Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iken 01/02/2013 tarihinde haciz talep edildiğini, 05/02/2013 tarihinde haciz kararı verildiğini, haczin 07/02/2013 tarihinde tapu kaydına işlenerek tamamlandığını, 04/02/2014 tarihinde satış talebinde bulunulduğunu, satış avansının 06/02/2014 tarihinde dosyaya depo edildiğini, dolayısıyla 1 yıllık süre dolmadan satış talebi gerçekleştiğinden haczin düşmediğini, bu tarihteki haczin düştüğü kabul edilse bile daha sonra konulan haczin önceki haczin devamı niteliğinde olduğunu, dosyada satış talebi ve avans bulunduğundan haczin düşmediğinin kabulü gerektiği, bu nedenle mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/257 Esas, 2021/134 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı T6 yönünden davanın husumet yönünden reddine, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kurulan hükümde haczin de kaldırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın bu şekilde kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava haciz şerhinin kaldırılması ve tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerektir ki Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harclar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Ferizli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/255 Esas, 2021/135 Karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, davalı T6 yönünden davanın husumet yönünden reddine, hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verildiği görülmüştür. karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece kurulan hükümde haczin de kaldırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını ve davanın bu şekilde kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava haciz şerhinin kaldırılması ve tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerektir ki Harçlar Kanunu'nun 32. maddesinde "Yargı işlemlerinden alınacak harclar ödenmedikçe mütaakıp işlemler yapılmaz....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, tapu kaydındaki kamulaştırma şerhinin kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemenin 2005/101 Esas sayılı dosyasının dosya içine konularak birlikte gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, müvekkillerinin taşınmazın mülkiyetini kararın kesinleştiğini, 09.01.2019 tarihi itibariyle mülkiyeti tescil öncesi kazandıklarını, mahkemece mülkiyetin kazanım tarihi olarak tapu kütüğüne tescil tarihi olan 21.09.2021 tarihini kabul etmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğunu, kararda belirtilen emsal Yargıtay kararının da iddialarını doğrular nitelikte olduğunu, müvekkilinin haczin kaldırılmasını talep etmeden önce mülkiyet haklarını 21.09.2021 tarihi itibariyle tapu sicil müdürlüğüne tescil ettirmiş olup icra mahkemesinden kararın kesinleşme tarihinden önceki hacizlerin kaldırılmasını talep etme haklarının olduğunu, takip dosyasından müvekkilleri adına tesciline karar verilen taşınmaz kayıtlarına konulan haczin kesinleşme tarihinden sonra 26.02.2021 tarihi olduğunu, ayrıca taşınmazların kaydına başka bir icra dosyasından konulan haciz nedeniyle, Kayseri 1....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi 3. kişinin haczedilen taşınmaz hakkında boşanma davasında lehine karar verildiği, şikayetçinin mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan her zaman şikayet hakkının bulunduğu, ancak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden şikayet tarihi itibariyle taşınmaz şikayetçi 3. kişi lehine henüz tapuya tescil edilmediğinden TMK'nın 705/2 maddesi uyarınca şikayet hakkının bulunmadığı, şikayetçinin mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        İdaresi, çekişmeli taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğu iddiasına dayanarak, tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili ve tapu kaydındaki şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 01.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 3391,16 metrekarelik kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi vekili tarafından tapu kaydındaki şerhlerin terkinine yönelik olarak ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

          Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek; imar planında “ İlköğretim Alanı” olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki haczin davacılardan ... payına yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davacılardan ... payındaki haczin hükmedilen davalı payına yansıtılmasına) cümlesinin eklenmesine, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz...

            Tapu kaydındaki ipotek bedeli esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenle hükmün BOZULMASINA,istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 30.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu