"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.10.2003 gününde verilen dilekçe ile kira sözleşmesinin tapuya şerh verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 15.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz kiralanmasına dair sözleşmenin tapu kaydına şerh verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, HUMK'nun 409/5. maddesi geregince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Öte yandan, tapu kaydına 17.10.2011 ve 12.09.2014 tarihli haciz şerhlerinin işlendiği sırada tapu kaydında dava konu satış vaadi şerhi mevcuttur. Bu durumda mahkemece, taşınmaz maliki tarafından terkini talep edilmediği için tapu sicilinde varolmaya devam eden şerh etkisini devam ettireceğinden ve tapu kaydına bir taraf lehine satış vaadi şerhi işlenerek aleniyet kazandıktan sonra mevcut şerhe rağmen başkaca kısıtlamalar işlenmişse bunlara değer tanınmayacağından, tapunun aleniyet prensibi gereği sonradan konulan şerh sahiplerinin daha önce konulan şerhi gördükleri kabul edileceğinden, dava konusu taşınmazın tapu kaydına, davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3. İcra Müdürlüğünün 2009/3159 Esas sayılı dosyası üzerinden konulan 12.09.2014 tarihli ve 12394 yevmiye numaralı haciz şerhiyle davalı alacaklı ... lehine Kastamonu 3....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasında akdedilen sözleşme gereği hacze konu gayrımenkulun tapu kaydına şerh konulduğu, kiracının sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcunun kalmadığına, bu durumda davacının adı geçen taşınmazı üzerine devralma hakkının doğduğunu, dolayısıyla vergi dairesince yapılan haczin haksız olup kaldırılması gerektiği gerekçesiyle her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...'nın temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Davalı ... şirketinin temyizine gelince; davalı şirket finansal kiralamaya konu taşınmaza haciz işlemi yapmadığı gibi, kira bedellerinin ödenmesinden sonra taşınmazın davacıya devrine itirazda da bulunmamıştır....
Dosya incelendiğinde; dava konusu 31 ada 777 parsel niteliğinde meskenin davacı kadın ve davalı T4'un aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde 2005 tarihinde 80.000,00 TL bedelli ve 2006 tarihinde 30.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, 28/04/2010 tarihinde davacı kadının talebi üzerine taşınmaza aile konutu şerhi işlendiği, 20/10/2016 tarihinde ise davacı kadının Elazığ Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak "aile konutu şerhinin taşınmaz aile konutu niteliğini kaybettiğinden terkinini talep ederim" beyanıyla şerhi kaldırdığı ve aynı gün erkek eşe ait dava dışı şirketin borçlarının temini için davalı Banka lehine 620.000,00 TL bedelli ipoteğin ipotek tesis edildiği, 04/04/2017 tarihinde yeniden aile konutu şerhinin tapu kaydına işlendiği anlaşılmaktadır. Bütün hakların kullanılmasında ve borçların ifasında uyulması gereken dürüstlük kuralı ve hakların genel sınırlarını oluşturan hakkın kötüye kullanılması yasağı, kamu düzeni ihtiyaç ve gerekleri nedeniyle konulmuş kurallardır....
Sosyal Tesisinin maliki olduğunu, müvekkili şirketin sözkonusu taşınmazları davalı derneğin engellemeleri nedeniyle uzun süredir kullanamadığını, davalının kira sözleşmesi olduğunu iddia ettiğini, hatta parsellerin tapu kayıtlarına sahte kira sözleşmesi ile kira şerhi konulduğunu belirterek davalının taşınmazlara elatmasının önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunmuştur. Celp edilen tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların tamamının tapu kaydında davalı lehine 16.04.2012 tarih ve 4726 yevmiye numarası ile tesis edilen kira sözleşmesinin bulunduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacının sahte olduğunu iddia ettiği kira sözleşmesinin geçerliliğinin kira hukuku hükümlerine göre denetlenmesi görevi HMK'nın 4. maddesine göre sulh hukuk mahkemelerinin görevine girdiğinden uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
Köyü 129 ada 144 parsel sayılı 7.762,13 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senetsiz ve belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir.24.09.2001 tarihinde tapu kaydının beyanlar hanesine TPAO lehine 160m2’lik alanda 99 yıllık kira şerhi, 04.02.2005 tarihinde Tedaş lehine 31/b şerhi konulmuştur. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Hazine; taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu savıyla davaya katılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, kütüğün beyanlar hanesindeki TPAO lehine konulan kira şerhinin, Gedaş lehine konulan kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescil niteliğindedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T6 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, davalının iyi niyetli 3. Kişi olarak tapuya güven ilkesinden yararlanacağı, davalının ipotek tesisinden haberdar olduğu, taşınmazın aile konutu vasfı taşımadığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T6 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşınmazın kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, davalının iyi niyetli 3. Kişi olarak tapuya güven ilkesinden yararlanacağı, davalının ipotek tesisinden haberdar olduğu, taşınmazın aile konutu vasfı taşımadığını belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir....
Davacının, tapu kaydına işlenmesini talep ettiği vakıf şerhi, vakıf sahih bir vakfa ait ise kuşkusuz talebin dinlenme olanağı vardır. Az önce sözü edilen ve 27.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5737 Sayılı ... Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3. maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı vakıf: zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil ile Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, aile konutu olduğu ileri sürülen taşınmazın, davalı eş ... tarafından diğer davalı ... ...'e satıldığını, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile satış işlemi öncesinde olduğu gibi taşınmazın davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş, mahkemece "tapu kayıt maliki ile devralanın kardeş olması ve davacının da bu durumdan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına ters olduğu, asli müdahil ...'in davalı ...'...