Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacı idare tarafından 12.10.2010 tarihli kamu yararı kararı alınmış, tapu kaydına 10.10.2011 tarihinde kamulaştırma şerhi konulmuş, kıymet takdir komisyonu tarafından 17.06.2011 tarihinde taşınmazın tahmini bedeli tespit edilmiş, 16.09.2011 tarihinde ise tapu maliki olan ... adına uzlaşma davetiyesi gönderilmiştir. 11.04.2012 tarihinde ise kamulaştırılan taşınmaz, yeni maliki ...'a devredilmiş, dava ise 08.04.2013 tarihinde açılmıştır. Davacı idare tarafından tapu kaydına kamulaştırma şerhi konulduğu ve Kamulaştırma Kanununun 8.maddesinde öngörülen usul yerine getirildiği ancak tapu müdürlüğü tarafından mülkiyet devrinin bildirilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre davacı idarenin yeni malikten haberi olduğu ileri sürülemez....
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, kütüğün beyanlar hanesindeki TPAO lehine konulan kira şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan T.P.A.O Genel Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre yapılıp sonuçlandırılan ancak ilan edilmediği için kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır....
Aile Mahkemesi'nin 2006/495 esas sayılı dosyasında boşanma davası açıldığını, davalının son zamanlarda evliliğin iyi gitmemesi üzerine 2004 yılında aldığı ve aylık 4000 TL kira getirisi olan dükkanı (... Mah. 68 ada 22 parselde) davacının hak talep etmemesi amacı ile başkasına devrettiğini, bu dükkanın davalının ... fiilen işlettiği otelden gelen elde ettiği paradan davalının hissesine düşen pay ile evlilik birliği içinde alındığını, bu nedenle edinilmiş mal kapsamına giren davalının gelirlerinden 20.000 TL'nin faiziyle birlikte davacıya verilmesini, ailenin ikamet ettiği ... 1995 parsel 1.kat 3 numaralı meskenin tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı ... vekili, dava konusu dükkanın davalının kardeşi ...’e ait olup, dükkanın 25.10.2004 tarihinde davalının kardeşi ... tarafından ... ’dan satın alınarak bedelinin de aynı gün alıcı ...’in hesabından satıcı ......
Kamulaştırma Kanundaki adı geçen düzenlemeler değerlendirildiğinde, tapu kaydına kamulaştırma şerhi konulabilmesi için idare tarafından usulünce verilmiş bir kamulaştırma kararı bulunması gerekli olup, kamulaştırma kararı verildiği halde dahi şerh tarihinden itibaren altı aylık süre içinde bedel tespit ve tescil davası açılmaması halinde şerhin tapu müdürlüğünce resen terkini gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının satıştan haberdar olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.“ Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da“ eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
ın da akraba olduğunu ve taşınmazın aile konutu olduğunu bildiğini, bugüne kadar herhangi bir hak iddiasında bulunmadığını evi satın alırken bir kere bile gezmediğini, kira talep etmediğini, her iki tescilin de yolsuz olduğunu belirterek davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş ... adına tesciline, tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin hakim ortağı ve müdürü olan ...'...
Şöyle ki, şerh konulduğu tarihte taşınmazın mülkiyeti davalı olup bu dava nedeniyle de taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Yargılama konusu yapılmış ve sonucunda mülkiyet aktarımına karar verilmesi muhtemel taşınmazlar hakkında verilen ihtiyati tedbir kararları bu kararların tapu siciline işlenildiği tarihten itibaren üçüncü kişiler için de alenilik oluşturur ve artık kayda verilen şerhten itibaren mülkiyet aktarımına engel teşkil ettikleri gibi, kayıt malikinin borcundan ötürü ihtiyati haciz ya da icra-i haciz alacaklıları için de hüküm ifade ederler. Gerçekten de; Türk Medeni Kanununun 1020. maddesi hükmü gereğince “tapu sicilinin açıklığı prensibi” uyarınca tapuyla ilgili işlem yapan herkesin kaydı araştırması halin icabı ve hayatın olağan akışı gereği olduğundan hiç kimse tapu sicilindeki bu kaydı bilmediğini ileri süremez....
Bodrum kat ..... nolu dükkan nitelikli taşınmazın tapu kaydının üzerine kötü niyetli tasarrufların önlenmesi ve müvekkil şirketin telafisi imkansız zararların önüne geçilebilmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyatı tedbir şerhi konulmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde TMK 1010 maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil davası açıldığına ilişkin dava konusu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasını, davanın kabulüne, İstanbul ili, Küçükçekmece ilçesi, Safra, ... parsel, C Blok ........
İcra İflas Kanununun 91.maddesi hükmü gereğince gayrimenkulün haczi ile takip konusu borç ve eşya arasında kurulan ilişki Türk Medeni Kanununun 1010.maddesi uyarınca tapu kütüğüne şerh verilmekle de sonradan bu hakla bağdaşmayan hak kazanan kişilere karşı ileri sürülebilir hale gelir. Somut olayda da, dava konusu taşınmazların tapu kaydında değişik tarihlerde konulmuş haciz şerhleri bulunmaktadır. Bu durumda, davalı alacaklının bu hakkını taşınmazın mülkiyetini sonradan kazanan kişilere karşı da ileri sürebilme olanağı elde ettiğinden söz edilebilir. Ancak, burada şerhin korumasından davalının yararlanmasını engelleyecek bir durum söz konusudur. Şöyle ki, şerh konulduğu tarihte taşınmazın mülkiyeti davalı olup bu dava nedeniyle de taşınmazın tapu kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmiştir. Burada, ihtiyati tedbir şerhinin niteliği üzerinde kısaca durmakta yarar vardır....
Bu düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmış, eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü "Aile birliğinin" korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir....