Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kooperitfler Kanununun yukarıda belirtilen 16.maddesi ile davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 14. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; 1163 sayılı kooperatifler kanunu ve ana sözleşmede gösterilmeyen sebeplerle kooperatif üyelerinin ortaklıktan çıkarılmalarının mümkün olmadığı, üyelikleri gereği adlarına tahsis edilen taşınmazlar tescil edilse bile kooperatifin tasfiye edilip dağılıncaya kadar tüm üyelerin kooperatif borçlarından genel gider ödemelerinden sorumluluklarının bulunduğu, bu nedenle alınan bu yönetim kurulu kararı gereği davacıların kooperatiften tapularını aldıklarından bahisle üyelikten yönetim kurulu kararı ile çıkarılmalarının 1163 sayılı kanun ve ana sözleşmeye aykırı olduğu, usulüne uygun olarak alınan bir ihraç kararının varlığından bahsedilemediğinden, davacıların halen davalı kooperatifin ortağı olduğunun kabul edilmesi gerekeceği anlaşılmaktadır....

    yönetim kurulu kararının iptali sebebinin yönetim kurulu ile davacı arasında yapılan sözleşmede belirlenen değerin az bulunmasına ilişkin olduğu, genel kurul kararında bu hususun açıkça belirtildiği, davacının şartlı üyeliğine bir itiraz olmadığı, buna göre genel kurul kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle, davacının kooperatif üyeliğine alınmasına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile ilgili genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir....

      . - VEKİLİ : DAVALILAR :1- 2- DAVA :Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZIM TARİHİ : Davacı tarafından açılan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapıldı.Ön incelemenin duruşmasız olarak evrak üzerinden yapılmasına karar verilmekle evrak incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalılardan ...'nin, müvekkili kooperatifin eski üyelerinden olduğunu, müvekkili kooperatifin önceki yönetim kurulu döneminde davalıya, kooperatif tasfiye edilmeden kat irtifakı tapusunun verildiğini, davalı ...'...

        Davalı kooperatif vekili zaman aşımı iddiasında bulunarak eski yönetim kurulu üyesi olan davacının zimmet suçundan cezalandırılmasına karar verildiğini, davacı aleyhinde kooperatifin uğradığı zarar sebebiyle tazminat davası açtıklarını kooperatifin muhtemel zararlarının tazmin edilebilmesi amacı ile davacıya tapunun devir edilmediğini tapu kaydı kooperatifin üzerinde olmasına rağmen daireyi kullanan ve semerelerinden davalının faydalandığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hakkında ihraç kararı bulunmayan davacının hak kazandığı taşınmazın onun adına kayıt edilmesi gerekirken kooperatifçe muhtemel zararlarını iddia ederek kendi adına tescil etmesinin tescile yasal ve haklı bir sebep oluşturmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

          İstinaf Sebepleri Davalı karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mülkiyetin davalıya devredilmesi işleminin dayanağının ihalenin değil, davacı tarafından taşınmazların satışı için alınmış olan 25.05.2007 tarihli yönetim kurulu kararının oluşturduğunu, anılan yönetim kurulu kararının iptal edilmediğini, davacı ... tarafından 12.04.2007 tarihli ihalenin ardından verilen tekliflerin değerlendirildiğini, Komisyon kararı ve Yönetim Kurulu kararı ile taşınmazların davalı şirket adına 02.08.2007 tarihinde tescil edildiğini, bu kapsamda davacı ... ile davalı şirket arasında satış sözleşmesi imzalandığını, ancak ihalenin iptal edilmesi talepli davanın tescil işlemleri yapılmadan çok önce açıldığını, buna rağmen davacı tarafından dava konusu taşınmazların devredildiğini, devir sözleşmesinde de herhangi bir iptal maddesinin düzenlenmediğini, Danıştay tarafından verilen ihalenin iptali kararının, daha sonra yapılan ve özel hukuk hükümlerine tabi olan taşınmazların devri işlemlerini etkilemeyeceğini...

            Yönetim kurulu 26/10/2015'te müvekkilinin bilgi ve haberi dahilinde olmadan yaptığı toplantıda dava dışı ve şirket ortaklarından Süreyya Pekuysal'ı yönetim kurulu başkanlığına seçtiğini, daha sonra şirket yönetim kurulu 21.11.2005 tarihli ve 2005/17 sayılı yönetim kurulu toplantısında Club Varuna ünvanlı gayrimenkulün üst hakkının davalı şirkete devrine, Ömer GÜR'ün vekil tayin edilmesine karar verildiği, bu kararın aynı günü noterde Süreyya Pekuysal'ın tek başına imza yetkisi ile otelin satış ve devir yetkisini Ömer Gür'e verdiğini, böylece Ömer Gür'ün hakim ortak olduğu ve satıştan 26 gün önce kurulmuş ve 1.000,00 TL sermayesi olan T7 sahte imza ile oluşturulan yönetim kurulu kararı gereğince, Varuna Otelcilik ... A.Ş'ne ait olan 49 yıl süreli üst hakkının 26/12/2005 tarihinde Tapu Müdürlüğünde devir ve satışının yapıldığının görüldüğünü, müvekkili adına öncelikle İstanbul 12....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı dosyasında aynı konuda dava açıldığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın da kesinleştiğini, üst hakkının daha önce sahibi olan ...A.Ş. Yönetim kurulu 26/10/2015'te müvekkilinin bilgi ve haberi dahilinde olmadan yaptığı toplantıda dava dışı ve şirket ortaklarından ...'ı yönetim kurulu başkanlığına seçtiğini, daha sonra şirket yönetim kurulu 21.11.2005 tarihli ve ...sayılı yönetim kurulu toplantısında ... ünvanlı gayrimenkulün üst hakkının davalı şirkete devrine, ...'ün vekil tayin edilmesine karar verildiği, bu kararın aynı günü noterde ...'ın tek başına imza yetkisi ile otelin satış ve devir yetkisini ...'e verdiğini, böylece ...'ün hakim ortak olduğu ve satıştan 26 gün önce kurulmuş ve 1.000,00 TL sermayesi olan ... A.Ş.' ne sahte imza ile oluşturulan yönetim kurulu kararı gereğince, ......

              Mahkemenin ilk kararı ile davanın reddine karar verilmiş, bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 20/11/2017 tarih ve 2017/4719 Esas - 2017/9600 karar ile ''.... Davacıya ait ... ada ... parseldeki C blok 10 nolu bağımsız bölüm olan kapalı yüzme havuzunun eklentisi olarak açık yüzme havuzu ve teras tapuya tescil edilmiş ise bu durumda bu eklentilere ilişkin yönetim planı değişikliği ancak bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu ile gerçekleşebileceğinden davacının bu yöndeki iddiasına yönelik olarak tapu kaydı ve yönetim planının incelenerek özellikle en son yönetim planının değişikliğinin kanunda öngörülen usullere uygun yapılıp yapılmadığı ve belirtilen yüzme havuzunun eklenti olarak C blok 10 nolu bağımsız bölüme tahsis edilip edilmediği hususunun tespitinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi uygun görülmediğinden hükmün bozulmasına, karar verilmiştir....

                Tapu İptali ve Tescili yerine Tazminat Talep edilmesinin de yerinde olmadığından davanın Reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir....

                  adına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Davacı Yönetim taşınmazın bir kısmının, 2008 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında tahdit sınırları içerisinde bırakıldığını ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 2163 parsel sayılı taşınmazın 27/10/2014 tarifli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A1) harfiyle işaretli 1.000,92 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastro çalışmaları 1983 yılında yapılmıştır. Ayrıca, 14/02/2008 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulama çalışmaları bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu