Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki şerh ve belirtmelerin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ... ve ... İşleri Genel Müdürlüğü yönünden pasif dava ehliyeti bulunmadığından reddine, ... yönünden davanın kabulü ile şerh ve belirtmelerin terkinine dair verilen 29.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... İşleri Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Tapu kaydının hak ve mükellefiyetler sütununda, şerhler ve beyanlar sütununda yer alan kayıtların terkinine ilişkin açılan davada mahkemece kayıtların terkinine karar verilmiş, davalılardan ... Genel Müdürlüğü ve ... İşleri Genel Müdürlüğü aleyhine açılan dava ise pasif dava ehliyeti bulunmadığından reddedilmiştir. Hükmü, davacı ve davalılardan ......

    Türk Medeni Kanununun 1009 ve devamı maddelerinde tapu siciline şerh verilmesi gereken kişisel haklar sınırlı olarak sayılmış olup sadece kanunlarda açıkça öngörülen hakların tapu siciline şerh verilebileceği hükme bağlanmıştır. Tescil ve şerhlerde olduğu gibi beyanlar sütununa kayıt hususu da Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi ile düzenlenmiştir. Zilyetlik de kanunlarda belirtilen şerh edilebilir haklardan değildir. Esasen zilyet yararına tapulama tespit tarihinde zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşması halinde taşınmazın adına tespit ve tescili mümkün bulunduğuna göre ayrıca zilyetlik şerhi verilmesi için bir neden de bulunmamaktadır. Tapu kaydına konulan zilyetlik şerhinin hukuki dayanaktan yoksun, yok hükmünde bir şerh olduğu hiç bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, devamında yasal bir zorunluluk ve davalıların korunması gerekli yararlarının da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Tapu Kanunu'nun 26. maddesine göre bu hak 5 yıl süreyle 3.kişilere bu kapsamda şerh sonrası haciz koyan alacaklılara karşı ileri sürülebilir. Somut olayda; borçlu Engin Onur'un noterlikçe yapılan satış vaadi sözleşmesi ile T1'a, şikayet konusu taşınmaz hisselerinin satışını vadettiği ve bu satış vaadi sözleşmesinin tapu kaydına 31.01.2017 tarihinde şerh verildiği, şikayetçi tarafından 09.07.2020 tarihinde ve 5 yıllık süre içerisinde tapu maliki takip borçlusu tarafından şikayetçiye devredildiği, 09.03.2020 tarihinde haciz konulduğu görülmüştür. Bu durumda, satış vaadi şerhinden sonra konulan haciz lehine şerh konulan kişiye karşı ileri sürülemeyeceğinden ve şerh sonrası 5 yıllık süre içerisinde tapuda taşınmazı devreden şikayetçinin haczin kaldırılması yönündeki şikayetinin mahkemece kabulü ile icra müdürlüğünce tapu kaydına konulan haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. (Yargıtay 12....

      nın payı yönünden tapu kaydındaki takyidatların bedele yansıtılmasına ilişkin karar verilmemesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılanma yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent eklenerek (Tapu kaydında davacılardan ...'nın payı üzerinde ki tapu kaydındaki takyidatların onun payına düşen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, davacılardan peşin alınan temyiz harcının Hazine'ye irad kaydına, 29/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2021/229 ESAS 2022/117 KARAR DAVA KONUSU : Tapu Kaydındaki Şerhin Terkini KARAR : Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, Konyaaltı ilçesi Liman Mahallesi 20381 ada 1 parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin tapu maliki mirasçısı olduğunu, tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı yasanın 31/b maddesi gereğince şerh konulduğunu, şerhin müvekkilinin tapuda işlem yapmasına engel olmakla beraber mülkiyet hakkını haksız olarak kısıtlandığını belirterek dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan 31/b şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Tapu Sicil Müdürlüğü de infazı gerçekleştirdiğini, davacı tarafın Kurumun aradan 11 yıl geçtiği halde Kurumun ilamla ilgili icrai bir işlem yapmadığı iddiası yersiz olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Çorum 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/61 esas, 2021/125 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu kaydındaki şerhin terkini talebinin kabulüne karşı, davalı SGK İl Müdürlüğü vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

        Tapu Kanunu ile Türk Medeni Kanunu'nun yukarıda açıklanan hükümleri uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3. kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece aynî nitelik kazanmaz (Yargıtay 12....

        Dava, paylı taşınmaza ilişkin önalım istemine ilişkin olup davacı yanın talebi üzerine 26.09.2019 tarihinde tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmuş, bu tedbirden sonra davalı payı üzerine Gaziler Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından 06.12.2019 tarihinde haciz konulmuştur. Davacı vekili dosya arasına sunduğu 27.06.2020 tarihli dilekçe ile davalı payındaki takyidatların arıtılarak haciz şerhsiz olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir. Mahkemece bitirilen yargılama sonucunda davanın haklı olduğuna kanaat getirilerek kabulü cihetine gidilmiş, "Davalıya ait 57/200 payın takyidatlarından arındırıldıktan sonra davacı adına tesciline" karar verilmiştir. Tapu kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerh lehdarlarına yöneltilmesi gerekir.(Yargıtay 14....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut şerh ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin birinci cümlesinde yer alan “idare adına” sözcüğünden sonra gelmek üzere "tapu kaydındaki şerhleri ile birlikte" ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 08.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut şerh ile birlikte idare adına tesciline karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değil ise de; bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) numaralı bendinin birinci cümlesinde yer alan “idare adına” sözcüğünden sonra gelmek üzere “tapu kaydındaki şerhleri ile birlikte“ ibaresinin eklenmesi suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 20.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu