Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 27.3.2013 tarih 1499 yevmiye numaralı işlem ile yapılan tapuda isim düzeltilmesi sırasında dava konusu taşınmazların davalılar murislerinin zilyet ve tasarrufunda olduklarını beyan ettiği görülmüş ise de, davacıların hazır bulunmadığı ortamda, Tapu Müdürlüğü önünde verilen ifadelerin, Mahkeme huzurunda verilen ifadelere üstün tutulmayacağı gibi, yine davacıların taraf olmadığı 9.12.2012 tarihli "Emek Hakkı Sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan fıstık, bağ ve diğer ağaçların emek hakkının satılmasının davacılar aleyhine sonuç doğurmayacağı kuşkusuzdur. Bundan ayrı, dava konusu 1378 parsel sayılı taşınmazda bir kısım hisse maliklerinin hisselerini 3. kişilere satmalarından sonra 3. kişilerden tekrar satın alan davalı ...'...

    Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Somut olayda, duruşmada dinlenilen tanıklar davacıların iddialarını doğrulamıştır. Elde bu veri bulunduğu halde mahkemece taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı ile nüfus müdürlüğünden, tapu kayıt maliki “... oğlu ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorularak araştırmanın tamamlanması ve sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği halde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Ancak, dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle aynı mahkemenin 24.09.1998 tarih 1998/164 Esas 1998/1007 Karar sayılı karar örneğinin içeriği ile anılan mahkemenin 02.03.2004 tarihli müzekkere cevabından Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.1980 tarih 1979/115 Esas, 1980/32 Karar sayılı veraset ilamının kesinleşip kesinleşmediği hususunda tereddüt bulunması nedeniyle mahkemece Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.01.1980 tarih 1979/115 Esas, 1980/32 Karar sayılı veraset ilamının kesinleşip kesinleşmediği kesin olarak saptanmalı ve ulaşılacak sonuca göre, taraflar arasında tapu kayıt maliki kök murisin mirasçılarını belirleme yönünden kesin hüküm oluşturacak olan ve bozma ilamında da atıf yapılan veraset ilamı veya sonraki tarihli veraset ilamlarındaki miras payı oranları esas alınarak bozma ilamında bildirilen şekilde hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.05.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Somut olayda, duruşmada dinlenilen tanıklar davacıların iddialarını doğrulamışlardır. Elde bu veri bulunduğu halde mahkemece taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı ve tapu kayıt maliki “... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ...,” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden sorularak araştırmanın tamamlanması ve sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiği halde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

            Tapu Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İliç Asliye Hukuk Mahkemesinin, 08/03/2018 tarihli 2018/2076 E., 2020/287 K. sayılı kararıyla, davacıların sunduğu tapu kaydının taşınmaza uyduğu, davalının taşınmaz ile bir ilgisi olmadığı, taşınmazın davacıların murislerine ait olduğu anlaşıldığından taşınmazın kamulaştırılmış olması nedeniyle davanın kabulü ile 228 ada 10 parsel sayılı taşınmaz için İliç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/447 Esas, 2014/421 Karar sayılı kesinleşen kamulaştırma davasında tespit edilen kamulaştırma bedeli olan 196.983,34 TL'nin banka tarafından işletilmiş olan yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile kök muris 15473019022 T.C. kimlik numaralı ...'ın veraset ilamındaki paylar oranında mirasçılarına ödenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kayyımı ile katılma yoluyla davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri 1....

                Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için Mahkemece, öncelikle davacı tarafın tutunduğu tapu kaydının idari yoldan ifrazına ilişkin ifraz krokileri ile tapu kaydındaki hudut tavzihine esas olan dava dosyası, bulunamaması halinde ise mahkeme kararı ile kararın eki fen bilirkişi raporu, ayrıca davacıların dayandığı tapu kaydının 23.000,00 metrekare yüzölçümlü kök tapudan ifrazen oluştuğu dikkate alınarak, kök kayıttan müfrez kayıtların hangi taşınmazlara revizyon gördükleri araştırılarak, revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanakları ile geniş çaplı birleşik krokileri getirtilerek dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde tarafsız, yöreyi iyi bilen ve elverdiğince yaşlı kişiler arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tarafların aynı yöntemle tespit edip bildirecekleri tanıklar ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında tarafların dayandığı tapu kayıtları ve tapu kayıtlarının dayanağı olan haritalar zemine uygulanıp kapsamları...

                  Hukuk Dairesinin 16.12.2002 tarih 2002/8743 Esas 2002/8509 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; kayıt düzeltme davalarında kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanması ve bunun için düzeltilecek tapu kaydının dayanakları ile birlikte getirtilmesi, Nüfus Müdürlüğünden kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip başka bir kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmesi ve gerekirse kök kayıtlar istenmesi gerektiğini, yine Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişinin bulunup bulunmadığı araştırılması gerektiğini, bu tip davalarda idareler yasal hasım konumunda olduklarından vekalet ücretinden ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenle huzurdaki davada da idarenin aleyhine yargılama giderlerine/vekalet ücretine hükmolunmamasını...

                  , kök muris Durmuş Örnek'in terekesinin rıza ile pay edildiğini ve bu paylaşıma davacıların itiraz etmediğini, temliken tescil davasının koşullarının oluşmadığını, davacıların iyi niyetli olmadığını, taşınmazın çapa bağlanan bir taşınmaz olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu