Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulamada güncelleme adını alan bu çalışmalar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce çıkarılan genelgeler çerçevesinde yapılmaktadır. Ek-4. madde ve bu maddeye istinaden çıkarılan genelgeler çerçevesinde güncelleme işlemleriyle fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlarda daha önce uygulama kadastrosu yapılmış ve beyanlar hanesinde lehine kullanıcı veya muhdesat şerhi verilmiş bulunan kişiler varsa ancak bu kişilerden taşınmazın kullanımını devraldığını ispatlayabilen ve güncelleme sırasında taşınmazı fiilen kullanan kişiler lehine tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerh güncellenerek değiştirilebilecektir....

    Mahkemenin idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapması mümkün bulunmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; kabule göre tapu sicilinde kayıtlı olmayan yer hakkında ve dava açmayan kişi lehine de olacak şekilde kullanıcı şerhi verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ise de, bu tespit hatalı olup, davacıya ait tapu olduğu ve taşınmazın 2/B sahası olması gerekçesi ile davacı tapusunun iptal edildiğinin gözden kaçırıldığını, mahkeme kararının bu bakımndan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile oluşturulduğunu, davacı tapu maliki olup, tapusu mahkeme kararı ile iptal olduğundan ve kendisine de iptal olan bu kayıt karşılığından bir bedel ödenmediği gibi, başka bir yer de verilmediğinden, 2/B sahası mahkeme kararı ile sabit olan taşınmaz bakımından, sadece kullanıcı belirlemesinin yapılması yeterli olmayıp, 6292 sayılı yasa kapsamında bedelsiz iadeye tabi taşınmaz olması nedeni ile tapu iptal ve tescil kararı da verilmesi gerektiğini bildirerek kararın terditli taleplerinden "tapu iptal ve tescil taleplerinin" kabul edilmemesi bakımından kaldırılmasına, davanın tapu iptal ve tescil talepleri bakımından da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Belirtilen yasa hükmünden anlaşılacağı üzere, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlarda, lehine kullanıcı şerhi verilenlerin belirtilen süreler içinde idareye müracaat etmeleri ve belirtilen şartları yerine getirmeleri h...nde söz konusu taşınmazlar şerh sahiplerine satış suretiyle tapuda devredilebilecektir. Somut olayda, çekişmeli taşınmazda yapılan kullanım kadastrosu sırasında davalı ... lehine kullanıcı şerhi verilmiş, tespitin kesinleşmesinden sonra davalı yasal süresi içinde idareye müracaat ederek taşınmazı satın almış ve tapuda adına tescil işlemi yapılmıştır. Davacı bu satış işleminden sonra tapu ipt... ve tescil isteminde bulunmuştur....

        Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kendi kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak adına kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereğince taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi yazılabilmesi için, taşınmazın 6831 sayılı Yasa'nın 20.06.1973 tarihli kanunla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman sınırları dışına çıkarılmış olması ve taşınmaz hakkında kullanım kadastrosu yapılması ya da daha önce yapılan kadastrosunun güncelleme işlemine tabi tutulması gereklidir. Somut olayda çekişmeli 8933 ada 15, 16, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar, 1393 sayılı orman parselinin 2012 yılında ifrazı ile oluşan 1879 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulmasıyla oluşmuşlardır. Dosyaya gelen yazı cevabından çekişmeli taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi gereğince yapılmış bir kullanım kadastrosu ya da güncelleme çalışması bulunmadığı anlaşılmaktadır....

          Ancak davanın, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece nüfus bilgilerindeki hataların düzeltilmesi istemi ile açılmış olması halinde, artık, taraflar arasında gerçek anlamda bir uyuşmazlığın varlığından söz edilemeyeceği ve ... de kayıt maliki olan ilgili sıfatıyla davada taraf olacağı için, bu tür davalar çekişmesiz yargı işi sayılırlar ve görevli mahkeme, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-ç fıkrası uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. Somut olayda ise dava, beyanlar hanesinde kullanıcı şerhi bulunan tapu kaydında, mevcut şerhin iptali ile davacı lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir....

            un kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiş; aynı çalışma alanında bulunan 313 ada 2 ve 312 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar ise, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Maliye Hazinesi adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, davalılardan ... ...'un kullanımında olduğu şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiş, sonrasında kesinleşerek tapuya tescil edilmiş ve 312 ada 2, 311 ada 2 parsel ve 257 ada 48 parsel sayılı taşınmazlar yargılama devam ederken 6292 sayılı yasa kapsamında davalılardan İshak ...'a satılarak davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., taşınmazların muris ...'den kaldığı halde, davalılar adına yazıldığını belirterek, davalılar adına yapılan kullanıcı şerhinin iptali ile murisin kullanıcı olduğuna dair şerh verilmesi istemiyle dava açtıktan sonra, yargılama devam ederken satışı yapılan 312 ada 2, 311 ada 2 ve 257 ada 48 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalarını tapu iptal ve tescil olarak ıslah etmişlerdir....

              Somut olayda dava, beyanlar hanesinde hiç kullanıcı şerhi bulunmayan tapu kaydında davacının kendi lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemi ile Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesinde açılarak esasa kaydedilmiş olup, davacının Hazine'ye ve lehine zilyetlik şerhi verilenlere karşı iddiasını ispat yükümlülüğü bulunması nedeniyle, çekişmesiz yargı işi olduğundan ve zilyetliğin korunmasına ilişkin olduğundan söz edilemez. Hal böyle olunca görevli Asliye Hukuk Mahkemesince davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun bulunmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı ..., 01.06.2012 tarihinde, taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek tapu kaydının beyanlar hanesine lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmış, yargılama sırasında 20.11.2014 tarihinde ise davasını tapu iptali ve tescil isteğine yönelik olarak ıslah etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

                  Somut olayda, 1989 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, fiili kullanıcısının ... olduğu şerhi ile tespit edilmiş ve tespitin 22.01.1990 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. 2009 yılında yapılan kullanıcı güncelleme çalışması sonucunda ise kullanıcı ...'ın öldüğü ve mirasçılarının kullanıcı olduğu yani kullanıcının değişmediği belirlenmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın fiili kullanımını 1989 yılından sonra lehine şerh verilen ... veya mirasçılarından devraldığını iddia etmediğine göre, davanın reddine karar verilmesi gerekçesi ile mahkeme kararını bozulmuştur. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanıcı şerhi verilen ve Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına davacının kullanımına dair şerh verilmesi istemine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu