Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar Düzeltme Sebepleri Davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilmesi gerektiğini, 4674 parsel ve irtibatlı 4218 parselin esas ev alanı ve bahçe konumunda olduğunu, alacak davasının belirsiz alacak davası niteliğinde olduğunu, müvekkilinin adaletten beklentisi ve davalının sebepsiz zenginleşmesine neden olunmaması için hakkaniyet gerekiği tapunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesi gerektiğini belirtilerek tapu iptali ve tescil talebinin reddine yönelik onama kararının kaldırılarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil talebi istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı istemine ilişkindir. 2....

    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, uyuşmazlığın harici taşınmaz satış sözleşmesine dayalı sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak istemine ilişkin olduğunu, Ereğli 2....

    Mahkemece sebepsiz zenginleşmeden doğan alacak davası hakkında olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının inclenmesine yer olmadığına. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle kararın davacı ... mirasçıları yararına BOZULMASINA,ikinci bentte açıklanan nedenle davacı ... mirasçılarının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 625.00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 28.5.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme kararında görev yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmelere her ne kadar kabule şayan ise de yetki yönünden yapmış olduğu itirazlarına ilişkin kararında herhangi bir değerlendirmeye yer vermediğini ve yazılı şekilde kurmuş olduğu kararda yetki yönünden hatalı karar verildiğini, vekil edenin ikamet adresi ... İl, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Caddesi, No:... 'tür. Sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri, yetkili mahkeme ise davalının yerleşim yerindeki mahkeme olduğunu, vekil eden aleyhine açılabilecek olan sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın, vekil edenin yerleşim yeri olan ... İli, ......

        "İçtihat Metni" Davacılar ..., ..., ..., asli müdahil ... ile davalılar ... ve diğerleri aralarındaki tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak davasına dair Fethiye 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 30/05/20217 tarihli ve 2015/196 E. 2017/96 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 23/06/2021 tarihli ve 2021/3852 E. 2021/7061 K. sayılı karara karşı, davacılar vekili ve asli müdahil vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....

          Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın cebri icra ile satıldığını, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının muhatabının kendisi olmadığını, müvekkili yönünden sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının talebinin TMK. 723 vd ve 994- 995 maddeleri çerçevesinde eski malike karşı açılmış tazminat davası niteliğinde olduğu, TMK. 994- 995 maddelerinin tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımının dolmadığı, taşınmazla ilgili tüm işlemleri gerçekleştiren şahısların davacı şirketin sahibi ve yöneticileri olduğu, davacı yönünden aktif husumet bulunduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı ve husumet itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK 723, 994 ve 995 maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

          Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın cebri icra ile satıldığını, davacının sebepsiz zenginleşme iddiasının muhatabının kendisi olmadığını, müvekkili yönünden sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının talebinin TMK. 723 vd ve 994- 995 maddeleri çerçevesinde eski malike karşı açılmış tazminat davası niteliğinde olduğu, TMK. 994- 995 maddelerinin tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımının dolmadığı, taşınmazla ilgili tüm işlemleri gerçekleştiren şahısların davacı şirketin sahibi ve yöneticileri olduğu, davacı yönünden aktif husumet bulunduğu anlaşıldığından davalının zamanaşımı ve husumet itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK 723, 994 ve 995 maddelerine dayalı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

          Dava, itirazın iptali davası olup, mahkemece, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı olduğu kabul edilerek, kişinin hakkı olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açması gerektiği ve davacının başlattığı icra takip dosyasında dosyanın 4 seneye yakın takipsiz kalması nedeniyle bu süre içinde zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak taraflar arasındaki uyuşmazlık ödünç ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Ödünç hukuki ilişkisinde zamanaşımı B.K. 125. maddesi uyarınca 10 yıldır. Buna göre süresinde açıldığı anlaşılan davada mahkemece, zamanaşımı süresi dolmadığından, işin esasına girilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Borçlar Kanununun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK'nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Somut olayda; her ne kadar, taraflar dava konusu taşınmazlardaki hisselerin satış bedelini daha az harç ödenmesi gayesiyle tapu resmi senedinde düşük göstermiş iseler de; davacının davalı ...'e ait hisseyi 45.000 TL'ye, davalı ...'...

              Akabinde arabanın borcu ödenmediği için ... benden arabayı geri aldı ve senedimi bana geri verdi...” beyanının davalıyı bağlayacağının ve davanın niteliği gereği bu davalıya karşı her zaman sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası açılabileceğinin anlaşılmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'un 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu