Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 175, 178, 196, 74, 1, 29, 115 ve 360 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıt maliki “...” ile mirasbırakanları “...”nın aynı kişi olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, davacıların dava açmada hukuki yararlarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt maliki ile davacıların mirasbırakanı ..'nın ayni kişi olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

    Davalı vekili, davanın tüm mirasçılar tarafından açılması gerektiğini, davacıların talep ettiği bedelin çok yüksek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların kök murisi ...’nin dava konusu taşınmazlarda 30.04.2008 tarihinde 4/10 paylı olarak malik olduğu, davacıların taşınmazların murislerinin mülkiyetine geçtiği bu tarih ile dava tarihi arasında geçen süre için ecrimisil talep edebilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, mahkemenin 2008 yılından itibaren davacıların murisinin taşınmazdaki payına karşılık olmak üzere tazminata hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’nın maliki olduğu kök ... ve ... parsel sayılı taşınmazları, kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla intifa hakkını üzerinde tutarak oğulları ..., ..., ... ve ...’a satış göstermek suretiyle devrettiğini, ...’in ölümü ile çekişmeli taşınmazların mirasçıları olan bir kısım davalılara intikal ettiğini, yapılan tüm temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....

        Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, murisleri ... in 05/4/2010 tarihinde öldüğünü, murislerinin ölmeden önce kayıt maliki olduğu, üzerinde davacı ...' a ait 3 katlı ev bulunan, 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazı değerinin çok altında bir bedelle davalıya muvazaalı olarak satış suretiyle temlik ettiğini, murisin gerçek iradesinin taşınmazı bağışlamak olduğunu, murisin paraya ihtiyacının bulunmadığını, temlik nedeniyle davacıların miras haklarının ihlal edildiğini ileri sürüp, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile mirasçılık belgesinde belirtilen oranlarda davacılar adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemişlerdir....

            Davacı, mirasbırakanları “...” ile “...’ın” maliki oldukları 2233 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ....olarak yer aldığını ileri sürerek tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesi isteği ile eldeki davayı açmıştır....

              Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile aynı kişi olduğu iddia edilenin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

              Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

                öldüğünü, Urla Asliye Hukuk Mahkemesinden alınma 1972/275 esas 1973/166 karar nolu verasetin bulunduğunu beyanla tapu kayıt maliki İsmail oğlu Hasan ile davacıların kök murisi İsmail oğlu Hasan'ın aynı kişi olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

                Ancak; davacıların kök murisi hiç bir zaman taşınmazın tapuda kayıt maliki olmadığından, dolayısı ile murisin terekesinde yer almadığından, bozma kararının gerekçe kısmında belirtildiği gibi, davacıların bu taşınmazın mülkiyetini, terekeye dahil bir taşınmaz gibi kazanmaları mümkün değildir. Buna rağmen, kök murisin mülkiyeti kazandığı kabul edilerek ve bu varsayımdan hareketle, eksik inceleme nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının bozulması hatalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesine göre, davanın taraflarının her birisi, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispat ile yükümlüdür. Dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın iskan amacı ile tahsis edildiği ileri sürülmüş ise de, bu iddia davacı tarafça kanıtlanamamıştır. Aksine; Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na hitaben yazdığı 14/03/2013 tarihli yazıya ekli Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 26 Şubat 2013 tarihli yazısında "(...)...

                  UYAP Entegrasyonu