Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, 522 ada 5 ve 656 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında murisinin “... oğlu ...” olarak geçen tapu kaydının “... oğlu...” olarak düzeltilmesin istemiştir. Mahkemece deliller toplanmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, kısa kararda 656 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında da düzeltme yapılmasına karar verildiği halde gerekçeli kararda 656 parsel sayılı taşınmazın numarası yazılmamıştır. Bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. paragrafının 3. satırındaki "tarla nitelikli" sözcük dizelerinden sonra gelmek üzere "656 parsel sayılı" sözcük dizelerinin eklenmesine, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda oluşan tapu kaydına davacının soyadının hatalı şekilde yazıldığı, ancak imar uygulaması sonucu oluşan son tapu kaydında bu yanlışlığın giderildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, her ne kadar kadastro tutanağında düzeltme yapılmış ise de, idari nitelikteki tutanağın düzenlenmesi sırasında oluşan hataların yine idarece düzeltilmesi gerekir. Ancak, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, tapu malikinin davacı ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Somut olayda, tapu malikinin kadastro tutanağında hatalı yazılan soyadının düzeltilmesi mümkün olmadığından, tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece “dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında tapu maliki olarak görünen ... ile davacı ...'...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydında isim düzeltme davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 06.07.2009 gün ve 2009/8041 - 8463 sayılı ilamiyle bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 62 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki “...” ve 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki “... oğlu ... ” yazılan kimlik bilgilerinin “... oğlu ... ” olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiş, karar Dairemizce bozulmuştur. Davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

        Eldeki davada, kaydının düzeltilmesi istenilen taşınmazın tapu kaydında davacının murisi adına kayıtlı olmayıp, dava dışı “...” adına kayıtlı bulunduğundan ve satış öncesi malik olan davacının murisi adına olan tapu sayfası da kapatılmış olduğundan tapu kaydında düzeltme yapılması mümkün değildir. Ancak davacıların istemine dayanak olan kamulaştırma bedellerinin alınabilmesi için bu konuda mahkemeden tespit istenebilir. Eldeki eda davasının içerisinde davacının tespit istemi de bulunduğundan istemin bu doğrultuda değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken, tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin verilen karar doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; karar tarihi 12.11.2009 olduğu halde, karar başlığına 15.01.2010 tarihinin yazılması ve Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de isabetli olmamıştır....

          Davacı, dava dilekçesinde, talebini 21 ada 18 parsele hasretmiş, mahkemece 30.09.2009 tarihinde Kilis Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkerede 21 ada 18 parsele ilişkin tapu kaydı ve dayanakları talep edilmiştir. Halbuki, Kilis Tapu Sicil Müdürlüğünün 30.10.2009 gün ve 1518 sayılı yazılarında 27 ada 10 parsele ilişkin tapu kaydı ve tapulama tutanakları mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece de 27 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında düzeltme işlemi gerçekleştirilmiştir. HUMK'nun 74.maddesinde hakimin her iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup talepten fazlaya hükmedemeyeceği açıktır. Mahkemece, davacının 21 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında yer alan kimlik bigilerinin düzeltilmesine ilişkin talebi bir kenara bırakılarak 27 ada 10 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kabul kararı verilmiş olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Mahkemece yapılan araştırma sonucunda tapu malikinin ismi düzeltilirken; nüfus kaydında bulunmayan ancak halk arasında tanındığı “...” isminin de tapu kaydına eklenmesine karar verilmiştir. Tapu kaydında isim düzeltilmesi davalarında amaçlanan tapu kaydındaki ismin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek “...” isminin ilavesi ile ilgili istek bölümünün reddi gerekirken kabulü doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/VII. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 62 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” ve 65 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “İbrahim oğlu ... ” yazılan kimlik bilgisinin “İprahim oğlu ... Kangur”, olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında kimlik bilgisinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, murisi babasının 62 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “... oğlu ..” olarak yazılı olan kaydının nüfus kayıtlarına uygun şekilde “... oğlu .. .. ...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir....

                  Somut olayda davacı, tapu kaydında 112/60 pay maliki olarak görünen ... oğlu ...'ın aynı zamanda davacının murisi olan ...ve ...'dan olma ...'ın babası olan 1899 doğumlu...'ın aynı kişi olduğunun tespitini talep etmiştir. İleri sürülüş ve uyuşmazlığın niteliğine göre dava, tapu kaydında düzeltime ilişkindir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Sicil Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir....

                    Belediye Başkanlığı'ndan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak, Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 nolu bendine ayrı bir bent olarak (Tapu kaydında mevcut hacizlerin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                      UYAP Entegrasyonu