Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nin 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir. Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince; aleyhine geçit hakkı kurulmasına karar verilen 21 ada 19 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydına göre davalı ... İnş....
Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olaya gelince; geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır....
Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tesisi ile davacı idare adına tapuya tesciline, pilon yerinin ise tapu kaydının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi gerekirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a) 1 numaralı bendinin tamamının çıkarılmasına, yerine (a-) Davanın KABULÜ İLE; Van İli, İpekyolu İlçesi, Kıratlı Mahallesi, Kehriz Mevkii, 190 parsel sayılı taşınmazda 20/10/2020 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde IR1 harfiyle belirtilen 6.522,34 m²'lik irtifak alanının davacı TEİAŞ lehine irtifak tesisi ile tapuya tesciline, (B) harfiyle gösterilen 400,00 m² pilon yerinin tapu kaydının iptali ile davacı TEİAŞ adına tapuya tesciline, 20/10/2020 tarihli fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinin kararın eki sayılmasına, b) IR1 harfiyle belirtilen 6522,34 m²'lik alan için 107.421,60...
Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir". Bu durumda davalıların irtifak hakkı tesisi veya mülkiyetin kendilerine devredilmesi yönünde talepleri olup olmadığının araştırılması gerekir. Davalılar duruşmaya gelmedikleri gibi bu konuda cevap dilekçesi de vermemişlerdir. Mahkemece; yukarıda açıklanan konularda TMK'nun 724 ve 725 maddeleri gereğince inceleme yapılmadan ve tapu kaydının halen davacı üzerinde bırakıldığına göre hükmedilecek zarar bedelinin taşınmaz değeri kadar olmayacağı düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü kısmın tescili ya da bu yerde irtifak hakkı tesisi için önel verildiğini belirterek öncelikle tapu iptali, tescil, bu istem olmazsa irtifak hakkı tesisini talep etmiş, ayrıca taşınmaz kaydındaki “bu parsel üzerindeki binanın 3,83 m2’lik kısmı 3311 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlüdür” açıklamasının kaydının terkinini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.12.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.06.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... ada ... parsel numaralı taşınmaz yararına, davalılara ait ... ada ..., ... ve ... parsel numaralı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalı ... ile diğer davalılar vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747 (önceki Medeni Kanunu’nun 671.) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında mevcut bulunan haciz şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması, 2-Dava konusu taşınmazın bedelinin tespit edilip maliklere ödenmesine karar verilmesine rağmen, hükümde "davalı idare lehine irtifak hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline "karar verilmesi ile ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmaması, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. paragrafının sonuna "tapu kaydında mevcut olan haciz şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi, gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bend olarak "Yukarıyapıcı Köyü 102 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde 455,55 m²'lik irtifak hakkının davalı idare lehine tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline" ibaresinin eklenmesi suretiyle HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün...
Dosyada toplanan tüm bilgi ve belgelerden kat irtifakı kurulu anayapıda davacı ile davalıların kat irtifakı hakkı sahibi bulundukları anlaşılmıştır. Dairenin geri çevirme kararları üzerine dosyaya getirtilen belgelerden de yapıya ait birden çok projenin olduğu görülmüştür. Kat Mülkiyeti Yasasının 14. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bir taşınmazda kat irtifakının tesisi sırasında tapu sicil müdürlüğüne, diğer belgelerin yanı sıra aynı Yasanın 12. maddesinin a bendinde belirtilen tüm maliklerin imzasını içeren ve doğruluğu belediyece onaylanmış ana yapıya ait mimari proje sunulur. Yasa metninde açıkça belirtildiği gibi aslolan belediyece onaylanan projedir. Eğer Tapu Sicil Müdürlüğüne sunulan proje ile belediyede bulunan projeler arasında bir çelişki olursa; belediyede bulunan onaylı proje esas alınmalıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık; miras payına mahsuben TMK'nın 652. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde intifa hakkı veya oturma hakkının tesisi isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....