WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, malik olmayan eşin rızası alınmadan ipotek verildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, davalı şirket adına olan 1.12.2004 tarih, 3756 yevmiye ve 10.7.2009 tarih, 4042 yevmiye numaralı ipoteklerin iptaline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz”. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikle yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....

    Davalı banka, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerhin ipotek tarihinden sonra konulduğunu,davalı erkek eşe ait iki ayrı ev bulunduğunu ve iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava dilekçesi ile bildirdiği tanıkları dinlenilmeden ve dava konusu taşınmazla ilgili her hangi bir araştırma yapılmadan, davalı erkek eşin kredi kartı borçları sebebiyle davalı bankanın icra takibi başlatmasından sonra taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu ve davacı kadının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin tapu kaydına şerhi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 22.5.2007 gün ve 2007/5264-6061 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve Dairemizce de benimsenen yerel mahkeme gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak karar onanmıştır. Dairemiz onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440.Maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

        KABUL VE GEREKÇE: Dava konusunun tapu kaydına kira akdinin şerhi talebine ilişkin olup, ihtiyati tedbir talebinin ise taşınmazı satın alan dahili davalı yeni malik tarafından taşınmazın bakım ve gözetim yetkisinin kendisine verilmesi istemine ilişkin olduğu, istinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....

        Bu sözleşme kira sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olup, kira sözleşmesi içinde veya ondan ayrı olarak düzenlenebilir. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunundaki bu düzenlemeler gereğince kira sözleşmesinin şerh anlaşması olduğu sürece tapuya şerhi olanaklıdır....

        Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü “aile birliğinin’’ korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....

        e kiraya verildiğini iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını, davalılar arasında yapılan kira sözleşmesinin iptali ile kira sözleşmesinin geçersizliğine, kiracının el atmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 130 ada 32 parsel sayılı 10.500 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 31.10.2001 tarihinde tapu kaydının beyanlar hanesine T.P.A.O. lehine kira şerhi, 04.02.2005 tarihinde Tedaş lehine 31/b şerhi konulmuştur. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Hazine; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu savıyla davaya katılmıştır....

            Davalı vekili ön sözleşmenin 2 maddesinde davacının taşınmazın kiralanmasında hak sahibi olduğunu ve kira süresi boyunca davalının kullanımına sunmak konusunda yetkin olduğunu beyan ve taahhüt ettiğini, yine 9. madde ile de bu sürede taşınma, başkasına kiralamama, devretmeme ve satmamayı taahhüt ettiğini, ancak kira konusu taşınmazın bir kısmının maliki olmadığı gibi, diğer bir kısmının tapu kayıtlarında ise satışa hazır şerhi, haciz şerhi ve ipotek tesis edildiğinin öğrenildiğini, bu nedenle ön sözleşmenin feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.02.2005 gününde verilen dilekçe ile vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.07.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki Vakıf şerhinin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı idare temyiz etmiştir. Dava, 1792 parsel tapu kaydına işlenen “....” vakfı şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Görülüyor ki, taşınmazın tapu kaydında vakıf şerhi bulunmaktadır. Kaydın geldilerinde, vakıf şerhi düşülmemiş olması eldeki davanın esas yönden incelenmesine engel teşkil etmez....

                UYAP Entegrasyonu