Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "tapu kaydında yer alan ipoteğin bedele yansıtılmasına" yazılması, 3. bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna "tapu kaydında yer alan ipoteğin bedele yansıtılmasına" yazılması, 3. bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 06.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değeri arasındaki farkın yasaya uygun yöntemlerle saptanarak buna göre adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespitinde isabetsizlik görülmemiştir Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki şerhin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması ve dava konusu taşınmazda davacı adına daimi irtifak hakkı tesisi ile yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde irtifak hakkının ağaç dikmemek, bina vs. yapmamak şartıyla tesciline karar verilmesi doğru değil ise de bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin sonuna, "tapu kaydında yer alan şerhin bedele yansıtılmasına" yazılması, 3.bendinde yer alan "ağaç dikmemek, bina vs. sabit tesis yapmamak şartı ile" sözcüklerinin karar metninden...

        Önalım hakkı, davacının dava sonuna kadar pay sahibi olması halinde devam eder. Somut olaya gelince; UYAP sisteminde bulunan Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgisi sorgulandığında, davacıların paydaş olmadığı anlaşıldığından, mahkeme dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilerek, incelenmesi neticesinde davacıların paylarının kalmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

          Önalım hakkı, davacının dava sonuna kadar pay sahibi olması halinde devam eder. Somut olaya gelince; UYAP sisteminde bulunan Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgisi sorgulandığında, davacıların paydaş olmadığı anlaşıldığından, mahkeme dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı getirtilerek, incelenmesi neticesinde davacıların paylarının kalmadığının tespiti halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Merkez Karabayır Köyünde bulunan 841 parsel lehine, fen bilirkişiler ... ve ... tarafından düzenlenen 21/01/2015 tarihli raporda boşluk olarak tespit dışı bırakıldığı belirlenen 1.alternatif olarak gösterilen A ve B rakamlarının toplamlarından oluşan 109,12 m²'lik alan aleyhine geçit hakkı tesisi ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Zorunlu geçit hakkı, mülkiyet hakkının kanundan doğan dolaylı bir sınırlaması olduğundan bu tür sınırlamalar ancak, mülkiyet hakkına konu taşınmazlar için söz konusu olabilir. Taşınmaz mallarda mülkiyet hakkı, kural olarak o taşınmazın tapu siciline tescil edilmesi ile doğar. Tapu siciline kayıtlı olmayan bir taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkının varlığından söz edilemez....

              Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya gelince, lehine geçit hakkı tesisi talep edilen 48 parsel sayılı taşınmazın güneyinde bulunan taşınmazlardan genel yola bağlantı yapılması ihtimali üzerinde hiç durulmadan yözölçümü küçük olan 114 ve 115 parsel sayılı taşınmazlardan geçit tesis edilmesi uygun görülmemiştir. O halde mahkemece yapılması gereken; lehine geçit hakkı tesisi talep edilen 48 parsel sayılı taşınmazın tüm yönlerdeki komşularını gösterir geniş krokisi ilgili kadastro müdürlüğünden, dosyada tapu kaydı bulunmayan komşu taşınmazların tapu kayıtları ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmeli, davada taraf olmayan komşu parsel maliklerinin davaya dahil edilmesi için davacı vekiline yeterli süre verilmeli, mahallinde konusunda uzman bilirkişilerle yeniden keşif yaparak alternatif geçit güzergahlarının belirlenmesi sağlanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                İrtifak hakkı, bir taşınmaz malikine mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmak veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli bir şekilde kullanmasına katlanma borcu yükler. TMK'nun 780. maddesine göre de irtifak hakkı kurulması için bu hakkın tapu kütüğüne tescili zorunludur. TMK'nun 727. maddesinin son fıkrasında “irtifak hakkı, mecra dışarıdan görülmüyorsa tapu kütüğüne tesciliyle, dışarıdan görülüyorsa noterce düzenlenecek sözleşmeye dayanılarak mecranın yapılmasıyla doğar” hükmüne yer verilmiştir. Eldeki davada, davacı kurum lehine tapu kütüğüne tescil edilerek kurulmuş bir irtifak hakkı bulunmadığı gibi, davacı ile 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki arasında sözleşmeyle tesis edilmiş bir irtifak hakkı da mevcut değildir. Hal böyle olunca, davacının irtifak hakkının varlığına dayanarak mülkiyet hakkı sahibine karşı açtığı davanın dinlenme olanağı yoktur....

                  Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. Yasanın 4.maddesi kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilebileceğini öngördüğüne göre, mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur. İrtifakla ilgili kamulaştırma, taşınmazın zemininin mülkiyetine ilişkin bulunmadığından idarenin zilyet adına hareketle mülkiyeti tapu siciline onun lehine tescil ettirip üzerine irtifak tesisi imkanı da yoktur....

                    Davacı, 329 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, genel yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalılara ait parsellerden geçit hakkı tesisi için dava açmıştır. Mahkemece mahallinde teknik bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılmış tanzim edilen bilirkişi heyeti raporuna göre geçit hakkı tesisi için üç seçenek belirlenmiştir. Bunlardan 3. seçenek mahkemece geçit hakkı tesisine uygun bulunarak hüküm kurulmuştur. Mahkemece hüküm tesis edilen güzergah üzerinde, yapı ve ağaç bulunmamaktadır. Geçit hakkı Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince, mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya yöneltilmeli, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken, komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu