Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile ... ...’nin ise 15.05.2006 tarihinde Davalı ...Ş. lehine 22.11.2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere intifa hakkı tesis ettirdikleri, ... ... payını 17.11.2009 tarihinde davalı ... Petrolleri ...ye, ...’nin payını 03.07.2007 tarihinde ...’e intifa hakkı ile yükümlü olarak sattığı anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 794. maddesinin 2. fıkrasında intifa hakkı “aksine düzenleme olmadıkça bu hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar” şeklinde ifade edilmiştir. Kuşkusuz intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından var olan yetkileri ne ise intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır....

    Öte yandan, dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmazda 15.09.1956 tarihinde ... lehine kurulmuş intifa hakkı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi gerektiği ve satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı bulunduğundan taşınmazın 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerektiği göz ardı edilerek hüküm kurulması hatalı bulunmuştur. Diğer taraftan, (kapatılan).... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/84 Esas sayılı dosyası ile dava konusu 1077 ada 4 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından bir kısmı, paydaş Esme Yılmaz mirasçılarına karşı, taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davası ikame etmişlerdir....

      Ancak; 1)Davacılardan ..., ..., ... ve ... hissesi üzerinde dava dışı ...lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'...

        Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali, tescil, alacak, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve intifa hakkının terkini davası sonunda, yerel mahkemece davalı ...'ın da iyiniyetli olduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteklerinin reddine, bedel isteklerinin kabulüne; öte yandan, 2850 nolu parseldeki binanın ...'a ait olduğunun tespitine; ...'...

          (TMK m.795) İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK m.796) Somut olayda, davacı-davalı ... ile davacı-davalı ...’nın 1/2 şer pay maliki olduğu dava konusu 626 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydından, 07.03.1997 tarihinde ... A.Ş. yararına 20 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. İntifa hakkının tapu kaydından terkini için yararına intifa hakkı kurulan davalı-davacı ...Ş. tarafından tapu maliklerine vekalet verilmiş, bu vekaletname sonrasında da davacı-davalı ... ve ... davalarını takipsiz bırakmışlardır. Bu nedenle, bu davacıların davaları hakkında HMK’nun 150.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....

            İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceği kararlaştırılabilir. Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir....

              . - K A R A R - Davacı vekili, Petrol Ofisi markası altında bayilik faaliyeti gerçekleştirilen taşınmazda davacı şirket lehine intifa hakkı verilip, bu hakkın tapu siciline tescil edildiğini, intifa hakkı bedelinin davalıya ödendiğini, Rekabet Kurumunun kararları gereği intifa hakkının 18.09.2010 tarihinde sona ereceğini, davacının ödediği (intifa ve kalıcı teknik yatırım bedelleri) meblağların davalı açısından sözleşmenin geçersiz kılındığı dönem için sebepsiz zenginleşmesine yol açtığını, 18.09.2010 tarihi sonrası döneme tekabül eden intifa hakkı ile teknik yatırımlar için ödenen bedellerin davalı tarafça iadesi gerektiğini belirterek, 124.049,13 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş, bununla birlikte sözleşmenin halen sürdüğünü ve 18 yıl için intifa hakkının verildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalı lehine uygulanan süresiz intifa hakkının 15 yıl süreli olarak düzeltilmesine, bu şekilde intifa hakkının tesisine dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir malvarlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise; hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir....

                  Hemen belirtilmelidir ki, kural olarak ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptal ve tescil istekli davaların dinlenmesine olanak yoktur. Ancak bu ilke üçüncü kişilere karşı açılacak davalar için geçerli olup, mirasçılar arasında görülen davada miras payı oranında tapu iptal ve tescil talebinde aykırı bir yön bulunmamaktadır. Somut olayda, davacıların kendileri gibi mirasçı konumunda olan davalıya husumet yöneltmek suretiyle miras payı oranında tapu iptal ve tescil istemli dava açtıkları, mirasbırakanın işlem tarihinde fiil ehliyetine haiz olmadığının Adli Tıp Kurumu raporu ile saptandığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, ... Medeni Kanununun 725.maddesinden kaynaklanan tapu iptal tescil veya irtifak hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 30.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu