Petrol Ürünleri Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi lehine tesis edilen intifa hakkı ile mülkiyet hakkı her ne kadar kısıtlanmış olsa da dava konusu haczin, sözü edilen şirketin vergi borçları nedeniyle taşınmaz üzerine kurulan intifa hakkına uygulandığının anlaşıldığı olayda, söz konusu hacizle davacının taşınmaz mülkiyetinde bir kısıtlama söz konusu olmadığı, kısıtlamanın taşınmaz üzerinde mevcut bulunan üçüncü şahıs lehine kurulan intifa hakkına getirildiği, sona ermeyen vergi borçları nedeniyle alacaklı davalı idare tarafından haczin kaldırılmasının mümkün bulunmadığı dolayısıyla intifa hakkı üzerindeki haczin kaldırılması amacıyla davacı tarafından yapılan başvurunun reddedilmesinde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Ancak; 1-23/05/2017 havale tarihli fen raporunda A, B, C ve D ile gösterilen toplam 251.428,70 m²'lik kısmın zemin bedeline hükmedildiği gözetildiğinde bu bölümünün davalı idare adına tescili yerine bu kısım lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline karar verilmesi, 2-)Davacı murisi adına ... Belediyesi lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ......
A.Ş.ne 19.07.1993 başlama tarihli olmak üzere kırk dokuz yıl süreyle müstakil ve daimi nitelikte üst hakkı tanındığı, üst hakkı tanınmasıyla bahse konu şirketin tapu maliki olduğu, dava dışı şirket tarafından üst hakkına dayalı olarak intifa senetlerinin çıkarıldığı, davacının da 26.08.1996 tarihli intifa senedine dayalı olarak dava konusu yeri zilyetliğinde bulundurduğu, davalı Kurum tarafından dava dışı şirkete verilen üst hakkı izin "Olur"unun 07.05.2014 tarihinde ünitelerin ikinci konut olarak kullanılması ve diğer bir takım sebeplerle iptal edildiği, dava dışı şirket tarafından iptal edilen işleme karşı İdare Mahkemesinde dava açıldığı ve davanın halen devam ettiği, davalı Kurum tarafından davacının intifa senedi ile zilyet olduğu davaya konu villanın tahliyesinin istendiği, davacının da bu tahliye istemine karşı zilyetliğinin korunması için eldeki davayı açtığı ve mahkemece davalı Kurumun pasif dava ehliyeti bulunmadığından ön inceleme tutanağı ile davayı usulden reddettiği anlaşılmaktadır...
Davalı vekili savunmasında özetle; davacının intifa bedeli olan 1.017.550- TL’nin eksik ödendiği yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davaya konu intifa hakkının tesisinden önce aynı taşınmaz üzerinde dava dışı Akpet Akaryakıt Dağıtım A.Ş. lehine tesis edilmiş ve süresi sona ermiş intifa hakkı bulunduğunu, müvekkili lehine intifa hakkı tesisi için söz konusu Akpet lehine tesis edilen intifa hakkının tapudan terkini işleminin yapılması gerektiğini, Akpet lehine tesis edilen intifa hakkını terkini işleminden doğan ve davacı tarafından karşılanması gereken 51.587,25- TL tutarındaki intifa terkin harcının müvekkili Lukoil tarafından ödendiğini, Harçlar Kanunu’nun 57 ve 58....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 18030 ada 1 parseldeki 27 numaralı bağımsız bölümün intifa hakkını devredeceği hususunda kızı olan davalı ...'la anlaştıklarını, ancak işlem sırasında aldatılarak ve hataya düşürülerek taşınmazın intifa hakkını üzerinde tutmak suretiyle çıplak mülkiyetini davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinden bulunmuştur. Davalı, davanın süresinde açılmadığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hakdüşürücü sürenin geçirilmiş olduğu ve iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve irtifak hakkı ile taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili istemine ilişkindir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydında Mürşide Keskin'in intifa hakkına sahip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu kişinin yöntemince davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlanıp intifa hakkı sahibinin bu haktan yararlanmasını sağlayacak şekilde hüküm kurulması gerektiğinin dikkate alınmamış olması doğru görülmemiştir....
Ancak; Tapu kaydına göre taşınmazın üzerinde ... oğlu ... intifa hakkı sahibi olup, adı geçen, davada taraf olmadığına göre tespit edilen bedelin intifa hakkı sona erinceye kadar hak sahibi istediğinde kendisine faizinin ödenmesi koşuluyla bir milli bankaya yatırılması gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 7.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Tapu kaydına göre taşınmazın üzerinde Şıhı oğlu ... intifa hakkı sahibi olup, adı geçen, davada taraf olmadığına göre tespit edilen bedelin intifa hakkı sona erinceye kadar hak sahibi istediğinde kendisine faizinin ödenmesi koşuluyla bir milli bankaya yatırılması gerekirken, bu hususta bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 7.4.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyaya getirtilen tapu kaydı içeriğinden, dava konusu 2373 ada 88 parsel sayılı taşınmazda ... intifa hakkı sahibi olduğu anlaşılmakla dava sonunda verilecek kararın intifa hakkı sahibinin hukukunu yakından ilgilendirdiği gözetilerek bu şahsın da yöntemince davaya katılımı sağlanıp taraf teşkilinin eksiksiz yapılması gerektiğinin dikkate alınmamış olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, yakın akrabaları ile aralarında şirket kurmaya karar verdiklerini, yurt dışında yaşadığı için şirketin kurulması ve maliki olduğu ... (yenileme sonucu ... ada ...) parsel sayılı taşınmazda şirket lehine intifa hakkı tesisi işlemleri için kuzeni olan dava dışı ...’yü (davalı ...’nin eşi) vekil tayin ettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazın 1/4 payını vekil eden üzerinde bırakıp geri kalanını eşit paylarla davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalılar, davacı ile aralarında yaptıkları anlaşma gereğince davacının iradesi ve bilgisi doğrultusunda taşınmazın temlik alındığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır....