Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapulama Komisyonuna gönderilmesine karar verildiği ve hüküm fıkrasında dava konusu parsele ilişkin olumlu veya olumsuz hükmün yer almadığı, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının malik hanesinin "davalıdır" şeklinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Dava, malik hanesi "davalıdır" olan 299 parsel sayılı taşınmazın mülkiyet hakkı aksi halde kazanmayı sağlayan zilyetlik ve TMK'nın 713/2. fıkrasında açıklanan "tapu kütüğünden maliki kim olduğu anlaşılamayan" hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu kaydının davacı adına tescili istemine ilişkindir. 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 54. maddesinde ''Hâkim; tarafların delillerini topladıktan sonra re'sen tahkikatı genişletmek; lüzumlu gördüğü diğer delilleri toplama ve delilleri serbestçe takdir etmek yetkisini haizdir. Tahkikattan elde edeceği kanaate göre beşinci bölümde yazılı esaslar dairesinde karar vermek ve gayrimenkulün kimin adına tescil edileceğini belirtmekle mükelleftir....

    Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava konusu taşınmazlardan 355 sayılı parselin tapulama tutanağının incelenmesinde, senetsizden "... kızı ... ..." adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmıştır. Davacı ... kaydında murisi annesinin adının yanlış yazıldığını belirterek dava açmış ve adının düzeltilmesini istemiş olmasına rağmen mahkemece tespit malikinin baba adı da düzeltilerek "... ... kızı ... ..." olarak tapu kaydının malik hanesinin düzeltilmesine karar verilmiştir. Tapu maliki ... kızı ... ... olduğundan, ... isminin ... olarak düzeltilmesine ilişkin hüküm kurulurken az yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca yeterli araştırma yapılmamıştır....

      Köyü çalışma alanında bulunan 1578 parsel sayılı taşınmaz, itirazlı olduğu belirtilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, çekişmeli 1578 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun düşmemektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 818 ada 118 parsel sayılı taşınmazın 1938 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında malik hanesinin boş bırakıldığını, 1991 yılında imar uygulaması yapılarak oluşan 2 ve 33 parsel sayılı taşınmazların da malik hanesi boş bırakıldığı halde sahtecilik suretiyle malik hanelerine ... adının yazıldığını, ardından ... adına intikalinin yapılarak davalılara satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürüp tapu kayıtlarının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...,dava konusu taşınmazın maliki olmadığını, kendisine husumet düşmeyeceğini, davalı ... ise, dava konusu 2 parseldeki payı bedelini ödeyerek satın aldığını, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ......

          nın dayanmış olduğu gayrimenkul satış vaadi senedinin usulüne uygun olmadığı kabul edilmek suretiyle tapu ve tespit malikleri adına tescil kararı verilmiş ise de ; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespitinde çekişmeli taşınmazlardan 75, 76 ve 157 sayılı parsellere malik tespiti yapılmış ise de esasen tüm çekişmeli parseller tespitten önce açılan meni müdahale ve tescil davaları nedeniyle malik haneleri 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi gereğince hukuken boştur ve resen malik araştırması yapılması gerekmektedir. Mahkemece tapu uygulaması ve harici taksim konusunda yeterli olmayan beyanlara itibar edilmiş, taşınmazlara uyduğunu kabul ettiği tapu kayıtları zemine tek tek uygulanarak hangi tapu kaydının taşınmazların hangi bölümüne uyduğu ve kapsamları ayrı ayrı belirlenmemiştir. Davacı ... ve ...'...

            Davacı vekili, dava konusu 2030 ada 15 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu, komisyon kararı ile taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tesciline karar verildiğini, davalı Hazine tarafından Türk Medeni Kanununun 715’inci maddesi ile Kadastro Kanununun 18’inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğunu, taşınmazın boş ve işgalsiz olmadığını, müvekkilinin taşınmazın vergilerini 1954 yılından bu yana ödediğini ve taşınmazı 1966 yılından bu yana fiilen kullandığını belirterek, taşınmazın malik hanesinin müvekkili adına kapatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, asli müdahil davasının derdestlik nedeniyle reddine; birleştirilen davanın kabulüne 2030 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, Tapulama Mahkemesine açılan tespite itiraz davası sonucu 567 sayılı parselin 3530 m2 olarak davacı ... adına , 584 sayılı parselin de 567 sayılı parselden 442 m2 lik alanın bu parsele tevhidi suretiyle davacı ... ile dava dışı ... adlarına tesciline ilişkin olarak verilen kararın kesinleşerek infaz edilmek üzere Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildiğini, ancak kararın infaz edilmediği gibi 567 sayılı parselin malik hanesinin boş bırakılması ve 584 sayılı parselin de yüzölçümünün az olması nedeniyle mağdur olduklarını, davalı idarenin hükmen tescili sağlamadığını, davalı şirketin de 584 sayılı parselin diğer malikinin payını satın aldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının düzeltilmesi suretiyle tescil isteğinde bulunmuşlardır....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi ve Gaziantep Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, davaya konu taşınmazın malik hanesinin boş olduğu ve doldurulması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Kadastro Mahkemesi de, askı ilan süresi içerisinde dava açılmadığı ve kadastro tespit tutanağının kesinleştiği, bu nedenle genel görevli mahkemelerin görevli olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda; dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağının 6/1/2014 tarihi itibariyle kesinleşmiş olduğu, eldeki davanın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, kadastro tespiti sırasında malik hanesi açık bırakılan çekişme konusu taşınmazın malik hanesinin Hazine adına doldurulması isteğine ilişkin olup, kadastro mahkemesi sıfatıyla hüküm kurulduğuna göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine,4.5.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Kadastro tespiti sırasında taşınmazlar yukarıda belirtildiği şekilde tespit malikleri adına tespit edilerek malik haneleri doldurulmuş ise de davacıların dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren getirtilmemiş ve usulünce uygulanmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu