Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zabıta aracılığı ile yapılan araştırma yetersiz olup, bu yönde yapılacak incelemede de taşınmazın bulunduğu yerde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu şüpheye yer vermeyecek şekilde saptandıktan sonra bir karar verilmelidir. Bu yönler gözardı edilerek, eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 22.09.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

      Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

        Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan yöntemce araştırma ve soruşturma yapılarak tapu kayıt maliki ile davacının miras bırakanının aynı kişi olup olmadığı saptanıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Eksik araştırma ve soruşturma ile davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 12.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          nin 703 ada 34 parselin kayıt maliki... oğlu ... ile aynı kişi olduğunun tespitini istemişler, mahkemece dava kabul edilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında;27.03.1947 tarihli tesis kadastrosu ile İbrahim oğlu... adına tescil edildiği, kayıtta ...'e bakma şartı vardır" şerhinin yer aldığı, tesis kadastrosunun 1336 tarih ve 50 cilt, 69 90 sıra nolu tapu kaydı esas alınarak düzenlendiği, taşımaz malikinin bilinmediği gerekçesi ile ... temsil kayyımı olarak atandığı, taşınmazın... Genel Müdürlüğü tarafından yol olarak kamulaştırıldığı, bedelinin kayıt maliki adına açılan hesaba aktarıldığı ancak kamulaştırma sonrası tapuda terkin işlemi yapılmadığı, üzerinde halen kamulaştırma şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              Bu nedenle mahkemece kayıt malikinin isminin düzeltilebilmesi için taşınmaza ait tüm kayıtlar incelenmeli, kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişinin kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Eldeki davada kayıt maliki olduğu belirtilen kişiye ait nüfus kaydı araştırılmamış, nüfus müdürlüğünden tapu kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan kişiye ait kayıt bulunup bulunmadığı sorulmamış, tapu kaydının dayanağı kayıtlar ile imar uygulaması sonucu oluşan tapu kaydı arasındaki bağlantı sağlanmamıştır. Belirtilen nedenlerle hüküm eksik araştırma ve incelemeye dayalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, davanın kısmen reddine karar verildiği ve davalı da kendini vekil ile temsil ettirdiği halde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Mahkemece düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmeli, ilgili nüfus Müdürlüğünden kayıt maliki “... oğlu ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, “... oğlu ...” nin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalı, gerekirse kök kayıtlar da istenmeli, elde edilen tüm bu bilgiler yapılan keşifte dinlenilen tanık ve yerel bilirkişi beyanları ile birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır Yukarıda belirtilen ilkelere uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra sonucuna göre bir karar vermek gerektiği halde mülkiyet nakli oluştuğu kuşkusu yaratacak şekilde tesis edilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  Davacılar vekili, davacıların Kandıra ilçesi, Akdurak Mahallesi 116 ada 242 parsel sayılı taşınmazın 1963-1964 yıllarından bu yana zilyedi olduklarını, davacıların murisleri olan ... ve ...’in taşınmazın tamamını davalıların murisi ... ...’den satın aldıklarını, o tarihte taşınmazın tapu kaydı olmadığından alım satım işleminin söz ile yapılarak taşınmazın teslim edildiğini ve bedelinin davalıların murisine ödendiğini, kadastro tespiti sırasında taşınmazın davalıların murisleri adına tespit edildiğini, davacıların murislerinin 1980’li yıllarda taşınmazın bir kısım hissedarı ile tapuya giderek devir işlemini gerçekleştirdiğini ancak, vefat eden davalıların murisi ... ... adına tescil edilen 1/3 hissesinin davacılara devredilemediğini, davacıların taşınmaza 1960’lı yıllardan beri kesintisiz olarak zilyet olduklarını ve kullandıklarını ileri sürerek, dava konusu 116 ada 242 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan 1/3 hissesinin tapu kaydının iptali ile bu hissenin yarısının davacı ......

                    Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu