Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ön alım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir. 2. Ön alım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Ön alım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. 3. Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı 3. kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı ön alım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. 4....

    Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen bozma öncesi verilen 12.12.2014 tarihli davanın reddine yönelik kararın doğru olduğunu, 20.06.1951 gün ve 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre ön alım bedelinin en geç yargılama sonuna kadar depo edilmesi icap etiğinin belirtildiğini, hal böyle iken, hakimin belirleyeceği süre ve yer hususunda, hakime kanunen açıkça takdir yetkisi tanındığının sabit olduğunu, 10 senelik yargılama süresi sonunda depo edilen satış bedelinin oldukça düşük kaldığını, davacıların satıştan haberi olduğunu, müvekkilinin davacılarla yüz yüze görüşmüş olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 9. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetini devir hakkının kısıtlamalarından (TMK m.732- 736: Onalım hakkı, sözleşmeden doğan onalım hakkı ve alım-geri alım hakları) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2006 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın davacı ve dahili davacılar ..., ... ve ... yönünden kabulüne dair verilen 24.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ... vekili, 1672 parsel sayılı taşınmazda davacının hissedar olduğunu, davalı ...'ın dava konusu taşınmazda bir kısım paydaşın hisselerini satın aldığını davalı adına kayıtlı hisselerin önalım hakkı nedeniyle davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir....

        Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup dava 416,00 TL dava değeri gösterilmek suretiyle açılmış ve bu miktar üzerinden 1/4 peşin harç yatırılmış, mahkemece davanın kabulü ile 569,10 TL önalım bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Dava değeri ve hüküm altına alınan ön alım bedeli 569,10 TL olup karar tarihi itibariyle hüküm kesin nitelikte olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun kararın kesin olması nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        , müvekkilinin iş bu satışlardan tapu dairesine gittiğinde haberdar olduğunu ve yapılan tüm satışlara ilişkin ön alım hakkını kullanmak istediğini belirterek; dava konusu Adana ili, Ceyhan İlçesi, Kurtkulağı Mahallesi 106 Ada 107 ve 111 parsel ile 163 Ada 30 parsel sayılı taşınmazlarda hisselerin iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescil edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Kişiye tapu devrinin banka adına tapu devri ile eşzamanlı yapılacağına dair hükmün mevcut olduğu, taşınmazın dava dışı banka adına tescilinin sağlandığı, davacı şirketin bankaya verdiği dilekçe ile davaya konu 19738 parsel sayılı taşınmazın davalıya satılmasını talep ettiği, tapu müdürlüğünce gönderilen 26.05.2014 tarih ve 917 yev. sayılı işlemle taşınmazın davalıya satılarak davalı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 736. Maddesinde alım ve geri alım hakkı düzenlenmiş olup “Tapu kütüğüne şerh verilen alım ve geri alım hakları, şerhde belirtilen süre içinde her malike karşı kullanılabilir.” Hükmü öngörülmüştür. Somut olayımızda; tapu müdürlüğünce gönderilen 26.05.2014 tarih ve 917 yev. sayılı resmi senette geri alım hakkından bahsedilmediği gibi davacı şirketin söz konusu satış işleminin tarafları arasında bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sunulan protokolde de borçlu (davacı) veya göstereceği 3....

        bu sebeple iyi niyetten uzak ve dürüstlük kuralına aykırı işlem ve tasarrufunun hukuken himaye edilmemesi gerektiğini, davacı, Amasya Göynücek 106 Ada 40 Parsel sayılı taşınmazın maliki olup ön alım hakkında dayalı olarak yerel mahkeme huzurunda bu davayı müvekkile karşı açtığını, davacı yersiz gerekçelere dayalı davasını ön alım hakkı için gerekli yasal sürede açmadığından bu davya karşı zaman aşımı definde bulunduğunu, bu davanın bu sebeple zaman aşımı süresinde açılmadığından bahisle davanın reddi gerektiğini, davacı dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu, tarım işiyle uğraştığı, 5403 sayılı toprak koruma ve arazi kullanımı kanununun 8/1 maddesi uyarınca yasal ön alım hakkını kullandığını beyanla yasal ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil davası açmıştır. yargılama sonunda bu davanın kabulü ile uyuşmazlığın tapu iptal ve tescil davası olduğu, mülkiyet konusunda uyuşmazlığın kesin olarak karara bağlanmasının usule ve hukuka aykırı olacağı, ilama karşı istinaf yasa yolunun...

        Savcı : … Düşüncesi : Taşınmaz mallar üzerine konulan hacizin şerhinin kaldırılmasına dair yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi yolunda tesis edilen işlemin iptali için açılan davanın reddine vergi mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın esasını; davacının müşterek mülkiyetten dolayı hissedarı olduğu iki taşınmazın hissedarı tarafından üçüncü kişilere satılmasından dolayı doğan ön alım hakkı kullanılarak açılan dava sonunda, söz konusu parsellerin davalılar adına hisseleriyle ilgili olarak yapılan tapu tescillerinin iptali ile davacı adına tapuya tescil edilmesine ......

          Maddesinde düzenlenen ön alım hakkından doğan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 564 ve 568 sayılı İş Bölümü Kararları gereği, 4. Hukuk Dairesi iş bölümünün 9. maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetini devir hakkının kısıtlamalarından (TMK m.732- 736: Onalım hakkı, sözleşmeden doğan onalım hakkı ve alımgeri alım hakları) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu