Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; dava konusu taşınmazların 3194 sayılı İmar Kanununa dayalı olarak çıkartılan Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği hükümleri, hissedar sayısı ve hisse oranına göre aynen taksimlerinin mümkün olmaması ve mevcut mirasçılık belgelerine göre karar verilmiş olması karşısında mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik olmadığı, ancak; Davaya konu 119/17 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında üzerinde bulunan evin ve atölyenin istinaf eden davalıya ait olduğuna dair şerh bulunduğu, bilirkişi raporunda tapu kaydında oranlama yapıldığı ancak mahkemece; az yukarıda açıklanan ilkelere aykırı olarak tapu kaydındaki şerh dikkate alınarak satış bedelinin dağıtılmasına oran kurulmak suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde oran kurulmadan ve dava sırasında muhdesat iddiası bulunmadığından bahisle, karar verilmesi -Satış bedelinin nasıl dağıtılacağının hüküm fıkrasında gösterilmemesi isabetsiz ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.03.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki şerhin kaldırılması isteğine ilişkindir....

    HD. 2019/10277 E. - 2020/4670 K. ) Somut olayda, davacı tarafın, borçlunun taşınmazlarının haczedilmesi talebi üzerine icra müdürlüğünce, davacının 28/07/2016 tarihli talep dilekçesi üzerine icra müdürünün kaşesinin basılarak aynı tarih atılıp imzalandığı ve derkenar ile talep gereğince işlem yapılmasına karar verildiği, taşınmazın haczi için haciz müzekkeresi yazılmadığı, görülmektedir. Her ne kadar davacı tarafından, haciz tarihinin müdürlük tarafından haciz taleplerinin kabul edildiği karar tarihi olduğu, bu nedenle haczin geçerli olduğu, tapu müdürlüğüne şerh verilmesinin zorunlu olmadığı ileri sürülmüş ise de ve haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değilse de, 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiğinden, davacının tapuya işlenmiş mevcut haczi bulunmadığı için, icra dosyasında İİK 100....

    Kişinin mülkiyetinde olan taşınmaz ile ilgili satış talebinin REDDİNE, memur işleminin hukuk ve usule uygun görüldüğünden şikayetin reddine karar verilmiştir." denildiğini, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce "haciz kararı" verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığını, tapuya haciz hususunun işlenmesinin "haczin kurucu unsuru" olmayıp, "bildirici" nitelik taşıdığını; bu nedenle süresinde satış istenip istenmediği, dolayısıyla satış tarihinde geçerli bir haciz bulunup bulunmadığı hususunun "haczin tapuya şerh verildiği tarih"e göre değil "haciz kararının verildiği tarih"e göre saptanması gerekeceği, Küçükçekmece 1 İcra Müdürlüğü’nün 2014/6682 E. sayılı dosyasından henüz mirasçılara intikal yapılmadan 31/10/2014 tarihinde haciz konulduğunu ve haciz şerhi taşınmaza şerh edildiğini, taşınmaz üzerindeki haczin, intikalden önce 09.09.2017 tarihinde yenilenmiş olmasına...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu Kaydındaki Haciz ve Şerhlerin Kaldırılması Güvenlik Merkezi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından haciz ve şerhlerin kaldırılması kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 23/06/2016 tarihli dava dilekçesinde dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda dava dışı eşinin paylı malik olduğunu, eşinin dava dışı ... Temizlik Hiz. ve Tic. Ltd....

      Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 1009. maddesi uyarınca bir hakkın tapu kütüğüne şerh edilmesi halinde üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi imkanına kavuşur. Bu durumda üçüncü kişiler Yasanın 1023. maddesi korumasından yaralanamazlar. Eldeki dava konusu haciz şerhlerinin usulsüz konulup konulmadığının tespiti bakımından üzerinde durulması gereken sorun davalı haciz lehtarlarının iyiniyetli olup olmadıklarının saptanmasıdır. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat “hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir.” Belirtilen ilke, Türk Medeni Kanunu m. 1010/son’da aynen “Tasarruf yetkisi kısıtlamaları, şerh verilmekle taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir.” şeklinde yer almıştır....

      Ancak; 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı belirlenen taşınmaz bölümününe ait tapu kaydının beyanlar hanesine bu yolda şerh verilmesi gerekirken, değinilen yönün gözardı edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasına “taşınmazın (A) ile işaretli bölümünün tapu kaydındaki beyanlar hanesine 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ile Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunun şerh verilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 29/05/2007 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, Türk Medeni Kanununun 1010/2 maddesi uyarınca tapu kaydına işlenen şerhin terkini isteğine ilişkindir. Kayda işlenen şerh İcra İflas Kanununun 28. maddesinden kaynaklanmaktadır. Anılan madde uyarınca taşınmaza ilişkin davalarda davacının lehine hüküm verildiği takdirde mahkeme davacının talebine gerek kalmaksızın hükmün tefhimi ile birlikte hükmü tapu siciline bildirir. ... de anılan maddeye göre mahkeme kararını taşınmazın şerhler sütununa kaydeder. Yine anılan maddenin 2. fıkrasında da kararın davacı lehine kesinleşmesi halinde mahkeme kararı tapu sicil müdürlüğüne bildirmek durumundadır. Burada şerhin amaç ve sonuçlarına kısaca değinmek gerekir. Mahkeme kararının tapuya şerh verilmesi şerhten sonraki kazanımlarda iyiniyet iddiasını ortadan kaldırır(TMK. m.1023). Diğer bir anlatımla hüküm taşınmazı sonradan kazananlara karşı da icra edilebilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.1.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 4 ve 271 parsel sayılı taşınmazları ipotekle yükümlü olarak almasına rağmen, Tapu Sicil Müdürlüğünde akit tablosuna sonradan haciz şerhlerinin de işlendiğini ileri sürerek usulsüz konulan şerhlerin terkinini istemiştir. Mahkemece, husumetin hak sahiplerine yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, Tapu Sicil Müdürlüğünce kayda usulsüz işlendiği iddia edilen haciz şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda davacının davalı dairenin taşınmaz haczi işlemine itirazı konusunda vergi mahkemesinin görevli olduğunu, gayrimenkulün haciz tarihinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz adına kayıtlı olduğunu, haczin hukuka uygun olduğunu, tapuda malik olarak tapu sicilinde dava dışı mükellef Ali İhsan Yılmaz görünse de davalı idarenin hacizlerinin tapu siciline güven ilkesi gereğince geçerli olduğunu, zira davalı dairenin tesis ettiği haciz işleminde tapu kaydının esas alınmış olup dairenin henüz tapu kaydına yansımayan tapu değişikliğini bilmesi veya bilmemesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu