DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup karar davalı Hazine vekili tarafından tapu iptal kararı temyiz edilmediğinden bu davanın reddinin gerektiği, davacı orman olan taşınmazı kullandığından tazminat isteyemeyeceği, bilirkişi raporunun hatalı olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir....
Buna göre, tapu kütüğündeki tescilin idari karara dayanması ve idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi karşısında imar şuyulandırması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin illetten mücerret hale geldiği, bir başka ifade ile imar parsellerinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır. Bu durumda, mahkemece imar düzenlemesi işleminin iptali ile imar parselinin tescilinin dayanağının ortadan kalktığı gözetilmeksizin yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukanda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tefrik edilen "manevi tazminat, aracın emsallerinden daha düşük bedelle satılmasından kaynaklı olarak ödenen fark borç bedeli ve aracın serviste kaldığı sürece kullanılamamasından kaynaklı olarak uğranılan zarara" ilişkin bu taleplerin arabuluculuk görüşmelerine konu olmadığı anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, 5 parselde bulunan taşınmazı davalılardan Kepez Belediye Başkanlığı'ndan satın aldığını, davalı ... tarafından taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığından tapu iptal tescil davası açıldığını, tapunun iptal edilerek hazine adına tesciline karar verildiğini, Borçlar Kanununun 189 ve devamı maddelerine göre zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince Kepez Belediyesi'nin sorumlu olduğunu, diğer davalı hazinenin ise, tapu sicillerinin doğru ve düzgün oluşturmamasından dolayı Medeni Kanununun ilgili maddeleri gereğince devletin sorumluluğunun söz konusu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 31.752,70.-TL'nin dava tarihinden yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan Kepez Belediyesi, davanın konusu itibarı ile idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak,diğer davalı ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini dilemişlerdir....
Maddesine dayalı tapu sicillerinin tutulamasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/11/2009 gün ve 2009/4- 383 E. - 2009/517 K.; 16.06.2010 gün ve 2010/4- 349 E. - 2010/318 K. sayılı kararlarında da vurgulandığı gibi; tapu işlemleri kadastro tespit işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/211 E. - 2014/248 K. sayılı ilamıyla taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfı ile tesciline karar verildiği, hükmün 02/03/2015 tarihinde kesinleştiği, 04/03/2014 tarihinde asıl davanın, 14.04.2015 tarihinde ise birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2018/504 ESAS 2021/77 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Tapu Sicillerinin Tutulması Kaynaklı Rücuen) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi. Gereği düşünüldü....
Dava, işçi alacağından kaynaklı rücuen tazminat davasıdır. Hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan işcinin kıdem tazminatından son işveren işçiye karşı sorumludur. Ancak iç ilişkide kıdemin oluştuğu süre içinde işçinin çalıştığı işverenler işçiyi çalıştırdıkları süre ile orantılı olarak sorumlu olurlar. Davalı savunmasında işçinin başka işverenler yanında çalıştığını iddia etmesine rağmen bu konuda araştırma yapılmadan kıdem tazminatı ödemesinden sadece davalının sorumlu tutulması doğru görülmemiştir SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Alınan ... tarihli ek raporda; Hasarın dalgalanmadan kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan ... tarihli heyet raporunda özetle; Trafo tesisi için düzenlendiği görülen kontrol formlarının işletmenin iç tesisatını kapsamadığı, trafonun bakımlarının düzenli yapılmasının hasar oluşmasını engellemeyeceği, sigortalı otel işletmesi için de bir çok donanımın arızalanmasının iç tesisattan kaynaklı bir problem olduğunu gösterdiği, yüksek gerilim dağıtım şebekesinde bir voltaj dalgalanması yaşansaydı birçok otelin cihazlarında hasar meydana gelmesinin gerektiği, arıza kayıt defterinde ise arıza ihbarının bulunmadığının tespit edildiğini, oluşan hasarın davacıya sigortalı şirketteki iç tesisattan kaynaklı kısa devre sonucu yaşanmış olabileceğinin değerlendirildiği tespit edilmiştir. Dava; voltaj dalgalanması nedeniyle davacıya sigortalı şirkette meydana gelen hasarın rücuen tahsili talebinden ibarettir. Alınan ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/91 Esas KARAR NO: 2024/522 DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) DAVA TARİHİ: 06/02/2023 KARAR TARİHİ: 27/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacının 12/10/2023 tarihli duruşmaya gelmediği, taraflar tarafından davanın, 12/10/2023 tarihinde takipsizliği nedeniyle işlemden kaldırıldığı, aradan 3 aydan fazla zaman geçtiği halde yenilenmediği görülmekle; davanın açılmamış sayılmasına; karar vermek gerekmiştir....