Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; dosya içerisinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerindeki şerhlerin yazıldığı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 956/1056 Esas, 957/421 sayılı Kararı incelendiğinde; davacıların ..., ..., ..., ..., ..., davalının ise ... ...; davanın tapu iptali, dava tarihinin 11.12.1956 olduğu, 21.05.1957 tarihinde 2377 ada 2 parsel sayılı sicilin iptali ile taalluk ettiği yerin 22.12.959 tarih ve 396/892 sayılı mirasçılık belgesinde yazılı payları oranında Zehra mirasçıları olan davacılar adına tapu siciline tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır. ......
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/03/2013 NUMARASI : 2011/346-2013/124 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki takyitlerin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, Kırıkkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/274 Esas, 2010/160 Karar sayılı dosyasıyla davalılar hakkında muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığını, mahkemece 29.06.2010 tarihinde davanın kabulü ile K...M... 13..ada 12 parseldeki 2 ve 3 no'lu bağımsız bölümün tapu kayıtlarının iptaliyle 1/4'ünün murisleri olan H......
tan satın aldığını, dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki beyanlar hanesinde bulunan şerhin kaldırılmasını istemiştir. Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazların tapu kaydındaki beyanlar hanesinde bulunan şerh lehtarlarının veya mirasçılarının davaya dahil edilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava konusu 154 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların 29.04.2013 tarihinde tevhit edilerek 154 ada 47 parsel sayılı taşınmaz numarasını aldığı anlaşılmaktadır. Tevhitten önce çıkartılan ve dosya içerisinde bulunan 154 ada 12 ve 13 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında her ne kadar şerhin olmadığı belirtilmekte ise de tevhitten sonra oluşan 154 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında şerhin bulunduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Tüketici Mahkemesinin 2014/1021 Esas 2016/1403 Karar sayılı kesinleşen kararı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, söz konusu dosyada dava konusu taşınmaza 12/02/2015 tarihli ara karar ile davalıdır şerhi konulmasına karar verildiği ve bunun 10/03/2015 tarih 4677 yevmiye numarası ile tapu kaydına işlendiği, taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde kaldırılması istenilen haciz şerhinin davalıdır şerhinden sonra konulduğu, dava konusu taşınmazın tapu kaydına 10/03/2015 tarihinde işlenen davalıdır şerhi konulması kararı bu tarihten sonra 3.kişiler için alenilik oluşturacağından bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için TMK'nun 1020.maddesindeki tapu sicilinin açıklığı prensibi gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden bu tarihten sonra tapu kaydına düşülen haciz şerhinin kaldırılması gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne..." gerekçesiyle karar verilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki " üzerindeki inşaat hakkının 1/2 hissesi ... oğlu ... aittir" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Tapu müdürlükleri, Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri uyarınca tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerinin yasalara uygun oluşması konularında görevli ve sorumludur. Şerhin terkinine ilişkin davaların şerh lehtarına husumet yöneltilerek açılması gerekmekte olup şerh lehtarının yapılan tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi halinde tapu sicilinin doğru tutulmasından sorumlu tapu müdürlüğüne husumet yöneltilmelidir. Somut olaya gelince; davaya konu taşınmazın üzerinde bulunan şerhin lehtarı olan ... oğlu ... ... ....
İcra Müdürlüğünün eski esas 2014/2460 (yeni esas 2017/11289) esas sayılı dosyasında 16/04/2014 tarih 2014/2460 sayılı haciz yazısı ile konulan, Alacaklısı davalı T6 olan Antalya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/10506 esas sayılı dosyasında 26/12/2014 tarih 2012/10506 sayılı yazısı ile konulan ve Alacaklısı davalı Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı olan Kalekapısı Vergi Dairesi Müdürlüğünün 08.05.2015 tarih 10129 sayılı haciz yazısı ile konulan haciz şerhlerinin tapu kaydından kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bu hak tapu kütüğüne tescil edilmediği, başka bir anlatımla tapu kaydının maliki kütükte davalı belediye olduğu sürece üçüncü kişiler Türk Medeni Kanununun 1020.maddesinde hükme bağlanan “tapu sicilinin aleniliği” kuralına dayanarak kayıt maliki aleyhine işlem yapabileceği gibi, somut olayda olduğu üzere kamu alacaklısı olan idare de tapu kaydına haciz şerhi işletebilir. Bütün bu nedenlerden dolayı çekişme konusu 4352 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki davalılardan kamu alacaklısı yararına konulduğu anlaşılan haciz şerhinin terkinine olanak yoktur. Mahkemece yapılan bu saptama bir yana bırakılarak, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkinine de karar verilmesi doğru olmamıştır. Hüküm açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 20.09.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
, işbu şerh tapu sicil müdürü veya tapu sicil görevlileri tarafından re'sen terkin olunur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez. Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolayısıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez....
Şöyle ki; 1)Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmasına karar verilmemesi, 2)Davalı harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan peşin ve ıslah harcının talep halinde iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken harçların karar kesinleştikten sonra talep halinde iadesine karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/272 Esas, 2021/235 Karar sayılı gerekçeli kararının; a)Hüküm fıkrasına ayrı bir bent eklenerek (Tapu kaydındaki haciz şerhinin bedele yansıtılmasına) ibaresinin yazılmasına, b)Harçla ilgili 5 inci bendinde yazılı (karar kesinleştiğinde) kelimelerinin çıkarılmasına, Hükmün böylece HMK'nın 370/2 nci maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, HMK'nın 373/1 inci maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3....