"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, Mera Komisyonunun çalıştığı tarihe kadar davacı lehine imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği iddiasına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde mülkiyet tespiti, o da olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup; kesinleşen Mera Komisyon Kararına itiraz niteliğindedir. O halde, hükmün temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, Hazine tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup, davalı Köy Tüzel kişiliği dava konusu taşınmazın mera olduğunu savunmuş, uygulama sonucu elde edilen ziraat bilirkişisi raporunda da çekişmeli yerin mera niteliğinde bulunduğu göirüşü ifade edilmiştir.Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve gerek kişilerin bu davada adlarına tescilini istedikleri taşınmazın, gerekse Hazinenin tapu iptali ve tescil davasına konu ettiği 1162 parselin bulunduğu yerin 713 sayılı mera parseli içinde kaldığı, 713 parsel sayılı taınmazın Geyikbayırı Köyünde yapılan genel arazi kadastrosunda mera-... malı olarak tespit edildiği, kadastro tespitinin,Kadastro Mahkemesinin 1986/ 76 Esas, 1987/252 Karar sayılı ilamı ile 07/06/1989 tarihinde tespit gibi mera niteliği ile kesinleştiği, davacı kişilerin karşı davasının 21/08/2006 tarihinde, yine kişilerin açtığı diğer tescil davasının ise 10/01/2007 tarihinde açıldığı, dava tarihinde 3402 Sayılı Yasanın 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçirilmiş olduğu, diğer yandan tescil ilamı ile tapu kaydı oluşturulan 1162 parselin ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı ... vekili tarafından, kamu mallarından olan mera iddiası ile tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna, Mahkemece mera yönünden araştırma yapılarak sonucu dairesinde hüküm kurulduğuna ve taşınmazların mera niteliğindeki yerlerden olduğu hususunun ... tarafından temyiz dilekçesinde de ileri sürülmüş bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu taşınmazların öncesinin mera olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 1 ve 2 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile mera olarak tesciline karar verilmiştir. Davalı ... vekili, hükmü temyiz etmiştir. Görülüyor ki, davadaki istek mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Bu tür davalarda iptali istenen taşınmaz maliklerinin mülkiyet hakkını ilgilendirdiğinden tüm maliklerin davada yer alması gerekir. Dava konusu 160 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında Davalı ..., ... ... ve ... ... ... 1/3’er paylı malik olarak görünmektedir. Diğer malikler ... ... ve ... ... ’nun usulüne uygun olarak davada yer alması sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tam olarak sağlanmadan davaya devamla karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Buradaki sınırlandırma asla tescil mahiyetinde değildir. Görülüyor ki, özel mülkiyete tabi bir taşınmaz malın kadastro işlemi ve sonuçları ile mera olduğu saptanan bir taşınmaz malın kadastro işlemi ve bunun sonuçları farklıdır. Açıkça ifade etmek gerekirse, özel mülkiyete konu bir taşınmaz malın tapu siciline tescil zorunluluğu varken mera olan bir yer için hiçbir zaman bir tescil işlemi sayılmayan özel sicile kayıt esası kabul edilmiştir. Kanun koyucunun 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süreyi kabul etmesindeki amacı, bir taşınmaz için geometrik durum ve malik belirlenerek tapu siciline tescil edildikten ve tescilden itibaren belli bir süre (10 yıl) geçtikten sonra sicillerin güvenilirliğini korumak, belli bir zamandan sonra dava açılarak sık sık sicillerin bozulmasının önüne geçmektir....
Bu çalışmada çekişmeli yer mera niteliğiyle tesbit ve özel siciline tescil edilmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve bozma kararına uyularak taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; mera, yaylak, kışlak gibi taşınmazlar tapuya tescil edilmeyip özel siciline yazıldıklarından, dava konusu Kevşirler Köyü 287 nolu parselin tapu kaydı bulunmayıp, mera, yaylak ve kışlak özel sicilinde kaydı bulunduğundan, mahkemece tapu iptal kararı verilmesi doğru değil ise de, bu husus yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendininin 2. satırında yer alan “...mera olan tapusunun iptali ile orman olarak" ibaresi kaldırılarak, yerine "... mera, yaylak, kışlak özel sicilindeki kaydının iptali ile orman niteliğinde" ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.M.U.K.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera iddiasına dayalı tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istemine ilişkindir. Davalılar, dava konusu taşınmazın tapu kaydına dayanılarak mahkeme kararı ile ifrazen adlarına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; davanın kabulü ile 1131 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera vasfı ile mera özel siciline yazılmasına karar verilmiştir. Hükmü davalılar vekili temyiz etmiştir....
Hükmü davalılar temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava dilekçesinin sonuç kısmında taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istenmişse de, dava taşınmazın kadim mera olduğu iddiasıyla açılmış ve bu şekilde vasıflandırılmıştır. Yargılama sonucunda da taşınmazın mera olduğu kesin olarak saptanmıştır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan meraların özel mülk olarak kazanılması ve amacı dışında kullanılması olanaksızdır. Bu gibi yerler 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince tapuya tescil edilemeyeceğinden sınırlandırılması ile yetinilerek özel siciline yazılması gerekir. O nedenle mahkemece dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile "mera" vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mera tahsis kararının iptali, tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 24.10.2005 gün ve 2005/8424-12692 sayılı bozma kararında özetle: " Davacı kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölüme ilişkin tapu iptali ve tescil istemiş, krokide 152720,50 m2 kısmın orman sınırları içinde, geri kalan 35727,81 m2 bölümün ise mera niteliğinde olan yerlerden olduğu belirlenmiştir....