Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ise fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı şirkete ödenen 355.500,00- TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca faiziyle birlikte Müvekkile iade edilmesi ile dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T3 A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....
O halde, davacı Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın aktif dere yatağı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptal ve terkin istemli iş bu davada, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinin uygulanma yeri bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece işin esasına girilip araştırma ve inceleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemli davalardaki amaç, tapu kaydındaki nüfus bilgileri ile nüfus kayıt bilgilerinin uyumlu hale getirilmesidir. Mahkemece, tapu kaydındaki “...” isminin “...” olarak düzeltilmesi gerekirken, nüfus kaydına aykırı biçimde ...” olarak düzeltilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmelidir. Bu nedenle, Dairemizin onama ilamı kaldırılarak hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının davayı tapu kaydında düzeltim istemli olarak açtığını ancak davanın tapu iptali ve tescil davası olarak değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının sadece tapudaki malik isminin düzeltilmesini talep ettiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacı dava konusu taşınmazın malik hanesinde kızları ....olarak yazılması gerekirken soy isimlerin hatalı olarak ...kızı olarak yazıldığını belirterek tapu kaydındaki malik soy isimlerinin düzeltilmesini talep etmiştir....
Ancak; 1) Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılarak yol durumuna dönüştürülen ve mahkemece bedeline hükmedilen dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkini yerine infazda tereddüt uyandıracak şekilde hüküm kurulması, 2) Tapu kaydında yer alan takyidatların hüküm altına alınan bedele yansıtılması gerektığinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi 3) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün getirilmiş olduğu gözetildiğinde, harç ve vekalet ücretinin maktu olarak hüküm altına alınması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 7, 14, 30, 61, 204 ve 222 parsel sayılı taşınmazların kayden paydaşı bulunan miras bırakanı ......’in soyadı ...... olduğu halde tapu kaydında yazılmadığını ileri sürerek, tapu kaydında düzeltim isteğinde bulunmuştur Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar 14. Hukuk Dairesi’nce ''......
İdaresi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 87 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 2/3 hissesi üzerindeki vakıf şerhinin 1989/200 - 1989/482 sayılı kesinleşen hüküm ile terkin edilmiş bulunduğunu, anılan taşınmazın 1/3 hissesi üzerindeki tapu kaydında "Şehzade Sultan Mehmet Vakfı" şerhinin emsal hükümlere göre gayri sahih nitelikli olduğunu beyanla taviz bedeli ödenmeksizin tapudan terkinini istemiştir. Davalı ... İdaresi, 5737 sayılı Yasanın 18. maddesine istinaden taviz bedeli ödenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, 87 parsel sayılı taşınmazın 1/3 hissesi üzerinde bulunan "Zemini Şehzade Mehmet Vakfına Mukaatalı" şerhinin taviz bedeli ödenmeksizin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... İdaresi vekili temyiz etmiştir....
Somut olayda davacı vekilinin asli talebi tapu iptali tescildir. Dava konusu 15 no.lu iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümün fiili yüzölçümünün 24,81 m² olduğu, tapu kaydında 20/651 arsa paylı olarak davalı adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davacı arsa sahibinin davalı yükleniciden fiili yüzölçümü 24,81 m² olan dava konusu 15 no.lu iş yeri niteliğindeki bağımsız bölümün tapu iptali ve tescilini talep ettiği ve bağımsız bölümün tapu kaydının davalı adına kayıtlı olduğu göz önünde bulundurularak, terditli taleplerinden ilki olan tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır....
ipotek süresinin sona ermiş olması, ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmayıp ipoteğin tapu sicilinden terkin edilebilmesi için belirlenen süre içinde ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartı arandığını belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
ipotek süresinin sona ermiş olması, ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli olmayıp ipoteğin tapu sicilinden terkin edilebilmesi için belirlenen süre içinde ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi şartı arandığını belirterek, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....