi bir katılma payı alacağını iddia ve ispat edemediği anlaşılmakla Aile Mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenilmemiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Ayrıca davacının dava konusu taşınmaz nedeniyle katılma payı alacağı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi görevi aile mahkemesine ait olmakla birlikte edinilmiş mallara katılma rejiminin 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile getirildiği, Batman Tapu Müdürlüğünün 07.03.2022 tarihli cevabi yazısı ekindeki resmi senet suretinden dahili davalı ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece asıl dava yönünden davacının katılma alacağına yönelik talep ve davasının kısmen kabulü ile, yasal mal rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen Kayseri İli Kocasinan İlçesi, Pervane Mahallesi, 2220 Ada, 9 Parsel, B Blok, 2. Kat, 7 No'lu bağımsız bölümden dolayı Katılma Alacağı olarak belirlenen 119.712,84 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı T3’den alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı T5 yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, birleşen mahkemenin 2023/2 Esas 2023/7 Karar sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki evliliğin karar tarihinden önce boşanma ile sona erdiği, dava konusu taşınmazın aile konutu olmaktan çıktığı anlaşılmakla taşınmazın tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
itibarıyla durumu dikkate alınarak güncel değerinin belirlendiğine, yüklenici şirketin konkordato ilan ettiği bildirilip davalı tarafça da tüketici mahkemesinde taşınmaz için tapu iptali ve tescil talepli dava açıldığının beyan edildiğine, bu halde edinim tarihine göre taşınmazın davalının edinilmiş malı olup davalı tarafça çekilen kredilerin taşınmazın alımı için çekildiği, borçların bu taşınmaza ilişkin olduğu soyut tanık beyanları haricinde ispatlanamadığına göre, yerel mahkemece boşanma dava tarihine kadar ödenen kısım ve kalan ödemelerin belirlenip edinim tarihindeki miktarla oranlanarak dairenin boşanma dava tarihindeki durumuna göre güncel değerinin belirlenerek yapılan hesaplama ile bu taşınmaz yönünden davacının katılma alacağının hesaplanıp katılma alacağı belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, davaya konu aracın edinim tarihi itibarıyla davalının edinilmiş malı olup güncel değerin yarı oranında davacının katılma alacağı bulunduğuna, her ne kadar davalı tarafça evlilik...
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde, katılma yolu davalı vekili tarafından süresinden sonra temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -K A R A R- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, 2457 parsel bakımından davanın reddine, 2458 parsel yönünden ise iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Karar davacılar vekili ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 433/2. hükmü uyarınca davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiş ise de; davacı tarafın temyiz dilekçesi davalı vekiline 04.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği halde, davalı tarafça 18.02.2013 tarihli dilekçe ile hüküm temyiz edilmiştir....