Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı, Tapu İptal-Tescil ... (Işık) ile ... aralarındaki katılma alacağı, tapu iptal-tescil davasında tapu iptal-tescil yönünden kısmen kabulüne ve kısmen reddine, katılma alacağı isteği yönünden kabulüne dair....Aile Mahkemesi'nden verilen 06.11.2014 gün ve 491/657 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, boşanma davasına karşı dava olarak açılarak tefrik edilen davada, evlilik birliği içinde edinilerek davalı eş adına tescil edilen 2 numaralı bağımsız bölümde katkısının bulunduğunu ve tapu kaydının 1/2 hissesinin iptali ile davacı adına tesciline veya alacağının ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Davacı, dava dışı eşi ...’in tapuda yapılması gereken işlerin olduğu söyleyerek kandırması nedeniyle tapu müdürlüğüne giderek adına kayıtlı 328 ada 1 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, iradesinin hile ile sakatlandığını, ayrıca resmi senette alıcı parmak izinin davalıya ait olmadığını ileri sürerek davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, Kadastro Kanunu’nun 12. maddesindeki ve TBK 39’daki hak düşürücü sürenin geçtiği, davacının saklı paylı mirasçı olmadığı gerekçesi ile tapu iptal tescil talebinin hak düşürücü süre nedeniyle, terditli tenkis talebinin ise esastan reddine ilişkin karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      İlk Derece Mahkemesince; davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddi ile terditli talebi olan tazminat talebinin kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 09/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir....

        ilişkin ara kararın hükümsüz olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil davasının ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonucu yerel mahkemece tapu iptali tescil davasının reddine, davacının terditli olarak açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının zamanaşımına uğraması nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır....

        Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde, mahkemece davacının iptal ve tescil talebinin sübut bulmadığından reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili tarafından mal rejimin tasfiyesinden kaynaklanan iptal ve tescil talebinin olduğu, alacağa ilişkin terditli talebinin bulunmadığı dikkate alınarak davacı vekilinin 07.10.1953 tarih ve 1953/8, 1953/7 sayılı YİBK Hukuk Bölümü Kararı uyarınca; davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup, ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ret kararı verilmesi doğru değilse de ret kararı sonuç itibari ile doğrudur....

          İLK DERECE KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Davacı vekilinin yazılı ve sözlü beyanlarında davacı ile Mustafa Çağınnı'nın arasında gayrimenkul satış sözleşmesi yapıldığı, satış sözleşmesi çerçevesinde dava konusu taşınmazın tapu kaydının davacıya verileceği hususunda anlaşıldığı, bu çerçevede öncelikle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptaline, tapu iptal ve tescilinin mümkün olmaması durumunda satış bedeli olan 120,00- TL nin uyarlanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği görülmüştür. Gayrimenkul satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı, bu suret ile geçerlilik koşulu sağlanmadığından dolayı tapu iptal tescil talebi mahkememizce değerlendirilmemiştir. Nitekim davacı vekili ilerleyen aşamalarda tapu iptal tescil talebinden feragat ettiği bu sebeple tapu iptal tescil talebine yönelik feragat nedeniyle Mustafa Çağınnı'nın mirasçısı olmayan diğer davalılardan T3 lehine dava değeri olan 1.200,00- TL vekalet ücreti hükmedilmiştir....

          Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. 6100 sayılı HMK'nın 297. maddesinde; mahkeme kararında taraflara yükletilen görev ve verilen hakların şüphe ve tereddüt gerektirmeyecek biçimde açık olarak yazılması öngörülmüştür. Hüküm fıkrası, kararın esası olup, açık ve infazı mümkün olmalıdır. Davanın açıldığı tarihteki duruma göre hüküm fıkrasında, asıl talep ile terditli talepler hakkında, şüphe ve tereddütü gerektirmeyecek biçimde, açık olarak karar verilmelidir. Somut uyuşmazlık incelendiğinde, davacı taraf, düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafın asli talebi tapu iptal ve tescil isteği hakkında her hangi bir değerlendirme yapılmadan olumlu/olumsuz bir karar verilmeden, doğrudan alacak talebi hakkında hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin Tesbiti, Tapu İptal ve Tescil, Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece; davanın husumetten reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, dava konusu ...Parsel sayılı 2500 m2 lik taşınmazın 600 m2’lik kısmının zilyetliğinin ve tasarruf hakkının davalı ... tarafından 19.01.1998 tarihinde 1.500,00 TL bedelle davacıya devredildiğini, davacının bu devirden sonra Belediyeye müracaat ederek söz konusu hissenin kendi adına zilyetlik kaydını yaptırdığını, ... Belediyesi'nde 6291 nolu dosya oluşturularak 17.12.1999 tarihinde 366 m2 arsanın mal bedeli olarak toplam 1.098,00 TL’yi taksitler halinde ödemesinin kararlaştırıldığını, bu taksitlerin ... Şubesi'ndeki ... Belediyesi hesabına düzenli olarak ödendiğini, daha sonra ......

            UYAP Entegrasyonu