Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kadastro mahkemesinin 1983/5 sayılı kararında orman sayılan yer olarak kabul edilen ve 1299 sayılı orman parseli içinde (B) işaretli 2084.57 m2'lik bölümün de kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları dışında kalan ve orman sayılmayan yer olduğu açıklanmış ve taşınmazın tahdit hattına göre konumu göstermiştir. ... bilirkişi ise, düzenlediği raporda (A) işaretli bölümün 1299 nolu orman parseli içinde kaldığını bildirmiştir...

    Hukuk Dairesinin 02.12.2013 tarihli ve 2013/9215 Esas, 2013/10957 Karar sayılı ilamıyla, “davanın, 104 ada 1 sayılı orman parseli hakkında açıldığı, 109 ada 355 sayılı parsel içinde kalan (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkında usûlüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığı, davacı tescil ilâmı ile oluşan tapu kaydına dayandığı halde, tapu kaydının dayanağı tescil ilâmı ve krokisi getirtilip kroki mahallinde yöntemince uygulanarak kapsamının belirlenmediği, tescil davasında Hazine ve Orman Yönetimi taraf ise kararın kesin hüküm oluşturacağı düşünülmeden eksik incelemeyle karar verildiği açıklanarak, tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren getirilip usulünce uygulanarak ve orman araştırması yapılarak taşınmazın orman olup olmadığının saptanması, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmek suretiyle, tescil davasında Hazine ve Orman Yönetimi taraf ise, tescil hükmünün kesin hüküm oluşturacağı...

      O halde; Mahkemece, dayanak tapu kayıtlarının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, tapu kayıtlarının dayanağı tescil ilâmı ve krokisi, (varsa dava dosyası) komşu parsel tutanak ve dayanakları, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisi veya olmadığı takdirde bir tapu fen elemanından oluşacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaza ve çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun...

        belge ve haritaların getirtilmesi, daha sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ... memurundan oluşturulacak iki bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı; çekişmeli parsellerin bu ... parseli içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

          Davacı, davalı  taşınmazların  kısmen ... 1960 tarih 47 - 35 sayılı tapu kayıtları kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açtığı halde,  mahkemece;  davalı köy tüzelkişiliği adına tespit gören 101 ada 123 sayılı parsel yönünden zilyetlik koşullarının oluşmadığı, 101 ada 273 sayılı orman parseli yönünden ise, orman kadastrosunun kesinleştiği 2007 yılından dava tarihine kadar zilyetlik süresinin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin hükmü  yerinde değildir. Şöyle ki; davacı tapu kaydına dayandığı ve  dayandığı tapu kaydının, davacısı ... , davalılarının Hazine ve ... köyü olan  ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/19-1959/204 sayılı tescil ilamı ile oluştuğu halde, tescil dosyası ve krokisi ile tapu kaydının tedavülleri getirtilerek uygulanmamış ve belirtilen tescil hükmünün Hazine ve davalı köy yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı üzerinde durulmamıştır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken yine, kesinleşen 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                Köyü (Mahallesi) 55 parsel sayılı 20700 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ve ağustos 1322 Y. Tarih 29 ve ... 1947 tarih ve 65 sıra numaralı tapu kaydıyla ... oğlu ... ve müşterekleri adına tesbiti itirazsız kesinleşip tapuya kayıt edilmiş, 2981 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan imar uygulaması ve parselasyonlarla çekişmeli imar parseli oluşmuş satışlar ile davalı adına tapuya kayıt edilmiştir. Çekişmeli imar parseli fiili olarak kısmen 331 sayılı ihdasen 1985 yılında Hazine adına tapuya tescil edilen parselde kısmen 55 sayılı kadastro parseli içinde kalmaktadır....

                  O halde mahkemece öncelikle taşınmaz başında yeniden önceki keşfe katılmamış bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir uzman orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın yeri, hangi köyün kadastro çalışmaları sınırları içinde bulunduğu, tescil harici bırakılan yer mi, yahut kadastro parseli içinde mi bulunup bulunmadığı belirlenmeli, kadastro parseli içinde ise bu parsel tutanağı ve varsa oluşmuş tapu kaydı getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu tespit edilecek yörede orman çalışmalarına ait işe başlama, çalışma, askı ilan tutanakları ve orman kadastro haritaları getirtilmeli, orman kadastrosu yapılmamışsa yöreye ait en eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritaları getirtilerek taşınmazın evveliyatı ve orman tahdidine göre orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, davacının dayandığı tapu kaydının tüm geldileri eksiksiz ve birbirini takip eder şekilde getirtilerek...

                    Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1081 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan maki işlemine değer verilmeyerek hükmen orman tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydının orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın reddine karar verilmesi...

                      UYAP Entegrasyonu