Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 128 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında malik isminin .... yerine sehven ... olarak tescil edildiğini ileri sürerek malik hanesinin düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, gerekli araştırmanın yapılarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

    Davacı Hazine dava konusu taşınmazın malik hanesinin boş olduğunu ileri sürerek Hazine adına tapuya tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu 10084 ada 7 parsel sayılı taşınmazın açık olan malik hanesinin davacı Hazine adına doldurulmasına ve taşınmazın Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın davalı ... ... e ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve davalı ... Hançer vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Çekişmeli 324 ada 8 parsel sayılı taşınmaz, imar uygulaması sonucu 4435 ada 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13 ve 14 parsellere ayrılmış, dava konusu taşınmazın kadastro sonucu oluşan tapu kaydı ve imar sonucu ayrıldığı parsellerin tapu kayıtları davalı göründüğünden bahisle davacı Hazine, malik hanesinin Hazine adına doldurulması istemiyle 2013 yılında dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Kadastro Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz hakkında açılan 1970/718 esas sayılı dosyada esasa ilişkin bir karar verilmediği, dolayısı ile dava konusu taşınmazların Kadastro Kanunu'nun 18. maddesinde sayılan yerler arasında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, karar gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Kadastro tespitine karşı askı ilan süresi içinde dava açılmakla tutanağın kesinleşmesi önlenmiş ve tapu kaydında malik hanesi açık kalmıştır....

        Dosyada mevcut tespit tutanağında dava konusu 153 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydına dayalı tarla niteliğiyle davalılar ... ve müşterekleri adına tespit edilmiş, tespit gününden önce açılan el atmanın önlenmesi davası Kadastro Mahkemesine aktarılarak kadastro tutanağındaki malik hanesi mahkeme kararına istinaden iptal edilerek tutanağın malik hanesi açık hale getirilmiştir. Somut olayda taraflar arasında dava konusu taşınmazın tespit tarihinden evvel genel mahkemede açılmış el atmanın önlenmesi davası bulunmasına davanın görevsizlik kararı üzerine Kadastro Mahkemesine aktarılmış olmasına göre mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi gereği taşınmaz malikinin resen belirlenmesi ve malik hanesinin buna göre doldurulması gerekir....

          Ailesi tarafından kullanıldığı ve tapu kaydı kapsamında kalan bu parseli müdahil davacı ... ...'ın, diğer paydaşların payını da almak suretiyle uzun yıllar içerisine sera yaparak kullandığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dayanılan K. Sani 1288 tarih ve 56 sıra nolu sicilden gelen 22.04.1985 tarih ve 6 sıra nolu tapu kaydının, dava konusu 130 parsel sayılı taşınmazı da kapsadığı mahkemece yapılan uygulama ile doğru olarak belirlenmiş olup bu husus esasen mahkemenin de kabulündedir. Dava konusu 130 parselde adına tescil hükmü kurulan müdahil davacı ... ...; tespite esas tapulardaki tüm kayıt maliklerinin değil; aktarılan dosya davacısı ve yukarıda bahsi geçen tapuda paylı malik ...’ın tüm mirasçılarının miras hissesini kayden satın almıştır....

            Taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş olup, tespit tutanağında Yugoslavya göçmeni ...ve aile efradına iskan defterinin 28. sayfası ve 5 sıra numarasında yazılı kayıtla verildiği ve aynı zamanda ... ...'nin T. evvel 336 tarih ve 38 sıra numaralı tapu kaydının olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanı ... ...'ye ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; tutanakta geçen iskan kaydının onaylanıp onaylanmadığı araştırılmadığı gibi tutanakta sözü edilen tapu kaydı da getirtilerek uygulanmadığından, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için iskan kaydı ve eki olan belgeler ile ... ...'...

              Taşınmaz malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş olup, tespit tutanağında Yugoslavya göçmeni ... ve aile efradına iskan defterinin 28. sayfası ve 5 sıra numarasında yazılı kayıtla verildiği ve aynı zamanda ... ...'nin T. evvel 336 tarih ve 38 sıra numaralı tapu kaydının olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacıların miras bırakanı ... ...'ye ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; tutanakta geçen iskan kaydının onaylanıp onaylanmadığı araştırılmadığı gibi tutanakta sözü edilen tapu kaydı da getirtilerek uygulanmadığından, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için iskan kaydı ve eki olan belgeler ile ... ...'...

                Mahkemece davanın kabulüne, 56 parsel numaralı taşınmazın malik hanesinin ... kızı ... Kılınç olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davalı idare temsilcisi Tapu Sicil Müdürlüğü kararı temyiz etmiştir. Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarından mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Dosya içerisine getirtilen nüfus kayıtlarına göre aynı ilçe dahilinde bir başka ... kızı ... olduğu tespit edilmiş olup, bu kişinin dava konusu taşınmazla ilgisinin bulunup bulunmadığı araştırılmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

                  Davacının maliki olduğu 179 ada 120 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında baba adının "..." olmasına rağmen yanlışlıkla "..." yazıldığını ve ayrıca beyanlar hanesinde "Tespit maliki ölüdür" şerhinin bulunduğunu belirterek baba adının nüfus kaydına göre düzeltilmesini ve tapu kaydının beyanlar hanesindeki "Tapu maliki ölüdür" şerhinin "sağ" olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının baba adının düzeltilmesi yönündeki talebinin kabulüne, kadastro tutanaklarındaki ve tapudaki "ölüdür" şerhinin "sağ" olarak düzeltilmesi talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

                    Davacı ... ve arkadaşları, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının payları oranında iptali ve adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazın dosya arasında bulunan tapu kayıt örneğinin incelenmesinde malik hanesinin ve yüzölçümünün açık olduğu anlaşılmakta olup, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 26 ve 27. maddesi hükümlerine göre, tutanağı kesinleşmeyen taşınmazlara ilişkin mülkiyet uyuşmazlıklarına bakma görevi Kadastro Mahkemesine aittir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzeniyle ilgili olup, taraflarca ileri sürülmese bile hakim tarafından kendiliğinden göz önünde tutulur....

                      UYAP Entegrasyonu