"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taksim sözleşmesinin iptali KARAR Davacı vekili, Karaşar Köyü 686 parsel sayılı taşınmazın murisin kız çocuklarına, diğer taşınmazların ise davalıya bırakılması konusunda sözlü miras taksimi yapıldığını, iki kız kardeşi ile birlikte bu parselin tapuda aldığını zannettiği halde, durumun böyle olmadığının sonra ortaya çıktığını, davalının hatalı tapu kaydından faydalanarak iradesini yanıltmak suretiyle tapuda devir işlemi yaptırdığını ileri sürerek, miras taksim sözleşmesinin iptali ile tapu kayıtlarının önceki hallerine dönüştürülmesine karar verilmesini istediği, mahkemece kararda dava türünün "sözleşmenin iptali" biçiminde nitelendirildiği, gerekçesinde de irade fesadı hukuki olgusunun tahlil edildiği, böylece uyuşmazlığın niteliği itibariyle inceleme görevi Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay...
Söz konusu Ödeme belgelerindeki davacı imzası inkar edilmediğine ve irade fesadı altında düzenlendiği de kanıtlanamadığına göre tüm ödemelerin geçerli olduğu kabul edilerek sonuca gidilmelidir. 3- Davalı taraf dosyaya bir kısım tediye fişleri sunmuş olup, Mahkemece bu tediye fişlerindeki miktarlar dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Bahsedilen tediye fişleri davacıya gösterilerek imzaların davacıya ait olduğunun anlaşılması ve harhangi bir irade fesadı konusunda delil ibraz edilmemesi karşısında tediye fişlerindeki fazla çalışma ve hafta tatil ödemesi bulunan aylar hesaplama dışı bırakılarak bu iki alacak açısından söz konusu ödeme yapılan aylar dışındaki dönemlere ilişkin olarak yeniden bilirkişi raporu alınarak bahsedilen alacakların hüküm altına alınması gerekmektir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18/03/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayın yukarıda özetlenen biçimine göre, olayları anlatmak taraflara, nitelemek hakime aittir ilkesi çerçevesinde 1086 SK. döneminde açılan davada davacının isteminin feragatın iptaline yönelik değerlendirmek gerekir. 6100 Sayılı HMK 311 maddesine göre: “ (1) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” Daha önce usül hukukunda yer almayan genel hükümler çerçevesinde açılabilen feshin iptali davasının, HMK 311.maddesinde açıkça düzenlenmekle ayrıca bir yorumda bulunmaya gerek de kalmadan açılabileceğinde tereddüt yoktur. İrade fesadı ileri sürülen her davanın kesin hüküm itirazı ile karşılaşılmadan görülebileceği açıktır. Davacının ileri sürdüğü irade fesadı doğrultusunda Borçlar Kanunu ve vekalete ilişkin hükümler birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken davanın kesin hüküm nedeniyle reddi hatalıdır....
Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun (6292 ... Kanun) gereğince yapılan satış sonucu oluşan tapu kaydının iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....
CEVAP: Karşı Taraf/Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan dava dilekçesinin sonuç bölümünde davalı şirketin %51’lik hissesinin iptaliyle adına tesciline ve ... plakalı şirket aracının şirket mamelekinden ayrılarak davacı adına kayıt ve tescilini talep etmekle, dava değeri bakımından belirlenebilir taleplerle açılan davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesi sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatle yargılamaya devam edecekse davacıya kesin süre verilerek belirli olan dava değeri bakımından eksik dava ve tedbir harcını yatırmasını, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının kendilerine terditli olarak tasarrufun irade fesadı sebebiyle iptali olmadığı takdirde muvazaa nedeniyle şirket hisse devrinin iptali talepli dava ikame ettiğini, talep sonucunda şirket hisse devrinin iptali dışında şirkete ait aracın şirket mamelekinden ayrılarak davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etttiğini...
Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. HMK’nın 308. maddesi uyarınca davayı kabul, davalının mahkemeye yönelik olarak yapacağı tek taraflı bir irade beyanı ile davacının talep sonucuna muvafakat etmesidir ve dava konusu uyuşmazlık esastan sona ermektedir. Öte yandan, usul hukuku anlamında kabul, kesin hükmün sonuçlarını doğurur ve ancak irade bozukluğu hallerinde kabulün iptali istenebilir (HMK mad. 311). Diğer bir anlatımla davalı irade fesadı halleri dışında kabulden dönemez. Bilindiği üzere kabul, davaya son veren taraf işlemlerinden olup, 6100 sayılı HMK’nın 308/2.maddesinde: “Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm ifade eder. Kesin hüküm ve hak düşürücü süre gibi benzeri durumlar ile kabul söz konusu olduğunda; kabul, bu gibi hukuki sebeplerden önce gelir. Öncelik kabule tanınır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’in maliki olduğu 202 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakana baktığını, minnet duygusu ile taşınmazın devredildiğini, semenin mutlaka para olması gerekmediğini, mirasbırakanın bankada parası ve başka taşınmazları da olduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...’in maliki olduğu 202 parsel sayılı taşınmazı ikinci eşi davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasbırakana baktığını, minnet duygusu ile taşınmazın devredildiğini, semenin mutlaka para olması gerekmediğini, mirasbırakanın bankada parası ve başka taşınmazları da olduğunu, mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/299 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Bodrum 3....
HUAK 18/4. maddesi hükmü uyarınca icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğindeki belge olduğu, ilam niteliğinde bir belge için tarafların ancak irade fesadı hallerine dayanarak iptal isteminde bulunabileceği, bu itibarla gabin, irade fesadı halleri dışında olduğundan anlaşma belgesinin gabin hukuksal nedenine dayalı olarak esasen iptalinin mümkün olmadığı, diğer taraftan yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı ve vurgulandığı üzere davacının irade fesadı hali (yanılma) ve gabin (aşırı yararlanma) iddiasını yargılama sürecinde ispatlayamadığı, dolayısıyla anlaşma belgesinin taraflar için geçerli olduğu, ilam niteliğinde belge uyarınca anlaşma kapsamında bulunan ve işbu davaya konu edilen maddi tazminat talepleri için artık dava açılmayacağı, zira 6325 s....