Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R Ş I O Y Karar düzeltme isteyen tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20....

    (Muhalif) K A R Ş I O Y Karar düzeltme isteyen tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20....

      (Muhalif) K A R Ş I O Y Y A Z I SI Karar düzeltme isteyen tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20....

        OY Karar düzeltme isteyen tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20....

          (Muhalif) K A R Ş I O Y Y A Z I S I Karar düzeltme isteyen tapu malikleri; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerlere ait üç adet tapu kayıtlarının olduğunu, tapu kaydı olan yerde zilyetliğe üstünlük verilemeyeceğini, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına dayanılarak kendi adlarına tesciline karar verilmesini istediklerini, daha önce mahkemece tapu kayıtlarına dayanan davacıların tapu kayıtlarının hukuki geçerliliğini yitirdiği ve uygulama kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davalarının reddine karar verildiği, tapuya dayanan davacılar tarafından reddedilen kararların temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16 ve 20....

            nin dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı ancak davalı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmaları kapsadığı gerekçesiyle taşınmazların davalılar adına tesciline karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Yapılan keşifler ve tapu uygulamaları ile davacı ...'nin dayandığı tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmazları kapsamadığı, davalı tarafın dayandığı tapu kaydının ise çekişmeli taşınmazları kapsadığı belirlenmiştir. Ancak; davalı tarafın dayandığı 01.11.1967 tarih ve 1 numaralı tapu kaydı, 16.01.1952 tarih ve 22 numaralı kök tapu kaydından gelmekte olup bu kök kayıt, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18.12.1951 tarih, 1951/99 Esas ve 1951/73 Karar sayılı tescil ilamı ile oluşmuştur. Söz konusu tescil ilamında ... taraf olmadığından tapu kaydının ...'yi bağlayıcı bir yönü bulunmayıp bu tapu kaydının miktarına itibar edilerek çekişmeli taşınmazların davalılar adına tesciline karar verilmesi mümkün değildir....

              Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, dava konusu taşınmazın, davacının dayandığı Temmuz 1967 tarih, 43 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, tapu kayıt maliklerinden olan davacının babası muris ... aleyhine tapu kaydının hukuki kıymetini yitirmediği, söz konusu tapu kaydının tesisi olan Mayıs 1289 tarih, 44 sıra numaralı tapu kaydının malikleri tarafından, taşınmazın taksim edilmediği anlaşılmış olup, mahkemenin bu hususlara ilişkin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

                Davacı ..., tapu kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; eski tapu kaydının sınırlarının dava konusu taşınmazın sınırlarına uyduğu ancak davacının dayandığı eski tapu kaydında dava konusu taşınmazın 1 dönüm olarak gösterilmiş olduğu gerçekte taşınmazın daha büyük bir alanı kapsayarak miktar itibarıyla dava konusu taşınmaza uymadığı, dava konusu yerin ...'nun babası ... Konuklu tarafından 1970'li yıllardan beri ekip biçildiği, ...'dan da oğlu ...'...

                  Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                    Zira, tespit maliki adına oluşmuş bir tapu kaydı veya tapu sicili bulunmamaktadır. Kadastro tespit maliki, lehine yapılan tespit kesinleştikten sonra taşınmazın tapu maliki olacaktır. Lehlerine yapılan kadastro tespiti iptal edilip tapuda malik sıfatı kazanamayanların, TMK'nın 1007. maddesi kapsamında tapu sicilinden kaynaklı bir zararlarının olamayacağı tartışmasızdır....

                      UYAP Entegrasyonu